Gündem

‘Mektuplara bakarsanız ordu ihtilale hazır’

17 Mart 2009 02:00

İkinci yemekte gündem medya

13 Haziran Cuma saat 20.00'de Marmara Köşkü'nde yeme

Katılımcılar: İlhan SELÇUK, İbrahim YILDIZ, Cüneyt ARCAYÜREK, Mustafa BALBAY, Şenkal ATASAGUN, Cevat ÖNEŞ, Emre BAŞER, Cem KOCA

Önce Marmara Köşkü'nün bahçesinde 30-40 dakika oturma. Etrafta çam ağaçları, iğne yapraklı ağaclar, kuş sesleri..

Burada genel konulara giriş. Atasagun, yemeğin ana amacağının medyanın durumunu tartışmak olduğunu söylüyor devam ediyor sizinle bir sorunumuz yok. En sorumlu gazetesiniz ama, özellikle televizyon kanallarındaki magazin programları ürkütücü. Büyük kentlerin varoşlarında değişik yankılar yapıyor. Terör örgütlerine giden gençlerin bir nedeni de bu hayatı yaşayanlardan intikam almak. Bu durum yakın gelecekte, vanoşlardan kent merkezlerine çıkışları getirebilir. Televizyon temsilcileriyle konuşuyoruz. Hepsi, çok haklısınız ama, halk bunu istiyor diyor. Ya da rekiplerimiz magazin programını kaldırırsa biz de kaldırırız diyor. şimdi o noktadayız...'

MİT'in durumu, basına açılması konu oluyor. Atasagun, MİT olarak basınla yakın olmayı ama, gündemde olmamayı tercih ediyoruz. Bir kez ağzımız yandı. Sohbet için ettiğimiz konuları yazdılar. O bizi zora soktu. (2000 Kasımı... Hürriyet, Milliyet, Sabah, Star Ankara temsilcileri... Ben de komünist olurdum gibi açıklamalar…

Dünyanın 90 gizli servisiyle temasımız var. artık uluslararası bir kuruluş olduk. Yabancı gizli servis şeflerini burada ağırlıyoruz. Yılda 200 milyarlık masraftan kurtulduk. Yoksa Hilton'a yılda bu kadar para veriyorduk. Bu kişilerin güvenliğinin korunması da ayrı bir sorun oluyordu. Burası Atatürk'ün mekanı, gelenlere anlatırca heyecanlanıyorlar, hoşlarına gidiyor

Sohbetin daha başında Doğu PERİNÇEK'in 90'lı yılların ilk yarısında Öcalan'la çekilmiş fotoğrafları dağıtıldı. Çoğu bilinen fotoğraflar ama, yine de gösterdiler. Bir iki tanesi o günlerde dağıtılmamıştı... Öcalan, esas duruşta PKK militanlarını selamlıyor, Öcalanla çok samimi sarılıp, kucaklaşıyorlar. Öcalan, Perinçek'e bir dağ çiçeği veriyor, gülüşüyorlar..

‘İsmet İmset’i herkes kullanmış’

Bu sohbet, dönekliğin sınırı olmadığıyla devam etti. Konu İsmet İMSET'e geldi... Onu herkes kullanmış. Bir ara onlar da kullanmış ama sonra vazgeçmişler. Şimdi, Londra'daymış. Kim bakıyor diye soruldu, Atasagun, vallahi biz bakmıyoruz' dedi..

İkram iyiydi.. Deniz ürünü kanapeler, köfteler, salatalık... İlhan abiyle viski içtik, Cüneyt abi bira, İbrahim su, Atasagun içi naneli rakı..

21.00'e doğru, Marmara biçiminde yapılan havuza bakan balkona gidiş... Hoş bir ortam... Eşyalar fotoğraflardan bakılıp, aynısı yapılmış. 15 metrekare kadar bir iç mekan, önde balkon... Burası 1927'lerde yapılmış. Atatürk öğleyinleri buraya gelir, deniz hasretini giderirmiş..

21.00'de yemeğe geçtik. köşkün içi.. Etraf Atatürk portreleriyle süslü. Yüksek tavan, beyaz ortam... çiçekler..

yemekte konuşulanların döküm

öcala

soru (S)- Öcalan konusunda iki yıl önce yine sizinle yemek yerken, bundan sonra biz kullanacağız demiştiniz, şimdi ne durumda? kullanabiliyor muyuz?

Atasagun- biz o gün ortaya 8 sayfalık bir metin koyduk. Dedik ki, asılırsa şu olur asılmazsa şu olur. Geçenlerde o metni tekrar önüme aldım, dediklerimdeki haklılığımız devam ediyor bir terör örgütü için en tehlikeli durum, eylemsizliktir. Onları eylem diri tutar. Eylemsizlik çözülmeyi beraberinde getirir.

