Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nun iktidar ve muhalefet üyeleri Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastını değerlendirdi. Meclis Darbe Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ, "egemen güçlerin Türkiye’yi terbiye etmesi", CHP’li Sezgin Tanrıkulu, "Yurtta barış dünyada barış ideali çerçevesinde savaş odaklı politikalardan vazgeçilmeli", MHP’li Mehmet Erdoğan ise "Türkiye’de son bir hafta içinde yaşananlara bakarsak darbeye gerek var mı?" görüşleriyle değerlendirdi.
Beşiktaş, Kayseri saldırılarından sonra Ankara’da herkesin gözü önünde bir çevik kuvvet polisinin Rus büyükelçiyi silahlı saldırı ile öldürülmesi "Türkiye’de neler oluyor?" sorusuna yol açtı. TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanvekili, AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, son yaşananları Türkiye'nin ortaklık yerine pazar olarak kalmasını isteyen egemen güçlerin bir oyunu olarak değerlendirdi. "Bu iktidara karşı yapılmış gibi gözükse de, aslında Türkiye’ye yapılmış bir operasyondur. Bugün bize yarın başka iktidarlara da yapılır" diyen Özdağ’ın aksine komisyonun CHP’li üyesi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu olaydan herkesin çıkaracağı bir ders olduğuna dikkat çekiyor. Hükümetin dış politika yanlışlığını da hatırlatan Tanrıkulu, "Türkiye’nin dış politikası gözden geçirilerek cumhuriyetin en değerli siyasi kavramı olan 'Yurtta barış dünyada barış' ideali çerçevesinde savaş odaklı politikalardan vazgeçilmeli" dedi. MHP’li Mehmet Erdoğan, Karlov’un öldürülmesini münferit bir olay sayılamayacağına dikkat çekiyor.
Darbe Komisyonu üyelerinin T24’e Rus büyükelçinin öldürülmesi ve Türkiye’de neler oluyor sorusuna yaklaşımları şöyle:
"Bu Türkiye’ye karşı yapılmış bir operasyondur"
Selçuk Özdağ: Türkiye’nin ortak olmasını istemeyen egemen güçler bizim Pazar olarak kalmamızı istiyor. Egemen güçler Türkiye’yi terbiye etmek istiyor. Bu Türkiye’yi terbiye etme hareketleridir. Bunu Menderes’e, Özal’a, Ecevit’e ve Erbakan’a yaptılar. Bugün de Ak Parti iktidarına yapmaya kalkıyorlar. Küçük ölçekli bir ülke olarak kalmamızı istiyorlar. Ama biz orta ölçekli bir olacağız bizim çocuklarımız torunlarını ve gelecek olanlar bizi ölçekli bir ülke yapacak. Burada iktidarı muhalefeti birlikte hareket etmemiz lazım. Bu operasyon iktidara karşı yapılmış gibi gözükse de aslında Türkiye’ye yapılmış bir operasyondur. Bugün bize yarın başka iktidarlara da yapılır. Hep birlikte ortak bir duruş sergileme zamanıdır. Dik durma zamanıdır.
"İnsan hakları, özgürlük, adalet ve iç barışı sağlayacak siyasal iklim"
Sezgin Tanrıkulu: Rus Büyükelçisine suikast girişimi böyle anlık tanımlamalarla herkesin kendisinin görmek istediği taraftan değil sağduyulu ve çok boyutlu değerlendirmemiz gerekiyor. Böyle bir suikast girişiminin Hem Türkiye’nin içinde bulunduğu dinamikler, hem Türkiye’nin hem de maalesef Türkiye’nin dışında bu hükümetin getirdiği dış politika açmazlarıyla yakın bir ilgisi var. Dolayısıyla sağduyu ile çok boyutlu düşünmek zorundayız. Burada herkese başta hükümet olmak üzere dülyen bir görev var. İnsan haklarına özgürlüklere, adalete ve iç barışı sağlayacak bir siyasal iklime ihtiyaç var. Meclis zemininde hızla muhalefetle bir diyalog oluşturulmalı. İkinci olarak da Türkiye’nin dış politikası gözden geçirilerek Cumhuriyetin en değerli siyasi kavramı olan “Yurtta barış dünyada barış “ ideali la çerçevesinde savaş odaklı politikalardan vazgeçilmelidir.
"Münferit bir olay değil"
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan: Türkiye’de son bir hafta içinde yaşananlara bakarsak darbeye gerek var mı? Hepsi başlı başına çok ciddi olaylardır. Rus Büyükelçisinin öldürülmesi çok talipsiz bir olay. Failin polis olması da ayrıca. Büyükelçinin kendi korumasının olmaması da çok enteresan. Bu işin arkasından ne çıkar bilmiyorum ama münferit bir olay gibi değil örgütsel bir şey gibi duruyor. Çalışan sistemlere müdahale her zaman yanlış olur. Emniyetin kendi içinde bir çok kurumun kendi içindeki işleyiş bozulunca bir arıza yaşanması kaçınılmazdır.