Alman medyasının, toplumdaki Müslüman algısının üzerindeki rolü konusunda bir araştırma yapıldı. Araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Buna göre, medyada Müslümanlarla ilgili haberler genelde olumsuz.
Müslüman göçmenlerin uyumu, Almanya gündeminde sık sık yer alan konuların başında geliyor. Zira Alman kamuoyunda göçmenlerin topluma uyum sağlamakta zorlandığı yönünde bir kanı hakim. Peki bu önyargı nereden kaynaklanıyor? Yapılan bir araştırma, Alman basınında Müslümanlarla ilgili yapılan haberlerin çoğunlukla olumsuz algılandığını ortaya koydu. Mercator Vakfı ve Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi'nin araştırmasında elde edilen veriler dikkat çekici.
Araştırmanın sonuçları, Alman basınında Müslümanlara yönelik olumsuz bir imaj yaratıldığını ortaya koydu. Araştırmada, Müslümanların medyaya nasıl yansıdığı, nasıl bir algı yaratıldığı ve bunun birlikte yaşamı etkileyip etkilemediği mercek altına alındı.
'Gerçekler çarpıtılıyor'
Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre, toplam 9 bin 200 kişi ile görüşülerek hazırlanan araştırmanın sonucuna göre, göçmen olmayanların yüzde 71'i, göçmenlerin ise yüzde 74'ü Müslümanlarla ilgili medyada yer alan haberlerin olumsuz olduğu kanısında. Müslüman göçmenlerin oranı ise daha da fazla. Araştırmaya katılan Müslümanların yüzde 82'si Müslümanlarla ilgili olumsuz haberlerin yapıldığını düşünüyor. Araştırmanın sorumlusu Gunilla Fincke, "Bizi şaşırtan nokta, hem Alman toplumundan hem de göçmenlerden Müslümanların medyada çoğunlukla olumsuz yansıtıldığını duymak oldu. Oysa Müslümanlar topluma medyada gösterilenden çok daha iyi uyum sağlıyor. Yapılan haberler, gerçekleri çarpıtıyor. Bir diğer sorumuz da bu olumsuz haberlerin insanlar arasındaki diyaloğu etkileyip etkilemediğiydi. Bu konuda aldığımız cevap bizi rahatlatacak yönde. İnsanlar günlük yaşantılarında birbirleriyle sorun yaşamadan geçiniyor" şeklinde konuştu.
Uzmanlara göre, olumlu haberler ilgi çekmiyor.
'Olumlu haberlere yer verilmiyor'
Fincke, insanlar her ne kadar günlük hayatlarında bu olumsuz haberlerden etkilenmese de medyada yer alan olumsuz haberlerin önyargıları güçlendirebileceğini belirtiyor. Haberlerin genellemeye yol açabilecek şekilde yapılmaması gerektiğine işaret eden uzman, göçmenlerin birlikte yaşama sağladığı katkılarla ilgili çok az haber yapıldığını da sözlerine ekliyor.
Fincke‘ye göre, sıkça yer verilen olumsuz haberlerin sebeplerinden biri Almanya'da yaşanan siyasi tartışmalar. Bunların başında da Merkez Bankası Yönetim Kurulu'ndaki görevinden istifa etmek zorunda kalan Thilo Sarrazin'in "Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitabı geliyor. Sarrazin kitabında, Müslüman göçmenlerin Almanya'ya uyum sağlayamadığı ve ekonomik açıdan Almanya'ya yük olduğu tezine yer vermişti. Fincke, ülkede yoğun tartışma yaratan bu kitaba değinerek 'Bu tartışmaların sıkıntılı bir döneme yol açtığını söyleyebiliriz' dedi.
'Göçmenler medyaya'
Bu noktada basın kuruluşlarına da sorumluluk düştüğünü belirten Fincke, bunun bir sebebini de az sayıda göçmenin Alman medyasında çalışmasına bağlıyor. Yayın organlarının uyum konusunda editoryal yönünü güçlendirmesi ve göçmen kökenli editörler çalıştırması gerektiğini kaydeden Fincke, medya kuruluşlarının tiraj kaygısıyla olumsuz haberlere yer verdiğini ifade ediyor ve daha fazla göçmenin medya sektöründe çalışmasını ve haber merkezlerinin kültürler konusunda daha açık ve bilinçli hareket etmesini istediklerini belirtiyor.