Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, dün akşam Habertürk televizyonunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu karşısında gazeteciler olarak "etkisiz kaldıkları" konusundaki eleştirilere yanıt verdi. Yanardağ, "Beklenti çok yüksek olduğu için, zannediyorum kalkıp bizim adamı dövmemiz bekleniyordu!" değerlendirmesini yaptı.
"Kurgusu, yönetimi, moderasyonu doğru değildi ve söz dağıtımı yapılamadı"
ARTI TV canlı yayınına bağlanan Yanardağ, "Format ve yönetim olarak program iyi değildi, iyi hazırlanmamıştı. Biz misafir olarka gittik zaten. Yani kurgusu, yönetimi, moderasyonu doğru değildi ve söz dağıtımı yapılamadı. Fiili durum yaratılarak sorular sorulabildi ancak. Bu yanıyla, teknik olarak program iyi değildi, bu yanıyla programdan memnun değilim" dedi.
Yanardağ şunları kaydetti:
"Soylu, bu programda önemli ölçüde tükendi"
"Soylu, bu programda önemli ölçüde tükendi. Kendi niyeti farklıydı belki ama bu sosyal medyada da yanlış anlaşılıyor ve yorumlanıyor. Orada kimseyi dövecek ve çarmıha gerecek halimiz yok. Sorularımızı sorduk ve bu soruların hiçbirisine yanıt vermedi. Sorulardan tamamen uzaklaşan, kendi kişisel öyküsünü anlatmaya çalışan, ilgili ilgisiz işinden, tarihten, geçmişten örnekler vererek anlatmaya çalışan bir profil çizdi. Beklenen sorular ve beklenen yanıtlar vardı, bunlar gerçekleşmedi. Ben kendi adıma sorularımı sordum, yani hemen hemen sormadığım soru kalmadı. Ama bunların hiçbirisine gerçek ve açık bir yanıt alamadım. Biz Kolombiya'dan gelen uyuşturucu meselesini soruyoruz, o Gürcistanlı bir mafya liderini nasıl yakaladıklarını anlatıyor. Böyle bir tabloyla karşı karşıyaydık dün akşam ve buna açıkça itiraz ettik."
"Programı terk etmek çok radikal bir davranış olacaktı"
"Programı terk etmek çok radikal bir davranış olacaktı. Bize programı uzatabileceklerini söylediler ve o nedenle devam ettik. Görülmeyen, gözden kaçırılan durum şu: Süleyman Soylu inandırıcılığını önemli ölçüde kaybetti, sorulara yanıt veremedi. Yani olaya bu gözle bakmak ve bu gözle değerlendirmek çok daha doğru. Programa eleştirim teknik; sözler daha iyi dağıtılabilirdi, belli bir sıraya konulabilirdi, Bakana bu kadar söz verilmeyebilirdi ki bunları daha önceden söylemiştik. Yoksa, yanıt vermedi, ısrar ettik yine vermedi. 'Sedat Peker çetesinden 10 bin dolar alan AKP milletvekili kim?' diye soruyorsunuz 'Söyleyeceğim' diyor, ısrar ediyorsunuz, 'Söyleyeceğim' diyor, tekrar soruyorsunuz, 'Biraz sonra yanıtını vereceğim' diyor. Programın en sonunda da 'Ben bunu savcıya söyleyeceğim' diyor. Bu insanların gözünden kaçmadı. Soğukkanlı bir şekilde düşünüldüğünde, programın bu yönüyle başarılı olduğu konusunda bir kanı oturmaya başladı."
"Yalnız bırakılmış durumda, partisinden bir destek yok"
"'Biz yarın, televizyonlarda ve gazetelerde bunları yazar ve söyleriz, siz vermediğiniz cevaplarla kalırsınız' dedim. Ortaya çıkan tablo şu: Devlet içinde bir itişmenin olduğu net şekilde ortaya çıktı. Yalnız bırakılmış durumda, partisinden bir destek yok. Programdan sonra küçük bir grup dışında kimsenin olmadığı çok dikkat çekiciydi. Sedat Peker bir suç örgütü lideri. Bir söz vardır, 'Paranoyak olmanız takip edilmediğiniz anlamına gelmez' diye. Peker'in ortaya attığı iddiaların ciddi ve büyük olduğu ortada. Bir mafya liderinin iktidarı derinden sarstığı bir dönemden geçiyoruz. Yani iktidar son derece zayıf, son derece güçsüz bir durumda.
"Beklenti çok yüksek olduğu için, zannediyorum kalkıp bizim adamı dövmemiz bekleniyordu!"
İktidarda biz dağılma, çözülme var; buradan bunu tazeleyerek çıkacağını ummuş zannediyorum. Yani öyle bir hazırlıkla, dosyalarla gelmiş. Hiçbir soruya hiçbir tatmin edici yanıt veremediği ortaya çıktı. Sonuç olarak programın olumlu olduğunu düşünüyorum. Beklenti çok yüksek olduğu için, zannediyorum kalkıp bizim adamı dövmemiz bekleniyordu! O da olmayacağına göre bu çerçevede değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum."
TIKLAYIN | İçişleri Bakanı Soylu, gazetecilerin sorularını yanıtladı: Mehmet Ağar'ın marinada görev alması doğru mu, ben olsam 48 saat içinde bırakırım
TIKLAYIN | Faruk Bildirici'den Habertürk yayınındaki gazetecilere: Bu kadar kibar olmak zorunda değiller, bu program Soylu'nun olduğu kadar gazetecilerin de sınavı