28 Şubat davası kapsamında mağdur-müşteki sıfatıyla İstanbul'da ifade veren eski Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den şikayetçi oldu.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davası kapsamında alınan karar doğrultusunda, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Merve Kavakçı, adliyeye gelen diğer mağdurlarla birlikte Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ara duruşmada "şikayetçi-mağdur" olarak ifade verdi.
Kavakçı, daha önce davanın görüldüğü Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdiğini ve o ifadesini tekrar ettiğini belirterek, şunları söyledi: "Ailem, yakınlarım ve seçmenlerimle beraber, milletvekilliğimin fiili olarak engellenmesi nedeniyle mağdur edildim. Bunun askeri ayağı var. Bununla ilgili belgeleri mahkemeye sundum ama sivil bir ayak da var ve bunun da yargılanması gerekiyor. 2 çocuğum, seçmenlerim ve tüm mağdurlar adına şikayetçiyim. Konuyla ilgili sorumluluğu nedeniyle 28 Şubat döneminin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den de şikayetçiyim. Bütün tarafların yargı önüne çıkartılmasını istiyorum."
İfade verme işleminin ardından eşi Cihangir İslam ile birlikte İstanbul Adliyesi'nin önündeki alana geçen Merve Kavakçı, burada basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı. 28 Şubat darbesiyle alakalı olarak mahkemeden davet aldığını, daha önce mağdur müşteki olarak ifade verdiğini ve davaya müdahil olma talebini dile getirdiğini kaydeden Kavakçı, aldığı davet üzerine 1 günlüğüne yurt dışından geldiğini ve duruşmada diğer mağdurlar tarafından çok acı hikayeler anlatıldığını söyledi.
'Bizlerin 28 Şubat'ı hala devam ediyor'
Kavakçı, "28 Şubat'ın bin sene sürmediğini ümit ederek, hala sürdüğünü görmenin üzüntüsünü inanın yaşadık. Bu arada mağdur olup müşteki olmayanlara teessüf ediyorum. Birçokları, biliyorum, hayatlarını biraraya koymak istediler. Geriye bakıp o kötü günleri hatırlamak istemiyorlar, hiç birimiz istemiyoruz ama bizlerin 28 Şubat'ı gerçekten hala devam ediyor. Devam etmeyenler de, bunu arkasına koyup, geçmişi hatırlamak istemeyenler de ileriki nesillere bir borç olarak o günlerin hesabını sormak mecburiyetindeler" dedi.
Bu ülkeyi seven her insanın, adaletin tecelli etmesi yönünde bildiğini söylemesi ve paylaşması gerektiğini aktaran Kavakçı, şu ifadeleri kullandı: "Bu yönde tabii ben dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in benim partime yaptığı baskılar sebebiyle, o dönemin BÇG'sinin (Batı Çalışma Grubu), başı örtülü bir vekilin, oylarla seçilmiş olmasına rağmen fiilen görev yapmasının engellenmesinde oynadıkları rol, aldıkları rol sebebiyle, adalet önüne çıkartılmalarını ve bu adaletin tesisinin sadece askeri kanatla kısıtlanmaması gerektiğini, o darbenin hiç bir zaman için sivil desteği olmadan yapılamayacağının idrakinde olarak da sivil kanatta kimler varsa, medyadan, bürokrasiden, iş dünyasından kimler bu işte rol aldıysa, adaletin önüne çıkartılması gerektiğini, bu ülkeyi seven bir insan olarak istiyorum, talep ediyorum. Bu bir haktır. Biz mağdurlar, en başta kabul etmek durumundayız ki, eşit haklara sahip vatandaşlarız. Önce biz buna inanalım."
Bir gazetecinin, "Yeni demokrasi paketiyle beraber, başörtülülerin Meclise girebilmeleri söz konusu. Ne düşünüyorsunuz " şeklindeki sorusuna karşılık da, "Bu işte çok geç kalındı. Bütün partiler çok geç kaldı. Biz geçen seçimde bunu bekliyorduk. Başörtülü kadınlar, bu ülkenin yarısından fazla kadın nüfusunu teşkil eden kadınlar. Bu ülkenin insanları. Onlar da temsil hakkını kullanmak durumunda" diye konuştu.
Kavakçı, "Ülkenizde milletvekilliği yapamadınız. Dönem değişti, 28 Şubat süreci artık yargılanıyor. Seçmenlerinize gerekli hizmeti yapamadınız. İçinizde ukte kaldı mı bu? Milletvekilliği düşünüyor musunuz ilerde " şeklindeki bir soruyu da, "E tabii ki. Her zaman siyasetin içindeyim, Türkiye'nin gelişmesini isteyen bir insan olarak" ifadesiyle yanıtladı.