Gündem

Metin Lokumcu davasında polislerden beraat talebi: “Tek görevimiz kamu düzenini ve devlet büyüğünü korumaktı”

Dünkü duruşmada olay anına ait videoları seyreden polislere, bugün çekilen fotoğraf kareleri de gösterildi

07 Ocak 2022 15:42

Artvin’in Hopa'da 2011 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingi öncesi ilçede yapılan HES protestosunda polisin sıktığı biber gazı sonucu hayatını kaybeden  Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin davanın ikinci duruşması Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye bugün de devam etti.  Beraat talebinde bulunan polis İlhami Çalı, savunmasında "Tek görevimiz kamu düzenini ve devlet büyüğünü korumaktı" dedi. Sanık polis Bayram Ali Kaş ise Lokumcu'nun hastanede olduğu yönündeki anons sonrası alanda gaz kullandığını iddia etti. 

Sanık 2 polis katılmadı

Haklarında 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuksuz sanıklardan Bayram Ali Kaş, Mehmet Seyfettin Uzun, İlhami Çalı, Haktan Yakıcı, Fatih Ünlü, Erol Darcan, Tayfun Vardarlı, Taner Ballı, Sinan Eyyupoğlu, Saim Baktimur ve Recep Aydın duruşmada hazır bulundu. Diğer sanıklar Muhsin Armağan ve Muhammet Ulaşlı ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.

Dünkü duruşmada olay anına ait videoları seyreden polislere, bugün çekilen fotoğraf kareleri de gösterildi. Duruşmada savunma veren polis İlhami Çalı, bahse konu fotoğraflarda bulunmadığını belirterek, beraatını talep etti. Çalı, savunmasında "Tek görevimiz; kamu düzenini ve devlet büyüğünü korumaktı. Kars çevik kuvvette görev yapıyorduk, miting için Hopa'ya gittik. Olay yeri ile bulunduğumuz yerler tamamen farklı yerleridir" dedi.

Tutuksuz sanıklardan polis Bayram Ali Kaş, savunmasında alanda Metin Lokumcu'nun hastanede olduğu yönde yapılan anonslar sonrasında gaz kullandığını anlatarak "Görev için Bayburt'tan Hopa'ya geldik. Olanları karşı taraftan görüyorduk. 'Metin Lokumcu hastanede' şeklinde anons yaptılar, ortalık iyice karıştı. Ben de bu esnada gaz kullandım. Alanda karşı tarafın taşlı sopalı saldırıları devam ettiği için kolumdan ve bacağımdan yaralandım. Geri çekilmek durumunda kaldım. İlk görev alanına geri döndüm. Daha sonra da hastaneye tedavi için götürüldüm. Davadan beraatımı istiyorum" diye konuştu.

Sanık polis Mehmet Seyfettin Uzun da savunmasında, sadece görev belgesinde 'gazcı' olarak gözüktüğünü, yaşananlarda gaz kullanmadığını ifade ederek, beraat talebinde bulundu. Olay tarihinde Erzurum Çevik Kuvvet'te görevli olduğunu belirten Uzun "İnşaat alanında pankartların kaldırılmasıyla ilgili alana sevk edildim. Burada yaralandığım için gaz, başka bir arkadaşıma devrettim. Gaz kullanmadım. Sadece görev belgesinde gazcı olarak gözüküyordum. Bağlı bulunduğumuz timde sevk ve idare talimatlarını amirimiz Erol Darcan veriyordu. Görev bilinci ile yaralandığım halde görevime devam ettim. Birçok çalışma arkadaşım da yaralı olduğu halde görevine devam ediyordu. Alanda gaz kullanmadım. Daha sonra elimdeki gaz tüfeğini talimat doğrultusunda arkadaşım Taner Ballı'ya teslim edip, göreve tim memuru olarak devam ettim. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Taraf avukatların beyanlarıyla süren duruşmaya ara verildi. (DHA)

TIKLAYIN |  Metin Lokumcu davası | Eski emniyet müdürü: Müdahale emrini dönemin kaymakamı verdi