Gündem

‘Mektuplara bakarsanız ordu ihtilale hazır’

17 Mart 2009 02:00

30 Mayıs 2003 Cuma günü MİT Müsteşarlığında yeme

Şenkal ATASAGUN (ŞA), Emre (EM).... İlhan SELÇUK (İS), İbrahim YILDIZ, MB

Konutta... Güzel bir salon. Alman kurdu köpekleri arada dolaşıyor. Koklayıp gidiyor. Sonra gezdirmeye götürdüler. Tablolarda deniz, ara, yarımada ağırlıklı. Güzel biblolar vardı... İki tane büyük benjamin salonu süslüyordu. Ağaç gibiydiler.

Beyaz koltuklara oturduk. İçecekler söylendi. Daha birkaç dakika geçmeden ŞA konuya girdi efendim bizim sizi çağırma, görüşme nedenimiz hazırlanmakta olan yeni yasa. Buna pişmanlık yasası adını taktılar ama, öyle adlandırmak istemiyoruz. Şu anda güçlü tarafız. Nasıl bir adım atarsak atalım bu ödün olarak değerlendirilemez. Bizim bir lütfumuz olur. Burada endişemiz, şehit anaları ve benzer kesimlerin tepkisi. İşte bu noktada medyaya gereksinmemiz var. Beni hükümetler ilgilendirmiyor. Türkiye'nin durumu ilgilendiriyor. Biz nasıl geçmişte olanlardan ders aldıysak, terör örgütü de aldı. Yeni bir terör dalgası başlarsa bu kırsal kesimde olmayacak. Metropollerde olacak. Aponun yakalandığı dönemde 60'ın üzerinde kendini yakma eylemi oldu. Bunlardan 30'dan fazlası ölümle sonuçlandı. Demek ki, intihar eylemcisi bulmakta zorlanmayacaklar

- Burada hükümetin durumu bizi doğrudan ilgilendirmiyor. İktidarda o olmuş, AKP olmuş bu olmuş ilgili değiliz, biz ne yapıp edip teröristleri eritmek istiyoruz. ey uygun konjonktür budur diyoruz

İS- ben buraya karamsar geldim. Bugün Turhan'la da konuştuk. O da diyor, memleket ayağımızın altından kayıyor. Bana göre asıl tehlike irtica. Bunlar devleti ele geçiriyorlar. Sonra bu yasa yanına başka sağlamlaştırıcı şeyler eklemeden bir işe yaramaz ki...

‘Bunlar da önce cebini düşünüyor’

ŞA- İlhan bey, ben sizin kadar karamsar değilim. Bunları biz tanıyoruz. Türkiye'de çark tersine, önce ben sonra partim en son ülkem. Oysa bunu tersine çevirebilsek... İnanın bunlar da öncekilerden farklı değil, önce kendilerini, ceplerini düşünüyorlar. Yolsuzlukla mücadele edeceklerdi ne oldu? Yok. Bunlar da çıkar peşinde. İdeolojiyi öne aldıkları falan yok. Haa tabii kadrolaşma önemli bir tehdit, bir şey bilmeyen insanları olmadık yerlere getiriyorlar... Bana göre laiklik tehlikesine karşı en büyük güvence Türk Silahlı Kuvvetleri. Ama inanın bunlarda öncelik ideoloji değil, kendi Bekaaları. Kadrolaşma ciddi sorun, diyeceğim bir şey yok. Ama bunların çoğu bir yere gelmek isteyen insanlar. Bakın bana neler dediler, Mesutçu dediler, adamı dediler...adamı birkaç kez ya gördüm ya görmedim. Bir atanacağım zaman Lodrraya çağırdı, otel odasında konuştuk, o kadar..

(…)

MB- Irak'ta nasıl bir düzen kurulacak

ŞA- bunu belki ABD de bilmiyor. Ama terör gruplarını kullanmak istiyor. Biz halkın mücahitlerine karşı tavır değişince tedirgin olduk. Başta onları yok etmek üzere plan yaptılar. Sonra baktık, halkın müc. ile anlaşmışlar, İran için kullanmayı planlıyorlar..

Abd-Ira

ŞA- Abd ile komşu olduk. Çok hızlı gidiyorlar ama, böyle devam edebilirler mi? Bence zor görünüyor. Kafalarındaki planların tümünü yaşama geçirmeleri zor bence.

MB- Bir imp. sorunları sadece silahla çözmeye başlamışsa, çökmeye başlamış demektir..

ŞA- Aynen öyle. Ben ABD'nin çökebileceği kanaatindeyim... Bizimle iş yapma istekleri konubsunda bir kararlılıkları vardı. Yani her şeyi hazırlamıştık. (MB- yaka kartları bile basılmıştı) evet... ama bu 40 bin adam nasıl çıkarılacak, bu konuda da herkesin kafasında bir endişe vardı

İS-ABD bu Kürtleri ne yapacak

ŞA- her şey ortada... Kürtler baştan beri ABD ileydi. Bize Barzani Talabani geldiğinde hep, ABD Saddam'ın adamlarını satın aldı. Savaş uzun sürmeyecek, bütün planlarınızı buna göre yapın' dedi ama, doğrusu biz bu kadar olduğunu düşünmedik. devrim muhafazılarının komutanlarını satın almışlar..

