Gündem

Meral Akşener: Tüzük kurultayı yapılmazsa suç işlenmiş olur, hapis cezası var

"Çağrı Heyeti mahkemenin kararına uymak zorunda"

17 Haziran 2016 17:04

MHP Genel Başkan adaylarından Meral Akşener, "Tüzük değişikliğinden sonra alınacak seçimli kongre kararı da kesin bir karardır. Verilen mahkeme kararı ve uygulanma mecburiyeti olması sebebiyle" dedi. Akşener, "Atanan 3 kişilik Çağrı Heyeti'nin bir kamu görevini yeri getiriyor olmaları münasebetiyle, mahkemenin kendilerine verdiği görevini yerine getirmedikleri halde 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası alacakları belirtilmiştir. Çağrı heyetinin, mahkeme kararıyla kongreyi yapması mecburidir, hukuka uymak zorundadır" diye konuştu.

Akşener, Ankara'da 19 Haziran Pazar günü yapılacak olan tüzük kurultayına ilişkin düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Pazar günü yapılacak olan kurultay öncelikle tüzük kurultaydır, genel başkan seçiminin yapılmayacağı kurultaydır. Bunun yapılması için tüzükteki maddelerin değiştirilmesinin gerektiği kurultaydır. Bu kurultaya tüm üst kurul delegelerimiz davetlidir. Bana verilen teyitler çerçevesinde büyük bir katılım bekliyorum. Tüzük değişikliğinden sonra alınacak seçimli kongre kararı da kesin bir karardır. Verilen mahkeme kararı ve uygulanma mecburiyeti olması sebebiyle. Atanan 3 kişilik çağrı heyetinin bir kamu görevini yeri getiriyor olmaları münasebetiyle, mahkemenin kendilerine verdiği görevini yerine getirmedikleri halde 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası alacakları belirtilmiştir. Çağrı heyetinin, mahkeme kararıyla kongreyi yapması mecburidir, hukuka uymaktır.

Mahkeme kararları, kişilerin kararlarının üstündedir. 548 imzayı teslim ettiğimizde eğer Genel Başkan adım atsaydı parti kararıyla yapılacaktı kongremiz. Bu nedenle imzalar verildikten sonra tüzük kurultayını Genel Merkez yapabilirdi, yapmadı. Üstüne yapılmaması için türlü türlü dilekçe sundular. Demem o ki, bu tüzük kurultayı zorunlu, meşru ve kanuna uygun, hukuka uygun yapılması zorunlu bir tüzük kurultayıdır. Tüzük kurultayı toplanacak, mahkemeye müracaat ettiğimiz dilekçedeki madde değişecek ve üst kurul delegelerimiz bir seçimli kurultay alacak.

Genel Merkez tarafından seçimli kongrenin 10 Temmuz'da yapılacağına dair bir söylem var. Bu kongrenin henüz, biliyorsunuz 15 gün kala Genel Merkez müracaat edecek, gazetelerde ilan edilecek, böyle bir kongre yapılacağına dair. Ancak böyle bir ilan henüz söz konusu değildir. O nedenle bu söylem farz-ı muhaldir.

Çok uzun bir yoldan geldik. Türk milliyetçileri, ülkücüler... Çok zor şartlar altında, çok seviyesiz, ağır hakaretlere uğrayarak, hukuka bağlılıklarını, adalet arayışlarını, adaletin ve huzurun bu ülkede ne denli tahrip edildiğinin farkında olarak ve uzunca bir zamandır nefes almakta zorlanan Türk milletinin üzerinde kurulmuş olan korku duvarına yıka yıka bu günlere geldiler. 

Çünkü bu yolculuk aynı zamanda demokrasi tarihine düşülen altın bir nottur. İnsanların adalet ve hak arama mücadelesi veremediği, korkutulduğu, bir uçtan bir uca suçlandığı, belli parantezlerin içine sokularak, hareket kabiliyetinin neredeyse sıfırlandığı ülkemizde gelinen noktada ülkücüler, örülmüş duvarı yıkmak suretiyle demokrasi tarihimize altın harflerle not düştüler. İlerleyen süreçlerde hocalarımız, bilim adamlarımız bunu derslerde anlatacaktır.

 

"19 Haziran'daki kongremiz meşru, zorunlu"

 

Kongre, tüzük kurultayı olduğu için usül hatası yapmayacağız, usüle uygun yürüyeceğimiz için, usülden herhangi bir itirazın söz konusu olamayacağı, bugünkü Türkiye'de bile hukukçuların itiraz edemeyeceği usüle uygun bir kurultay yapacağız.
Korsan kongre olacağına dair, yanlış bilgilendirmeye dayanan hukuka uymayan iddialar olduğunu gördük. Siyasi Parti Yasası'nın 14. maddesinde, çok açık bir şekilde bu tür kurultaylar tarif edilmiştir. Ben eski Meclis Başkanvekiliyim, anayasa kanun iç tüzük şeklinde bakardım duruma. Aynı Meclis'teki yönetim gibi, her şey belirtilmiştir. Siyasi Partiler Yasası'nın 14. Maddesi'nde karar yeter sayısı, toplantısının oluşması ve sayılar çok açık bir şekilde belirtilmiştir. Ona uyarak yola çıkacağız. İmza veren delege sayısı 595 olarak belirlenmiştir. O nedenle karar delegelerin salt çoğunluğuyla alınır, tartışmaya açık bir kurultay olmaktan çıkmıştır. 
Bir taraf oturduğu iktidar alanını terk etmemek için bir mücadelesi söz konusudur. Bir taraftan demokrasinin, hukukun üstünlüğünü, ve Milliyetçi Hareket Partililerin geleneğine uymayan 1 Kasım sonuçlarına itiraz eden delegelerimizin itirazı söz konusudur.

Bugün itibariyle, söylenen sözlerin bir hükmü yoktur. 19 Haziran'daki kongremiz meşru, zorunlu, hukuki bir kongredir. Biz birbirimize güvenerek yola çıktık, güç odakları karşımızda oldu....