Gündem

Mehmet Y. Yılmaz: Bu yargıçlara nasıl güveneceğiz?

Mehmet Y. Yılmaz, Danıştay Başkanlığı seçimlerinin blok oyla gerçekleşmesini eleştirdi.

10 Haziran 2011 03:00

T24- Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Yargıtay Başkanlığı'na Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "güzel arkadaşım" dediği sınıf arkadaşı Nazım Kaynak'ın atanmasından sonra Danıştay Başkanlığı'na Arınç'ın “Allah verdikçe veriyor” diyerek sevinçle karşıladığı Hüseyin Karakullukçu'nun atanması hakkındaki şüphelerini yazdı. "Kendisine tahsis edilen lojmana oğlunu yerleştirdiği gerekçesiyle “ihtar” alan bir Danıştay Başkanımız var diyen" Yılmaz, Karakullukçu'nun Danıştay'a atanan 61 üyenin blok oyuyla seçildiğine dikkat çekti. Bir adayın sırf işaret edildi diye seçilebildiğini söyleyen Yılmaz, "işaretle ortak hareket edebilen bir yargıç grubunun gerçekten tarafsız ve bağımsız olduklarına nasıl inanacağız?" dedi.

Yılmaz'ın köşesinde yayımlanan (10 Haziran 2011) yazısının ilgili kısmı şöyle:


Bu yargıçlara nasıl güveneceğiz?


Danıştay Başkanlığı’na Hüseyin Karakullukçu’nun seçildiğinin belli olmasından sonra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor” dedi.

Hatırlayacaksınız Yargıtay Başkanlığı’na Nazım Kaynak’ın seçilmesinin ardından da “Benim güzel arkadaşım çok mutlu oldum” demişti.

Karakullukçu’nun ilk turda seçilmesinin nedeni HSYK tarafından Danıştay’a yeni atanan 61 üyenin blok oy kullanmış olması.

Karakullukçu AKP’ye yakınlığı ile biliniyor ve bir ara ismi Başbakanlık Müsteşarlığı için de geçmişti.
Zaten Arınç’ın bu seçimi “Allah verdikçe veriyor” diye sevinçle karşılamış olması da Karakullukçu’nun dünya görüşü hakkında bir fikir veriyor. Şimdi hem iktidara yakın hem de kendisine tahsis edilen lojmana oğlunu yerleştirdiği gerekçesiyle “ihtar” almış bir Danıştay Başkanımız var.

Hükümetin HSYK’nın yapısını değiştiren Anayasa değişikliğinde ısrar etmesinin sebebi de zaten buydu ve hedefe ulaşılmış bulunuyor.

Şimdi ilginç bir durum ortaya çıkıyor: Yargıtay’da ve Danıştay’da yeni seçilmiş üyelerden oluşan ve blok halinde hareket eden bir grup yargıcımız var.

Kanunları uygularken sadece kendi vicdanlarına karşı sorumlu olmalarını beklediğimiz bir grup yargıç! Ama blok olarak hareket etmelerinden anlaşılıyor ki bir tür “disiplin içinde” hareket edebiliyorlar.

İşaret edilen bir adayı kim olduğuna bakmaksızın, sırf işaret edildi diye seçebiliyorlar.

Böyle bir işaretle ortak hareket edebilen bir yargıç grubunun gerçekten tarafsız ve bağımsız olduklarına nasıl inanacağız?