T24 - Merkez Bankası Erdem Başçı'nın bugün yaptığı açıklamalarda, özellikle 2012'de oluşacak kur seviyesi için oldukça kesin ifadeler kullanması, kredibilitesini temkinli duruşundan alan Banka'ya yönelik yeni bir tartışma başlattı.
Başçı: TL'ye yatırım yapan kazanacak
Başçı bugün Bursa Sanayi ve Ticaret Odası'nda yaptığı değerlendirme konuşmasında '2012'de TL kazandıracak' derken, yıl sonunda TL'nin bugünkü seviyesinin altında olacağına yönelik net ifadeler kullandı.
Hürriyet gazetesinden Emek Kaplangil'in haberine göre; Banka'nın önceki dönemlerdeki temkinli söylemlerinin aksine daha 'net' şekilde çıkan ve biraz da yatırım tavsiyesi tonunda olan ifadeler, uzmanlar tarafından iddialı bulundu.
Küresel ekonomide kırılganlığın sürdüğü ve beklenmeyen durumların ortaya çıkabileceğine dikkat çeken uzmanlar, Merkez'in bu dönemde böyle kesin ifadeler kullanmasının riskli olduğuna da dikkat çekti.
"Merkez yorumu bize bıraksın"
Bu konudaki en sert eleştiri ise Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin'den geldi. Alkin, Merkez'in objektif, kendine güvenen ve aynı zamanda temkinli bir söylem takınması gerektiğine vurgu yaparken, 'yorum' işini kendilerini bırakmasını istedi.
Alkin şöyle konuştu:
"Ülkede ciddi bir siyasal konjonktür var. Bu siyasal gelişmeler karşısında ekonomik olarak da bir değişim sergileniyor. Ancak Merkez Bankası ısrarla döviz talebinin iktisadi taleplere dayanmadığını iddia ediyor. Yatırımcı bir risk görürse, yarın daha pahalı olacak diye dövizi bugünden alabilir. Döviz alımının ekonomik temellerinin olmadığını söylemek eğer sözün arkasını getirmiyorsa hem yanlış hem de Merkez Bankası'na yakışmıyor.
“Merkez, bol bol konuşmaya dayalı bir iletişim stratejisi sergiliyor. Ancak son bir yılda bu gücünü kaybetti. Bundan sonra bence önce yapmalı ondan sonra konuşmalı. Merkez, besbelli ki kur seviyesinden hoşlanmıyor ve yükseleceğini düşünüyor" dedi.
Kötü senaryolardan da bahsetmeli
Alkin, Merkez'in ABD ve Avrupa için iki olumlu senaryo üzerinden hareket ettiğini ancak, sokaktaki vatandaşın da aynı şeyleri konuştuğu bu nedenle iyi senaryolardan bahsettiği gibi kötü senaryolardan da bahsetmesi gerektiğini vurguladı.
Alkin, "Oysa, Merkez nakit akışını görüyor ancak bunlarla ilgili ipucu vermiyor. Hepimizin tartıştığı senaryolar üzerinden fikir yürütüyor. Merkez Bankası'nın Başkanı'nın, Merkez Bankası Başkanı gibi konuşmasını bekliyoruz. objektif, kendine güvenen ve aynı zamanda temkinli bir duruş sergilemeli.
"Merkez yorum işini bize bıraksın, biz onu yanlış ya da doğru yapıyoruz. Biz Merkez'den yorum değil, gerçekleri istiyoruz.
"Son 30 yıldır Ankara'nın bir alışkanlığı var. Buna Merkez de katıldı. İyi bir şey olunca 'ben yaptım', kötü bir şey olunca 'benim kabahatim yok' deniyor. Üçüncü bir yol olarak da ortada bir sorun olduğunda, bu sorun ortaya atılarak herkesin tartışması isteniyor. Bunun sonrasında ortaya çıkan fikirlerden bir sentez oluşturulup kendi fikriymiş gibi satılıyor. Siyasetçilere ait bu yönetimi artık kurumlar da yapmaya başladı. Bunu düzenleyici kurumların
yapmaması lazım" dedi.
Özatay: Kesin konuşmak zor
Radikal Gazetesi yazarı ekonomist Fatih Özatay, Merkez'in yurtiçi ve yurtdışı gelişmelere bakarak bu değerlendirmeyi yapması normal olduğunu ancak kötü senaryonun da hesaba katılmasına dikkat çekti. Özatay, bu nedenle kesin konuşmanın zor olduğunu söyledi.
Daha önce Merkez Bankası ekonomisti olarak da görev yapan Özatay şöyle devam etti:
"Merkez Bankası Başkanı, yurt içine baktığında maliye politikasının ve iktisadi temellerin kuvvetli olduğunu görüyor. Yurt dışındaki gelişmelere de baktığında ve risk alma iştahının artacağını ve Avrupa'daki krizin derinleşmeyeceğini, Avrupa'da basılan paranın bizim gibi ülkelere gelebileceğini düşünmüş ve bu nedenle bu ifadeleri kullanmış olabilir. Ayrıca, ABD'de bir toparlanma yaşanıyor, orada da bol para olacağını hesaba katmış olabilir.
