1- Çok fazla stres
Stres hormonları vücutta çok sık salgılanırsa açlık da hiç durmaz! İkide bir acıkmak kaçınılmaz olur. Çünkü “kortizol” gibi hormon bileşenleri gerçek anlamda bir açlık kaynağıdır. Yani hormon düzeyleri açlıkr hisiyle doğrurdan ilintilidir. Ancak stres faktörü ortadan kalkınca açlık da yatışır.
ÖNERİ: Sürekli stres altında olan birinin bu konuda dikkatli olması gerekir. Bunun için kendinize günlük çalışma planı yapabilirsiniz. İyi organize olmak çok işe yarar. Ayrıca gevşeme egzersizleri veya sık egzersiz yapmak stresle daha iyi başa çıkmanızı sağlar.
2- Safra azlığı
Lifli besinlerden yoksun olarak besleniyorsanız, midenizde kocaman bir boşluk oluşur. Bu da açlığı tetikler. Çünkü safra bütün sıvıyı sünger gibi emer. Bu da bağırsağın dolmasına yol açar, sindirimi tetikler ve uzun süre tok kalmayı sağlar. Ayrıca lifli besinler vücudun ihtiyacı olan birçok hayati maddeyi içerirler. Kronik vitamin eksikliği de insanın kendisini aç hissetmesine neden olabilir. Bu özellikle tek yönlü beslenmede veya çok sıkı diyet yapanlarda görülür.
ÖNERİ:Günde 5 kez bir avuç dolusu meyve veya sebze tüketmek gerekli safrayı sağlar. Ne kadar renkli sebze ve besin tüketirseniz o kadar çok vitamin alırsınız.
3- Çok fazla çeşnili yemek
Yemekleri daha da lezzetli kılmak için kullanılan çeşniler veya konserve besinler açlığa neden olurlar. Bunlar beyindeki açlığı idare eden bölgeyi uyarır ve açlık hissi böylece ortaya çıkar. Çok aç olan insanların başının ağrıması da bu sebepten olabilir.
ÖNERİ:Restoranda yiyorsanız garsona yemeğin içeriğini sormaktan çekinmeyin. Çok çeşnilendirilmiş, soslarla veya baharatlarla marine edilmiş yiyecekler size iyi gelmeyebilir. Ayrıca market alışverişi yaparken de paketlere dikkatli bakın. “E” sayısı ne kadar çoksa, sizin için o kadar zararlı demektir. İyisi mi evde kendiniz, taze sebzelerden pişirin. Aynı öğünde tatlı, tuzlu, acı ve ekşi gibi tatları bir arada almaya çalışın
4- Porsiyonlarınız çok büyükse...
Restoran dünyasının son yıllarda pompaladığı “süper size” mönüler maalesef açlığı körüklüyor. Bundan 50 yıl önce bir porsiyon patates kızartması sadece 200 kalori ederken, şimdilerde 610 kalori edebiliyor! Günde sadece 3 öğün yiyip bu öğünlerde de bir oturuşta büyük porsiyonlar yiyorsanız, bir müddet sonra yine acıkmanız çok doğal. Çünkü “sık sık az az yemek” felsefesinin tersini uygulamış oluyorsunuz.
ÖNERİ:Dışarda yiyecekseniz bir porsiyonu her zaman iki kişi paylaşmaya özen gösterin. Çok büyük porsiyonlu restoranlarda, porsiyonun en az üçte birini tabakta bırakmaya çalışın. Evde de yemek pişireceksiniz, küçük bir mutfak tartısı edinin. Örneğin makarna pişirecekseniz, kişi başına 80-100 gramı geçmeyin.
5- Hormon azlığı
Bilinçli olarak az ve sağlıklı beslendiğinize inanıyor ama buna rağmen kilo alıyorsunuz o zaman tiroit bezinizde bir problem olabilir. Bu organın az çalışması durumunda metabolizma bundan olumsuz etkilenir. Hipotiroidi denen bu rahatsızlık açlık hissetmenize neden olabilir.
ÖNERİ: Basit bir kan testi probleminizi ortaya koyar...
6- Çok az ışık almak
Çok az gün ışığı almak insanın modunu olumsuz etkiliyor. Bundan metabolizma da nasibini alıyor ve kendine göre bir SOS stratejisi geliştiriyor. Tatlı ve yağlı yiyeceklere yükleniyor. Çünkü şeker, yağ gibi maddeler endorfin salgılatıyor. Bunlar da mutlu olmamızı sağlıyor!
ÖNERİ: Öğle yemekleri tatillerinde yarım saat de olsa gün ışığından yararlanmak için dışarı çıkın. Açık ama renkli kıyafetler seçmek de insana kendini iyi hissettirir. Spor yapmak mutluluk hormonu salgılatır ve böylelikle açlığınızı unutursunuz.
7- Çok atıştırmak
Yediklerimiz, duygu dünyamızı da etkiliyor. Evet, çikolata kalp ağrımıza iyi geliyor, makarna stresimizi alıyor ama… Bunlar kısa süreli oluyor. Çünkü bunların hiçbiri bizi uzun süre tok tutmuyor. Açlığımızı kalori yüklenerek gidermek yerine, bu açlığın nedenlerini araştırmalıyız.
ÖNERİ: Kendimize soracağımız anahtar soru şu olmalı: Bu neyin açlığı? İyisi mi her şeyi içinize atmayın, açıkça ifade edin karşınızdakine. Sizi rahatsız eden şeyleri saygı çerçevesinde anlatabilirsiniz. Ayrıca her zaman “güçlü”yü oynamayın. Unutmayın herkesin zayıf anları olabilir. Yardım istemekten de çekinmeyin.
8- Çok güçlü ilaçlar kullanmak
Bazı ilaçlar, örneğin alerjiye karşı kullanılan ilaçlar histamin reseptörlerini bloke ettiklerinden açlığa neden olabilir. Migren ilaçları veya bazı sakinleştiriciler de beyinde açlık hissinin uyarılmasına neden olabilirler. Romatizma veya astım için kullanılan ilaçlardaki kortizon veya yüksek hormon içeren ilaçların yan etkilerinden biri de açlık olabilir.
ÖNERİ: Bu tarz ilaçlar kullanıyorsanız, doktorunuzdan alternatifleri öğrenin.
9- Çok fazla şeker tüketmek
Anne sütü emen bebeklerde bile “tatlının insanı mutlu yaptığı kanıtlanmıştır. Ama tatlı aynı zamanda açlığa sebep oluyor maalesef. Beyaz ekmek, reçeller, soft içecekler veya tatlılar kan şekeri düzeyini arttırıyor. Bu da insülin hormonu salgılatıyor. Şeker seviyesi hızla düşüyor. Kan şekeri seviyesinin birden normalin altına düşmesi de açlık hissine neden oluyor.
ÖNERİ: Faydalı karbonhidratlara yönelmelisiniz. Yani ekmek makarna gibi ürünlerin beyaz undan değil tam buğday unundan olanlarını tercih etmelisiniz. Tatlılar veya çikolatalı gofretler yerine meyve yemelisiniz.
10- Çok az sıvı almak
Pek çok kişinin hala bilmediği bir gerçek de yeterince sıvı almamanın açlık hissine sebep olduğu. Çok az su içen veya içmeyi unutan kişilerin midelerinin kazınması veya ağızlarının kuruması son derece normal!
ÖNERİ: Elinizin altında her zaman bir şişe su olsun. Her saat başı bir bardak su içmeye dikkat ederseniz, bu sorununuzu halledebilirsiniz.