S- bu çözülme geldi mi

A- yer yer geldi. Bunu görüyoruz. Ancak ürkütücü durum şu, katılmalar da oluyor. Bizim çözülme ortamını sürdürmemiz lazım. Şu anda terör örgütünün 500'ü Türkiye'de 4500'ü Kuzey Irak'ta olmak üzere 5 bin silahlı adamı var. Bunları ne yapıp edip terhis ettirmemiz lazım. Bunu da Apo'yu idam ederek yapamayız. Bir defa idam edilirse kesin terör patlar... Bu kez sadece Güneydoğu'da olmaz, büyük şehirlere sıçrar... Biz kimilerince hain ilan edilsek de bu konularda siyasete bulaşmadan ne düşünüyorsak söyleyeceğiz

S- Hain ilan edilsek de dediniz. Sizi devlet katlarında hain gibi gören mi var, bu konuda örneğin askerlerle görüş ayrılığı mı var

A- var tabii... Onlar farklı bakıyorlar. Tarafız diyorlar ama, biz kesinlikle siyasetin dışına çıkarak, güvenlik boyutuyla konuya bakıyoruz. Biz herkesten bağımsızız. Sorulursa görüşümüzü söylüyoruz, çekiliyoruz.



S- Öcalan’ı asamacağımız söyleniyor, daha getirilirken bu sözü verdiğimiz yazıldı... Tuncay ÖZKAN'ın kitabında var..

A- hayır biz kimseley asmayacağız sözü vermedik. Sadece, adil yargılamamızı istediler. O sözü verdik, o kadar. Asılırsa, büyük kentlerde Filistin tipi intihar eylemlerine hazır mıyız, bunu sormak lazım. İsrail, sınırlarını o kadar koruyor. Güvenlik alıyor ama, eylemleri görüyorusunuz. Türkiye'nin her tarafı elek gibi. Akmerkezde bomba 40 ölü, Taksim'de 50 ölü... Böyle bir duruma hazır mıyız

sonra Almanlar da endişe ediyor. Apo asılırsa, orada 400 bin Kürt var. Bunlardan en az 10 bini örgütlü. Eylemlere girişirse ne olacak diyorlar? Biliyorsunuz daha yakalandığında 4-5 eylem olmuştu

Atasagun’un ‘abartılıyor’ tespitine Arcayürek sitemi

Din-irtic

S- Tayyip'in yükselişini nasıl buluyorsunuz

A- Çok değişik anketler var. Bizde bir tehlike ya çok abartılıyor ya da görmezden geliniyor. Bunun kökeni milli görüş. Oy oranı yüzde 22'dir. Haydi diyelim 25 olsun... Şimdi bu 3'e bölünecek. Eşit bölünürse, 8'er alırlar. Biri öne geçerse, 14-15 alır, ötekiler barajın altında kalır. Genel durum böyle aslında.

CA- şimdi siz böyle derseniz olmuyor ama, bu kez mesela Hürriyet, Ertuğrul ÖZKÖK, geldi konuştunuz... Başka türlü yazmaya başlıyorlar. Onlar da bu tehlike değilmiş demeye başlıyor..

S- Bunların kontrol ettiği mali güç ne kadar

A- Şimdi bunların holdingleri oldu, finans şirketleri oldu. Ekonomiyi öğrendiler aslında. Ama 28 Şubattan sonra yüklü bir sermaye yurtdışına gitti. Suriye'ye giden oydu. O dönem alman bankası hemen bir yasa çıkardı ve faizsiz bankacılığa yol veren bir düzenlemeye gitti. Onlar aldılar bizim sermayeyi

‘Fethullah Gülen ABD projesinin ayağı’

S- Gülen ABD'de... Emekli maaşıyla çiflikte yaşıyor. ABD tüm İslam kökenlilere kök söktürürken ona neden bir şey oluyor

A- onu biliyorsunuz, ABD'nin yeşil kuşak projesinin bir ayağıydı. Olay hala odur. Bin Ladin'i de ABD yarattı, Afganistan'da Ruslara karşı besledi, sonucu gördünüz. Bu terör örgütünü beslerseniz, sonunda ne olacağının göstergesi..”

DEĞERLENDİRME

Söz konusu yazıda yıl belirtilmediğinden dolayı takvim üzerinde yapılan incelemede 13 Haziran’ın 2003 yılında Cuma gününe rast geldiği ve bu nedenle söz konusu görüşmenin “13 Haziran 2003” tarihinde yapıldığı değerlendirilmiş olup görüşmenin Cumhuriyet gazetesi yazarları ile MİT Müsteşarlığı üst yönetimi arasında gerçekleştiği görülüyor.