Sağlık

Mide kanserinden korunmanın yolları!

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Medikal Onkoloji Ünitesi

16 Aralık 2011 02:00

T24 - Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Medikal Onkoloji Ünitesi tarafından Prof. Dr. Şuayib Yalçın başkanlığında bu yıl ilk defa düzenlenen ‘Gastrointestinal Kanserler Konferansı’ Antalya’da gerçekleştirildi. 

Cumhuriyet'in Bilim Teknik ekinde yer alan habere göre Prof. Dr. Şuayib Yalçın özellikle yanlış beslenme alışkanlıklarının sebep olduğu mide kanserlerinin en çok görülen kanserler arasında ülkemizde bazı istatistik verilere göre 2. sırada yer aldığını belirtti.

Prof. Dr. Şuayib Yalçın “ülkemizde özellikle fazla tuz tüketimi olduğu gayet açık bunun dışında yiyecekleri ve içecekleri fazla sıcak tükettiğimizi, seçtiğimiz gıdalar ve pişirme şeklimizi, fazla turşu tükettiğimizi gördük. Bu nedenle korunmak için bizim bu beslenme alışkanlığını bir an önce değiştirmemiz gerekiyor. Bunun dışında son zamanlarda şişmanlık ile birlikte özellikle mide girişi ile ilgili tümörlerde de artış oldu. Demek ki eğer bizler az tuzlu yer ve sebze meyveyi fazla tüketir, yağlı gıdalardan, gazlı içeceklerden, tuzdan turşudan kaçınır ve gıdalarımızı dumanlı biçimde pişirmezsek mide kanserinden korunmak mümkün” dedi. Her gün içilen tuzlu ayranın mide kanseri riskini 1.8 kat arttırdığının saptandığını belirten Prof. Yalçın “Tuzlu tereyağının her gün kullanılması mide kanserine yakalanma riskini 1.5 kat, tuzlu çekirdek ise 1.3 kat arttırdığı saptandı” dedi. Yalçın, mide kanserli hastaların yüzde 12.3’ünün, kontrol grubundaki kişilerin ise yüzde 8.5’inin ailesinde mide kanserli hasta bulunduğunu da dile getirdi.

Prof. Dr. Şuayib Yalçın kolon kanserlerinin de ülkemizde en sık görülen sindirim sistemi kanseri olduğunu bununla birlikte nüfusun hızla yaşlandığını ve kolon kanseri riskinin de yaşla birlikte arttığını düşünürsek kanserden korunmanın çok önemli olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Şuayib Yalçın “Aslında bu kanserden normalde sağlıklı beslenerek, kilomuzu koruyarak ve egzersiz yaparak korunmak mümkün. Ama bunun dışında aynen meme kanseri ve rahim ağzı kanserlerinde olduğu gibi 50 yaşından sonra mutlaka tarama testlerinin yapılması lazım.” dedi.

Özellikle kolon kanserinde erken teşhisin önemini vurgulayan Prof. Yalçın “Tıbbın en çok tedavi seçenekleri sunduğu kanserlerin başında da kalın bağırsakları kanserleri geliyor. Ne kadar erken teşhis edilirse, tedavi şansı da o kadar artıyor. Bizim ülkemizde bu konuda ortalama yaş biraz daha düşük. Normalde 70 yaş, bizde ise 60 yaş civarında en sık görülüyor. Kadın-erkek arasında belli bir fark yok” dedi. Türkiye’de ortalama yaş sınırının gittikçe arttığını ve bu doğrultuda giderse kolon kanseri görülme sıklığının da 2-3 kat artacağını belirten Prof. Yalçın “Türkiye’de bireylerin kolon kanseri konusunda dikkatli olmaları gerekiyor özellikle bu konuda riski önleyici yaşam tarzına dönmeyi ve de mutlaka tarama programlarından yararlanmalarını öneriyoruz.

Türkiye tedavi yönünden iyi, ancak bizim ülkemizde diğer çalışmalarımızda görüldüğü gibi doktora başvurmaktan çekiniliyor. Özellikle korku nedeniyle kanseri amansız hastalık olarak görüyorlar. Oysa hiçbir kanser artık amansız değil özellikle erken teşhis edildiğinde tedavi başarısı çok yüksek. Ama yeter ki hastaların erken dönemlerde başvurmasını sağlayabilelim” dedi.