"Diğer taraftan Merkez Bankası'nın TL'yi savunur şekilde konuşması da normal ancak bunun gerçekçi olması lazım. Başçı'nın düşündüğüne benzer bir iyi senaryo var ancak bunun yanında aynı şekilde gerçekleşme ihtimali olan bir de kötü senaryo var. O nedenle kesin konuşmak zor" dedi.
Demir: Spekülatif davranışı teşvik eder
Finansbank Başekonomisti İnan Demir ise, Merkez'in kur seviyesini telaffuz etmesinin spekülatif davranışları teşvik edebileceğine dikkat çekti.
Demir, "Merkez Bankası'nın Ağustos'tan beri TL'yi destekleyecek şekilde davranmasına alıştık. Ancaki yine de Başkan Erdem Başçı'nın 2.18 gibi bir sepet seviyesi açıklamasını biraz riskli bulduğumu söyleyebilirim. Genelde bir seviye telaffuzu kendi başına spekülatif davranışları teşvik eden bir şey" dedi.
Demir buna rağmen, Merkez'in yılsonunda kur tahmininin tutmamasının profesyonel yatırımcı ile Banka'yı karşı karşıya getirmeyeceğine de işaret etti.
Demir şöyle devam etti:
"Bunun dışında dünyada yaşanan belirsizlik nedeniyle, TL'de bir değer kaybı yaşanırsa yatırımcılarla, Merkez'in karşı karşıya geleceğine pek ihtimal vermem. Çünkü, Banka bir baz senaryo üzerinden konuşuyor. Avrupa'da sorunlar büyür döviz sepeti ya da dolar/TL beklenenden yüksek seviyede kapatırsa, profesyonel yatırımcıların arka planda gerçekleşenleri değerlendireceğini düşünüyorum. Ama dediğim gibi Merkez bir baz senaryo üzerinden konuşuyor, bunun dışındaki beklenmeyen durumlar için hareket alanı her zaman olacaktır" dedi.
Anadolu Yatırım Stratejisti Halil Reçber: Son dönemde Merkez Bankası kafa karıştıran bir strateji izliyor. Piyasada kurlarla oynamak isteyen birilerine mesaj olarak verdi. 'Piyasada bu tarz oyunlara izin vermeyeceğiz' diyerek silah göstermiş oluyor. Son dönemki adımlar hep bu anlamda algılandı. Son bir haftalık süreçte Merkez Bankası müdahalelerinin meyvesini görmeye başladı. 1,90'ların üzerine çıktığında herkes 2 TL olacak gibi düşünmeye başladı. Hareket hızlı olunca Merkez Bankası sahneye çıktı. Önümüzdeki süreçte de hızlı değer kazanma olursa, Merkez Bankası müdahale etmeye çalışacak. Spekülasyona spekülasyonla cevap verdi.
Avrupa ve ABD'ye güveniyor
Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç: Euro üzerinde aşağı yönlü ciddi bir baskı var. Bu da Euro'dan kaçışı, dolara girişi yönlendiriyor. Bu olduğu zaman pariteyi 1,20'lere doğru çeken süreci beklemek lazım. Aşırı güçlenen dolar ABD ekonomisine sıkıntı yaratır. Bu defa Fed kalkıp dolar değer kazanmasın diye hamle yapacak, para basacak. Başçı, Fed'in üçüncü kez para basacağını düşünüyor. Böylece global likidite artacak, dolar TL karşısında da değer kaybedecek diye düşünüyor. Doğru düşünüyor. Dolar endeksinde 81,80'in üzerine çıkılmaması gerekiyor. Merkez Bankası, Avrupa'nın para bastığını ve buna devam edeceğini düşünüyor. Merkez Bankası iç piyasada 'spekülatif amaçlı dolar talep ediyorsanız elinizde kalır' diyor. O mesajı veriyor. Talep doğal bir talep değil. Yabancı çıkışı görmüyoruz. Demek ki alıp içeride biriktiriyorlar. Yaptığı hareket son derece doğru. Direkt enflasyonu yönetmeye yöneliktir. Oyunu bozmak istiyor.
İçerideki talebin önüne geçmek istiyor
JP Morgan Türkiye Başekonomisti Yarkın Cebeci: Son açıklama Başçı'nın kişisel görüşü. Piyasada oluşabilecek kaygıların önüne geçmeye çalışıyor. Son birkaç gündeki önlemlerin olumlu sonuçlarını görüyor. Dış dengelerde de düzelme görüyor. Yurtrdışı ile ilgili olumlu beklenti varsa TL'nin değer kazanmasını beklemek doğal. İnsanlar da güveni artırmaya çalışıyor. Türk yatırımcılardan, kurumsal ve bireysel yatırımcılardan gelen döviz talebi vardı. O talebin önüne geçmek için söylenmeş sözler.
'Dolar 1,75'lere iner'
Başçı'nın 'TL'ye yatırım yapan kazanır' sözleri doların seyrine ilişkin soruları beraberinde getirdi. Günlerdir yapılan müdahalelere rağmen ancak 1,87-1,88'lere düşen doların daha da düşmesi bekleniyor.
Halil Reçber, doların üç-dört hafta içinde 1,75'lere ineceğini söylerken, Nurhan Toğuç da 1,75'lerin görülebileceğini ifade etti. Toğuç'a göre, 1,92 dolarda görülen maksimum değerdi.