T24 Dış Haberler
Türk yetkililer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Beştepe'de Avrupa Birliği liderleri ile yaptığı görüşmelerde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen'in ayakta kalmasının kendilerinin değil, AB delegasyonunun suçu olduğunu ifade etti.
Middle East Eye'dan Ragıp Soylu'ya konuşan Türk yetkililer, olayın AB Konseyi lideri Charles Michel ve von der Leyen arasındaki rekabet sebebiyle yaşandığını ifade etti.
Bir üst düzey yetkili, ziyaretten önce Michel'in ekibiyle oturma düzeni konusunda konuşulduğunu, ancak görüşmede von der Leyen'in temsilcisi bulunmadığını söyledi. Bir başka yetkili de ziyaretteki her şeyin AB'li yetkililerle beraber planlandığını bildirdi.
AB Komisyonu Sözcüsü Eric Mamer, von der Leyen'in yaşananlara şaşırdığını ve Michel ile aynı şekilde oturtulması gerektiğini ifade etmişti.
Yabancı basın, olaya Watergate skandalına göndermede bulunarak "SofaGate"(KanepeGate) diye hitap etmeye başladı.
Politico, protokole göre Michel'in diplomatik statüsünün daha yüksek olduğunu, bu yüzden oturma düzeninin doğru olduğunu ifade etti. Bir AB yetkilisi, "Türkler bu olaya sebep olmadı; onlar protokole saygı gösterdi, biz de öyle" dedi.
Liderlerin oturup görüşmeye başladıktan sonra da von der Leyen'in Erdoğan'dan çok uzakta bir kanepede oturması dikkat çekti.
Michel'den açıklama
Michel, "görüşme sırasında uygulanan protokol düzeninin ziyaretin önemini gölgelemesinden üzüntü duyduğunu" bildirdi.
Michel, protokol düzeniyle ilgili medyada kendisine yönelik eleştiriler ve sorgulamalar üzerine sosyal medya hesabından açıklama yaptı. "Ziyaretimiz AB'nin Türkiye ile zorlu süreçte ilişkileri iyileştirme konusunda önem taşıyordu" diyen Michel, protokol kuralları uygulanırken AB Komisyonu Başkanı'na farklı, hatta konumunu aşağıda tutan bir durumun ortaya çıktığını belirtti.
Michel, "Bazı görüntüler benim duruma duyarsız kaldığım izlenimi yarattı. Bunlar gerçeği yansıtmamaktadır. Saygı ilkeleri benim için esas önemdedir" ifadesini kullanırken, açıklamasına şöyle devam etti:
"Ursula ve ben bu durumun daha kötü bir hale girerek olay halini almasını istemedik ve ev sahibimizle siyasi görüşmemizin esasına önem verilmesini arzu ettik. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığımız konuşmada da İstanbul Sözleşmesi, kadın ve çocuk hakları, temel değerlerimiz, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğüne özellikle önem verdik. İki nedenle üzgünüm. Birincisi, Ursula’ya karşı protokol tuhaflığına duyarsız kaldığım izlenimi ortaya çıktığı için üzüntü duyuyorum. İkincisi ise Avrupa Birliği için verimli olacak Ankara’daki önemli ve faydalı jeopolitik çalışmamızın gölgelenmiş olmasından dolayı üzgünüm."
