Vahdet gazetesi yazarı Mehmet Şevket Eygi, son dönemde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez için tahsis edilen ve 1 milyon lirayı bulduğu söylenen Mercedes marka makam aracı üzerinden başlayan tartışmalara ilişkin olarak, “Otomobil ihtiyaç maddesi olmaktan çıkıp statü olursa gurura, kibre, böbürlenmeye, kendini dev aynasında görmeye yol açar ki, bunlar büyük günahtır ve haramdır” dedi.
Eygi’nin Vahdet’te “Lüks ve Pahalı Otomobil İsraf mıdır?” başlığıyla yayımlanan (10 Haziran 2015) yazısı şöyle:
AŞIRI lüks, çok pahalı, çok masraflı bir otomobil almak israf mıdır, günah mıdır?
1. Otomobil bir ihtiyaç ise, alınacak arabanın ihtiyaca uygun, ihtiyaç ile orantılı olması gerekir.
2. İhtiyaç sınırları aşılır, statü olursa israftır, günahtır.
3. Ahlaklı, faziletli, akıllı, mantıklı, dengeli, bilge insanlar; mesken, otomobil, cep telefonu, giyim kuşam, mobilya gibi şeyleri statü olarak görmez.
4. Otomobil ihtiyaç maddesi olmaktan çıkıp statü olursa gurura, kibre, böbürlenmeye, kendini dev aynasında görmeye yol açar ki, bunlar büyük günahtır ve haramdır.
5. Vatandaş emekli olmuş, yaşı ilerlemiş, ona ikinci el basit ve ucuz bir otomobil yeter. Böyle bir kimsenin imkânı ve serveti olsa bile, ihtiyacını aşan lüks, gösterişli, pahalı, şaşaalı, israflı araba edinmesi doğru değildir.
6. Pahalı, lüks otomobillere yatırılan para yekûnu yüz milyarlarca liradır. Bu paranın yarısı tasarruf edilse, bu sermaye ile fabrikalar, iş yerleri açılsa, üretim yapılsa, istihdam sağlansa daha iyi olmaz mı?
7. Türkiye’de, Almanya’da olduğundan fazla lüks, yeni, pahalı, israflı, gösterişli Mercedes olması, bir anormallik ve dengesizlik değil midir? Onlar üretiyor ama bizim kadar düşkün değiller. Biz üretmiyoruz, caka satmak, statü yapmak için haddinden fazla satın alıyoruz…
8. Ben zekâtımı verdikten sonra istediğim masrafı yapar, lüks otomobil alır, her haltı yerim demek İslam dininin ruhuna aykırıdır. Hem zekâtını vereceksin, hem de israf etmeyeceksin.
9. Biz bir holding sahibine, ikinci el oto pazarından 15 bin liralık ucuz bir araba alacaksın demiyoruz ama onun statü olsun diye, caka satmak, gururlanıp kibirlenmek için 500 bin liralık, hattâ bir milyon liralık lüks otomobil almasını da hoş görmeyiz.
10. Bilge, uyanık, muttaqi, şuurlu bir Müslüman, çok zengin olsa da statü olsun diye lüks ve israflı otomobil almaz.
11. Henüz yüzde yüz yerli ve millî bir otomotiv sanayiine sahip olmayan Türkiye’deki lüks, pahalı, israflı otomobil merakı derin derin düşünülmesi gereken bir hastalıktır.
12. Biz son 50 senede lüks otomobile verdiğimiz paraları bir araya getirmiş olsaydık, bu sermaye ile İsveç’in Volvo’su ve Saab’ı, Çek cumhuriyetini Skoda’sı gibi kaliteli otomobiller üretip bütün dünyaya ihraç edebilirdik.
13. Otomobil konusunda, nüfusu bizimkinden az, yüzölçümü bizimkinden küçük olan Güney Kore’ye bakıp utanmamız gerekir. Onların devlet büyükleri Kore otomobillerine biniyor, bizimkiler en lüks, en pahalı, en cafcaflı Alman otomobillerine biniyor.
14. Olgun, muttaqi, şuurlu, vicdanlı, ahlaklı, faziletli, meziyetli Müslümanlara hiçbir konuda israf yakışmaz, lüks yakışmaz, ihtiyaç maddelerini statü olarak görmek yakışmaz.
15. Bir Müslümanın, faizli krediyle lüks otomobil almasını havsalam almıyor. Katmerli haramdır bu.
(Not: Akıl, vicdan, sağduyu sahibi bir Müslüman, lüks otomobil ile fazilet, üstünlük, kemal arasında bir bağ kurmaz. İnsanı yücelten değerler şunlardır: İman… Tahkikî iman… Faydalı ve rahmanî ilimler… Gerçek kültür… Salih ameller… İhlas… Yüksek ahlak… Mürüvvet… Cihad fi sebilillah… Tabiî ki, Kur’an-ı Kerim’de buyurulduğu üzere taqva… Lüks, israflı ve pahalı otomobil meraklıları, fetişistleri kemalden uzak, nâkıs kimselerdir.)