T24 - Hükümet, Anayasa değişikliği paketine destek için muhalefetin kapısını çalmaya hazırlanırken, yargıdan da açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Anayasa değişiklikleri konusunda değerlendirmelerde bulunan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, düzenlemenin kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ilkelerine aykırı olmamasını istedi. Konuya ilişkin görüşlerini daha önce açıkladıklarını belirten Gerçeker, "Bundan sonrası siyasetçilerin bileceği iş. Biz görüşümüzü söylüyoruz." dedi. Yargıtay binasına girişte gazetecilerin sorularını cevaplayan Gerçeker, değişikliğin Meclis'ten geçmesi halinde karara uymak zorunda olduklarının altını çizdi. Yasamanın iradesine tepki gösterilemeyeceğini vurgulayan Yargıtay Başkanı, "Sonuçta yasamanın kendi iradesidir. Yasalaştıktan sonra ona karşı tepki göstermek diye bir şey olmaz. Eleştirirsiniz ama mutlaka uymak zorundasınız, ne gerekiyorsa onu yapmak zorundasınız." şeklinde konuştu.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)Başkan Vekili Kadir Özbek ise Kurul'un yapısının değiştirilmek istenmesini şu sözlerle eleştirdi: "Birinci hedefin HSYK olduğu görüldü. Sanıyorum bundan sonra belki bizim de bazı şeyleri ifade etme imkanımız olacaktır."
Türkiye'nin gündemi, AKP'nin son şeklini verdiği anayasa değişiklik paketine kilitlendi. Paketin içeriğine ilişkin ayrıntılar belli olmaya başlarken, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, konu hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. Daha önce konuya ilişkin açıklamalarda bulunduklarını hatırlatan Gerçeker, "Zaten söylediklerimiz belli. Görüşlerimiz ortada. Ona göre yine arkadaşlarla toplanır, değerlendirme yaparız." dedi. Bir gazetecinin "Ortak mutabakat için yapılan görüşmelere rağmen geri adım atılmadığı görülüyor.'' sorusu üzerine Gerçeker, "Bundan sonrası siyasetçilerin bileceği iş. Biz görüşümüzü, düşüncelerimizi söylüyoruz. Anayasamızda kuvvetler ayrılığı ilkesi, yargı bağımsızlığı benimsenmiş. Yapılacak düzenlemelerin bu ilkelere aykırı olmaması lazım.'' diye konuştu.
Yargıtay Başkanı Gerçeker, tasarının kendilerine gelmediğini ifade ederken, "Belki bize de gönderirler veya netleştikten sonra ayrıca bir değerlendirme yaparız.'' açıklamasında bulundu. Hasan Gerçeker, değerlendirme yapmak için Başkanlar Kurulu'nu toplayıp toplamayacağı sorusuna, "Tabii bizim yetkili kurullarımız var. Orada arkadaşlarla görüşürüz. Benim söylediklerim hep kurumsal görüşlerimiz. Arkadaşlarla değerlendiriyoruz.'' karşılığını verdi.
"Paketin bu şekilde çıkması durumunda tepkiniz ne olur?'' sorusu üzerine de Gerçeker, şunları söyledi: "Tepki olacak bir şey yok. Sonuçta yasamanın kendi iradesidir. Yasalaştıktan sonra ona karşı tepki göstermek diye bir şey olmaz. Eleştirirsiniz ama mutlaka uymak zorundasınız, ne gerekiyorsa onu yapmak zorundasınız.''
AKP imzaları tamamladı
Anayasa paketine son şeklini veren AKP, gerekli milletvekili imzalarını da tamamladı. Meclis Başkanlığı'na teklif vermek için gerekli olan 184 imza dün hızlı bir şekilde toplandı. Muhalefet partilerine paketi sunacak olan AKP'nin anayasa değişiklik teklifi gelecek hafta TBMM Başkanlığı'na sunulacak.
Anayasa değişikliği teklifi üzerinde bir süredir çalışan AKP kurmayları paketi rötuşladı. Son dakika sürprizleri ile 12 Eylül darbecilerine zırh sağlayan geçici 15. madde pakete eklendi. Ancak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Zaman'a yaptığı açıklamada, geçici 15. maddenin değişmesi halinde 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve generallerin yargılanmasının mümkün olmadığını söyledi.
AKP dün akşam saatlerinde yeni bir toplantı daha yaptı. Toplantıya Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek ile Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu katıldı.
