Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, yazılı bir açıklamayla Menbic'deki güçlerini Fırat Nehri'nin doğusuna çekeceklerini açıklayan YPG ile ilgili olarak "YPG güçleri, Suriye Demokratik Güçleri veya El Bab Savunma Gücü adı altında Menbiç’in batısına doğru hareket etti" iddiasını ileri sürdü. "Türkiye bunun üzerine ABD’ye, 'Fırat’ın doğusuna çekileceklerini söylüyordunuz, tam tersi oluyor? Sizin desteğinizde mi ilerliyorlar?' sorusunu yolladı. ABD’den, 'Bizimle ilgileri yok, kim olduklarını bilmiyoruz' karşılığı geldi" diye yazan Sarıkaya, "Türkiye bunun üzerine, “O zaman biz de ateş altına alırız” dedi ve Kandarliyah, Ulaşlı, Abu Haç, Tall Turin bölgelerine ilerleyen ve 8 köyü ele geçiren Suriye Demokratik Güçleri’ni top atışına tuttu" ifadesini kullandı.
Muharrem Sarıkaya'nın "ABD: Bilmiyorum TSK: Bombalıyorum" başlığıyla yayımlanan (18 Kasım 2016) yazısı şöyle:
Türkiye'nin uzun süredir PYD/YPG ve bağlı güçlerin terk ederek Fırat’ın doğusuna geçmesini istediği Menbiç sorunu, farklı bir aşamaya geçti.
Nedeni de Suriye’de ABD ile yaşanan anlaşmazlık, Türkiye’nin desteğindeki Özgür Suriye Ordusu’nun El Bab’a yaklaşmasıyla birlikte patlak veren gerilim.
Öncesinden alındığında çok daha net anlaşılıyor.
Türkiye, sınır ötesinde operasyona ilk başladığında Şam’ın Rusya destekli hava savunma sistemi nedeniyle hava desteği vermedi.
Genelkurmay Başkanı Org. Akar ile MİT Müsteşarı Fidan’ın 1 Kasım’da Moskova’ya gerçekleştirdikleri ziyaretle sorunu aşmayı başardı.
Bunun üzerine, El Bab çevresinde 11 Kasım’da 5, 13 Kasım’da da 16 sortilik hava akını yaptı; Kabaşin kasabasını ele geçirdi.
Ancak son 3 gün hava harekâtı durdu.
İddiaya göre buna, Şam’ın, “El Bab bizim kentimiz, Türkiye oraya girmesin”demesi, Rusya’nın da “Ankara Şam ile anlaşarak El Bab operasyonunu yapsın” yaklaşımı neden oldu.
Ankara ise Şam’ın bu yaklaşımına “El Bab’da kalıcı değiliz, sınır kentlerimizin güvenliğini sağlamak için buradayız” mesajını yolladı.
Şam, “Biz El Bab’ı alınca, Türkiye’ye dönük DEAŞ saldırılarını sonlandırırız”karşılığını verdi.
ABD SÜRPRİZİ
Bunlar yaşanırken, Rus askerleri Afrin bölgesinde, Mare’nin hemen altında yer alan YPG kontrolünde bulunan Umm Hawch’a gitti.
Rus askeri yetkilileri, YPG’nin kolu olan “Halk Koruma Birlikleri”nin davetiyle bir süre önce Umm Hawch’a gerçekleşen bombalamada “hardal gazı kullanılıp kullanılmadığını tespit amacıyla” bulunduklarını bildirdi.
Bu sırada, ABD Başkanı Obama’nın özel temsilcisi Brett McGurk, Twitter hesabı üzerinden şu mesajı yayınladı:
“Dönüm noktası: Bütün YPG birimleri, DEAŞ’tan sonra güvenliğin sağlanması için yerel birimlere verilen eğitim tamamlandıktan sonra Menbiç’ten ayrılacak ve Fırat’ın doğusuna dönecek...”
Ardından da YPG’den Rakka operasyonuna katılmak için Menbiç’te bulunan güçlerini çekecekleri açıklaması geldi.
Ankara YPG’nin çekilmesini beklerken, DEAŞ’a karşı savaşı yürüten Öz Kararlılık Operasyonu’nun ABD’li sözcüsü Albay John Dorrian Bağdat’ta gazetecilere Türkiye’nin El Bab’a ilerlemesini desteklemediklerini açıkladı.
Yetinmedi, Türkiye’nin desteğindeki El Bab harekâtının, koalisyonun DEAŞ ile mücadelesini de olumsuz etkilediğini belirtti.
YPG ATAĞI
Menbiç’in doğusuna geçeceği söylenen YPG güçleri de Suriye Demokratik Güçleri veya El Bab Savunma Gücü adı altında Menbiç’in batısına doğru hareket etti.
Türkiye bunun üzerine ABD’ye, “Fırat’ın doğusuna çekileceklerini söylüyordunuz, tam tersi oluyor? Sizin desteğinizde mi ilerliyorlar?”sorusunu yolladı.
ABD’den, “Bizimle ilgileri yok, kim olduklarını bilmiyoruz” karşılığı geldi.
Türkiye bunun üzerine, “O zaman biz de ateş altına alırız” dedi ve Kandarliyah, Ulaşlı, Abu Haç, Tall Turin bölgelerine ilerleyen ve 8 köyü ele geçiren Suriye Demokratik Güçleri’ni top atışına tuttu.
Bölgeyi çok iyi takip eden güvenlik birimlerinin etkin isminin dün söylediği gibi, “El Bab, Türkiye’nin desteğindeki ÖSO, Şam’a bağlı rejim güçleri ve PYD’nin talep ettiği önemli bir merkez” haline geldi.
Türkiye’nin bundan sonrasına ilişkin tavrı ise net; hem PYD’nin Kobani-Afrin hattını bağlamaması hem de sınır güvenliğinin sağlanması için El Bab konusunda kesin kararlı.
Şam ise El Bab bölgesinde Türkiye desteğindeki ÖSO ile karşılaşmak istemiyor, PYD’nin tampon oluşturmasına göz kırpıyor.
Menbiç’in ardından şimdi de El Bab krizi tırmandırılıyor.