‘Mektuplara bakarsan ordu ihtilale hazır’

Cumhuriyet'in manşet

ŞA- cumhuriyet'in manşeti çok etkili oldu. Bu haber başka yerde çıksa başka değerde olur, bir de sizin imzanız var... Kaynağınız ne bilmiyorum ama, önemli olmalı... Eğer mektuplarsa bize de geliyor. İstanbul'dan birinci ordudan geliyor. Oraya baksan birinci orduda her şey hazır, ihtilale hazırlanıyorlar..

MB- kaynaklar sağlamdı..

‘Ordudaki çatlaktan AKP yararlanır’

ŞA- gazetecilik olarak diyeceğim bir şey yok. Bu haber hangi gazeteciye gelse, önemli haber... Ama inanın bu haberle TSK içindeki çatlak derinleşti. Zarar verdi. Bunun devamında olumsuz bir şey olursa bundan AKP yararlanır. Bunu sammimiyetle söylüyor. Özkök Paşayla ilgili değişik şeyler konuşuluyor. Doğrusu ben kendisini biraz tanıyan biri olarak bunların çoğunun doğru olduğunu sanmıyorum. bir görüşmenizde yarar var bence..

‘Özkök’le sizin için görüşebilirim’

İS- bu ilginç bir öneri..

ŞA- evet. ben her perşembe kendisiyle görüşüyorum. Olağan görüşme. Orada söz ederim. Biz TSK'nin hiçbir şeyine karışmıyoruz. Onlar eğer bir şey isterse yapıp çekiliyoruz. Ben de perşembe günü gider söylerim. hem tanırsınız..

MB- olabilir..

İS- tamam biz bunu değerlendirelim, sizi arayalım

Atasagun’dan dokundurma: Tabii sizin de görüşeceğiniz kişiler vardır!

ŞA- önümüzdeki salı, çarşamba beni arayın. Eğer olumlu düşünürseniz, devreye girerim. (gülümseyerek) tabii sizin de görüşeceğizin kişiler vardır... Önümüzde çok kritik bir, iki ay var... Bu dönem çok önemli. Testi kırılırsa iyi olmaz. Belki de kendi içlerinde tamir etmeleri daha iyi olur. Bunu yapabilirler. Ben sizin haberinizin bu bakımda hiç de iyi olmadığı görüşündeyim

‘AKP’nin gelişine televole yayınları çanak tuttu’

Medy

ŞA- bugün Türkiye'nin en birinci sorunu medyadır. Ben buna izin verirseniz medya terörü diyorum. Bugün Türkiye'de herkes medyadan korkuyor. Gündemi o belirliyor. Bürokrat, hakkında bir şey çıkacak diye ödü kopuyor. Bu ülkeye medyanın yaptığı kötülüğü kimse yapmaz..

Biz biliyorsunuz geçen sefer devreye girdik. Konuştuk. Onlar siz aramıza girip İstanbul'a gelin diyorlar. biz daha ileri gidemeyiz ki. Biz bu AKP'nin gelişini görüyorduk ve medyanın televole yayınları buna çanak tuttu

Emre- yani PKK'yı dağdan indirdikten sonra medyayı dağdan indireceğiz. (gülüşmeler

Atasagun’dan Cumhuriyet’e ortak uyarısı

Cumhuriye

ŞA- cumhuriyetin tirajıyla ters orantılı bir etkinliği var. Satışınız az ama devlet katında etkin. Bu ortaklarınız iyi anılmıyor. Çapanların ardından Ciner, Karamehmet... Daha farklı bir çalışma yapamazmısınız. Siz durumu nasıl anlatırsanız anlatın, dışarıdan Ciner-Karamehmet cumhuriyet'te etkin diye görünüyor

İS- bizim altın üçgenimiz var..

‘70’lerde birbirimizi yanlış anladık’

ŞA- bunu daha açık anlatmanız lazım... 70'lerde birbirimizi yanlış anladık. O günlerde sizi, etrafınızdakileri hemen karşımıza almak yerine, ya bunları bir dinleyelim, nedir ne değildir deseydik, ona göre hareket etseydik bu günlere gelmezdik. böyle olmazdı..

Çapa

ŞA- Gürbüz'ün dalgalı bir gençliği geçmiş. Ermenistan'a gitmiş. Sık gittiği söyleniyor. Bunlar ayrı da bizde hala bu adamın kafasının arkasında ne olduğu konusunda kesin bir kanı yok. Yani şüpheler geçmiş değil. Belki sadece polüler olmak için gündemde kaymak içindir. bilemem..

Ermenistan-orta asy

ŞA- biz çıkarlarnımızın nerede olduğunu bilen millet değiliz. Şimdi Ermenistan’a ambargo uyguluyoruz, Azerbaycan'ı ürkütmeyelim diye devam ettiriyoruz. Ama bizim malları İran sokuyor Orta Asya'da da akıllı hareket etmedik. İçlerine gereğinden fazla karışmaya kalktık... Bütün bunlar için plan yapabilen ülke olmak lazım.

DEĞERLENDİRME

Açık kaynaklarda yapılan araştırmada 23 Mayıs 2003 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde ‘Genç subaylar tedirgin’ isimli ve manşetten verilen bir haber olduğu görülmüştür.

Günlüğün devamını okumak için tıklayın >