İsim vermeden 4 siyasi partiyi çete olarak niteleyen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Dörtlü çeteden oluşan zillet ittifakı, mevcut hâliyle Türkiye'de beka meselesinin ta kendisidir. Cumhur İttifakı'ysa Türkiye'nin bekasının teminatı, milletin topyekûn bağımsızlık azminin siyasi muhassalasıdır" dedi.
MHP'li Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i eleştirdi. Yalçın, Akşener'in 24 Haziran'da milletten gereken dersi almasına rağmen akıllanmadığını, bu kez de 31 Mart seçimleri öncesinde provokatif demeçler vermeye giriştiğini öne sürdü.
Akşener'in, "Eski İçişleri Bakanı olarak söylüyorum, Nevruz'a dikkat" diyerek yeni bir fitnenin peşine düştüğünü savunan Yalçın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Müdire; kaos mu pazarlamakta, fitne mi servis etmektedir? İğtişaş peşinde mi, karmaşa derdinde midir? Toplumsal barış, huzur ve sükûn hedefinde midir? Bu fevkalade mahzurlu ve hassas noktaları kaşıyıcı sözler, müdire hanımın 8,5 aylık bakanlığının referansını ve icraatını akıllara getirmektedir. FETÖ'nün eski kara kutularından gazeteci Nurettin Veren'in ifşa ettiği gibi müdirenin içişleri bakanı olabilmesi için Pensilvanya'daki meczup elebaşı referans olmuştur. Bakanlığı sırasında da 'sadra şifa' olacak hiçbir faaliyeti kaydedilmemiştir. 15 Temmuz ihanet kalkışmasından önce, 'ben pabuç ve ayakkabı eskiteceğim, koltuk değil' diyen müdire Akşener, hakikaten bol bol şeytani pabuç eskitmiş; ama bir türlü emellerine nail olamamıştır. Bizim acar müdire, şimdi de 'koltuk' meraklısı olmuştur. Öyle ki Cumhur İttifakı'nın varlık sebebi olan 'beka' olgusunu bile halüsinasyon görürcesine 'koltuk meselesi' tarzında yorumlamaktadır."
Açıklamasında, CHP, İP, HDP ve Saadet Partisi'ni, 'zillet ittifakı' olarak değerlendiren Yalçın, bu partilerin kaderdaş, yoldaş ve sıkı arkadaş olduğunu ileri sürdü. Yalçın, bu partilerin şafağının Kandil olduğunu söyleyerek, şunları söyledi:
"Zillet-i illet ittifakını bir araya getiren; partilerin ilkeleri, siyasi programları, ideolojik ve fikri yaklaşımları değil, milletin çıkarları yerine parti çıkarlarını tercih etmeleridir. Bilinmelidir ki zillet ittifakı hayatta kalabilmek adına yapılmış zoraki, mecburi bir işbirlikçi oluşumdur. Dörtlü çeteden oluşan zillet ittifakı, mevcut hâliyle Türkiye'de beka meselesinin ta kendisidir. Cumhur İttifakı ise Türkiye'nin bekasının teminatı, milletin topyekûn bağımsızlık azminin siyasi muhassalasıdır. Cumhur İttifakı'nın politik geleceği millî iradenin garantisi altında, müdire Akşener'in kader ipi ise Pensilvanya'nın elindedir. Pamuk ipliğine bağlı zillet ve illet ittifakının 1 aydan fazla süresi kalmamıştır. Millet; 31 Mart'ta bunların fitne ve fücur dokuyan tezgâhlarını başlarına geçirecek, iplerini koparacaktır. Siyasi tarihimize bu defa farklı dinamiklerin mahsulü olan yeni bir 31 Mart vakası olarak geçecek o gün, Cumhur İttifakı; illete, zillete ve kıllete galebe çalacaktır. Milletin kendi kaderini ayrımcılık, fitne ve bölücülük rüzgârına bırakmak niyetinde olmadığı; 31 Mart'ta bir kez daha anlaşılacaktır." (DHA)