CHP’li Mahmut Tanal: Meclis'e gelen hanımefendi arkadaşımızın üstü erkek polis tarafından aranmaya çalışıldı. Bir hanımefendinin erkek polis tarafından aranması, insan onurunun, kişiliğinin ihlali anlamına gelir.
TBMM’de CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, nefret suçlarına ilişkin basın toplantısı için davet ettiği trans birey Buse Kılıçkaya, erkek polislerin tacizine maruz kaldı. Nüfus cüzdanında henüz geçiş aşamasında olduğu için değişiklik olmayan Kılıçkaya’yı CHP’li Tanal’ın danışmanlarının tüm itirazlarına rağmen erkek polis üst araması yaptı. İtirazlar üzerine ikinci aşamada üst araması yapılmadı. Ancak Kılıçkaya’nın üstünde neyin ötüp ötmediğini öğrenmek için ayakkabısı çıkarıldı. Tanal, “Meclis'e gelen hanımefendi arkadaşımızın üstü erkek polis tarafından aranmaya çalışıldı. Bir hanımefendinin erkek polis tarafından aranması, insan onurunun, kişiliğinin ihlali anlamına gelir. Tüm kamu kurumlarının bu konuya eğilmesi lazım. Bu sorunu görmemezlikten gelemeyiz” dedi.
Mahmut Tanal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında nefret suçlarının en çok "LGBT"lilere yönelik yapıldığını, son dönemde bu suçun daha da arttığını belirterek, "Bütün insanlar onur ve haklar açısından özgür ve eşit doğarlar. Trans vatandaşların nefret suçlarının kapsamı içine alınmalıdır" ifadelerini kullandı.
Tanal, nefretin kökeninde korkunun yattığını ifade ederek, "Tüm dünya bu sorunu nasıl çözmüşse, ülkemizin de bu konuyla ilgili çözümü yapması lazım. Trans vatandaşlarımızın ayrımcılıktan korunması için Meclis'in, İçişleri Bakanlığı'nın, Adalet Bakanlığı'nın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun, Türkiye İnsan Hakları Kurumu'na düşen yükümlülükler var, ancak bu yükümlülükler bugüne kadar yerine getirilmedi" diye konuştu.
Trans bireylere yapılan ayrımcılığı önlemek için yeterli yasal düzenleme olmadığını belirten Tanal, bu bireylere hastanelerde, okullarda, iş dünyasında ayrımcılık yapıldığını ve kötü muamelelere maruz kaldıklarını söyledi. Mahmut Tanal, bunun en somut örneğinin bugün Meclis'te yaşandığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Meclis'e gelen hanımefendi arkadaşımızın üstü erkek polis tarafından aranmaya çalışıldı. Bir hanımefendinin erkek polis tarafından aranması, insan onurunun, kişiliğinin ihlali anlamına gelir. Tüm kamu kurumlarının bu konuya eğilmesi lazım. Bu sorunu görmemezlikten gelemeyiz. E-5 yollarında, gecenin belli bir saatinde, caddelerde, şehirlerde seks ticareti gündeme getiriliyor. Eğer bu ülkede seks köleliğini, seks ticaretini iktidar bitirmek istiyorsa, bu insanların barınma, eğitim, çalışma hakkının halledilmesi lazım. Cinsel eğilimleri nedeniyle aile ve toplum bu kişileri reddediyor, kalacak yerleri yok. Okuldan, işyerinden atılmakta. Devletin bir an önce bu soruna eğilmesi lazım."
Trans Buse Kılıçkaya da yaptığı konuşmada, 20 Kasım'ın dünyada ve Türkiye'de, nefret cinayetlerinde öldürülen trans bireyleri anma günü olarak, lezbiyen, gay, biseksüel, travesti, transeksüel toplumu tarafından kabul edildiğini söyledi.
Trans ve eşcinsel cinayetlerinin politik olduğunu, bu vatandaşlara ayrımcılık yapıldığını savunan Kılıçkaya, son 12 ayda dünyada 226 trans bireyin nefret cinayetinde öldürüldüğünü iddia etti. Kılıçkaya, Avrupa ülkeleri arasında trans cinayetlerinin en çok yaşandığı ülkelerin Türkiye ve İtalya olduğunu söyledi. Kılıçkaya, Türkiye'de Ocak 2008-Eylül 2014 arasında 36 trans nefret cinayetinin yaşandığını, ancak gerçek sayının daha fazla olduğunu iddia ederek, ailesi tarafından trans ve eşcinsel olduğu için öldürülenlerin bu sayının içinde yer almadığını kaydetti. Devletin, ayrımcılıktan dolayı translara seks işçiliği yapmaktan başka bir şans bırakmadığını savunan Kılıçkaya, seks işçisi transların birlikte oldukları insanlar tarafından öldürüldüğünü, ancak haksız indirimden yararlanarak serbest bırakıldığını savundu.