Beykoz’daki Yenimahalle Mezarlığı 1. derece doğal sit alanı ilan edildiği için kızlarının mezarlığını yaptıramayan İlman ailesi isyanını gazete ilanıyla dile getirdi.
“Sen bizden ayrılalı tam üç sene oldu. Bu zamanda senin mezarını bile yaptırmamıza izin çıkmadı. Allah sorumlulara gereken cezayı mutlaka verecektir...”
Bu sözler kızları doğup büyüdüğü İsviçre’den üniversite eğitimi için Türkiye’ye gelen Maltepe Üniversitesi Turizm Otelcilik Bölümü öğrencisi Dilara’yı 6 Ekim 2005’te bir trafik kazasında kaybeden İlman ailesine ait.
Aile ikinci kez yıkıldı
Evlat acısı yaşayan İrene-Ahmet İlman çifti, Dilara’yı toprağa verdikten iki ay sonra mezarını yaptırmak için ruhsat başvurusunda bulundu. Mezarlıklar Müdürlüğü’nün gönderdiği cevap, ailenin ikinci kez yıkılmasına neden oldu.
Müdürlük cevap yazısında, “Yenimahalle Mezarlığı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1. derece sit alanı ilan edilmiştir” dedi.
Duruma gazete ilanıyla isyan eden baba Ahmet İlman, karşı karşıya kaldıkları durumu şöyle özetledi: “Kızımızı kaybettikten sonra belediye mezar yeri için şu anki mezarlığı gösterdi. Biz de ileride kızımızla aynı yere gömülelim diye iki mezarlık birden aldık. Yani orası bizim aile mezarlığımız oldu. Bir anne baba için evladının mezarını bile yaptıramamak kadar büyük bir acı olabilir mi? Bu durum bizi çok üzüyor. İnsan evladının mezarını yaptıramazsa nasıl isyan etmez ki?”
Ahmet İlman, Yenimahalle Mezarlığı’nda kendileri gibi mezar yaptırmak için bekleyen 500 kişi olduğunu belirterek, “Bize verilen cevapların dayanak noktası yok. Orası çok güzel bir yer. Denize beş dakika uzaklıkta ve ormanlık bir alan. Gelin görün ki çevresi gecekondu. Gecekondulara müsaade edenler, mezarlığa mı karşı çıkıyor?” diye konuştu.
İBB: Kurul kararı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise konuyla ilgili olarak, bölgenin doğal sit alanı içinde olması nedeniyle İstanbul 3 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun olumsuz yönde iki kararı bulunduğu için ruhsat verilemediğini söyledi. Belediye yetkilileri ayrıca, söz konusu 99 dönümlük alanda mülkiyet sahibi olduğunu iddia eden şahıslarla ilgili davaların da devam ettiğini, Haziran 2005 itibariyle gömü işlemlerinin durdurulduğunu açıkladı.
Dilara’nın defin tarihinin 8 Ekim 2005 olması ise dikkat çekti.