Bülent Arınç , ''Artık hem psikolojik olarak hem de Türkiye'nin demokratikleşme ve özgürleşme konusunda geldiği seviye bakımından böyle bir geçici maddenin (geçici 15. madde) hiçbir şekilde Anayasa'da bulunmaması gerektiğini düşünüyorum.'' değerlendirmesini yaptı. TBMM Başkanı M. Ali Şahin de gazetecilerin soruları üzerine, anayasa değişikliği çalışmasını, Türkiye'nin şeffaflaşması ve tam bir hukuk devleti olması yolunda kişisel olarak doğru bulduğunu söyledi.
Ek 15. madde sürprizi
Anayasa değişikliği konusunda biraraya gelen AKP'nin hukukçu kurmayları pakete sürpriz bir madde ekledi. CHP'nin ısrarla istediği 12 Eylül darbesini yapanlara yargı yolunu açacak olan geçici 15. maddenin kaldırılması önerisi pakete ilave edildi. Ancak CHP, değişiklik talebine destek için bu düzenlemenin paketten ayrılmasını şart koştu. CHP'li Hakkı Suha Okay, "Geçici 15'inci madde konusunda tek bir maddelik teklif getirsinler hemen yarın çıkaralım." dedi. CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Suha Okay, AKP'nin hazırladığı anayasa değişiklik paketine destek vermeyeceklerini bildirdi. Fakat değişiklik paketi içerisinde yer aldığı öne sürülen geçici 15. maddenin tek başına gelmesi halinde destek vereceklerini ifade etti. Okay, hükümetin randevu talebini ise değerlendireceklerini kaydetti. CHP Grup Başkan Vekili, TBMM'de anayasa değişikliği paketine ilişkin soruları cevapladı. Pakette, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen geçici 15. maddenin değiştirilmesinin yer alabileceği hatırlatılınca, "AKP, pakette geçici 15. maddede değişiklik yaparak koyduğunu söylüyor. Bu, şark kurnazlığıdır. Eğer geçici 15. maddeyi kaldırmak istiyorlarsa hemen derhal yarın getirsinler tek başına, anayasa metninden çıkaralım." şeklinde konuştu. Bunun bir paket içerisine monte edilip referanduma götürülmesine karşı çıkan Okay, "Bu bir siyasi taktiktir. Bir siyasi manevradır." yorumunu yaptı. Okay, HSYK'nın yapısıyla ilgili anayasa değişikliğini de AKP'nin yargıyı teslim alma girişimi olarak niteledi.
CHP, Kürtçe propaganda izni istedi
Seçim kanunlarında değişiklik öngören yasayla ilgili görüşmeler Meclis Anayasa Komisyonu'nda devam ederken, CHP'den ilginç bir öneri geldi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, seçim döneminde anadilde propaganda yapılabilmesini istedi. Kart, "Halkla doğrudan temasın olduğu durumlarda resmî dilin dışında, Türkçe dışında başka dillerde de konuşulmasına imkân tanınması gerekir.'' dedi.
BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani de yüzde 10 seçim barajı ve resmi dil dışında propaganda yapılması yasağı korunduğu sürece seçim kanunlarında yapılacak değişikliklerin anlamının olmayacağını savundu. Geylani, "Ben gidip Sinop'ta Kürtçe seçim propagandası yapsam kim beni anlar ve oy verir?'' diye sordu.
Bir diğer ilginç konu da internet ve cep telefonlarıyla propaganda yapılmasıydı. Ayrıca adayların 5 liraya kadar eşantiyon ürün dağıtabileceğine imkan veren düzenlemeler de konuşuldu. Teklif üzerine söz alan iktidar ve muhalefet milletvekilleri, her iki düzenlemenin de sakıncalı sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Cep telefonları ve maillere gelecek sürekli ve zamansız mesajların vatandaşın tepkisine neden olacağına değinildi. Vekiller, 5 liralık eşantiyonun da istismar edilebileceğini ve aynı partideki adayların bile rekabet içinde büyük masraflara girebileceğini kaydetti. Vekillerin bu değerlendirmeleri üzerine teklif sahibi AKP Ankara Milletvekili Haluk İpek de cep telefonuna mesaj ve eşantiyon konusunun tekliften çıkarılacağını söyledi. MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da elektronik oy kullanma sistemine geçilmesini istedi. Bal, Hindistan'da bu sistemin 17 yıldan beri uygulandığını belirtti.
Gülüşmelere neden olan tartışma
Komisyonda CHP'li Kart ile Komisyon Başkanı Burhan Kuzu arasında tartışma yaşandı. Kart, konuyla ilgili olarak daha önce milletvekilleri tarafından verilmiş tekliflerin dikkate alınmadığını belirterek, bu vekillerin hakkının yendiğini savundu. Kuzu da suçlamayı reddetti. Uzun süren tartışmanın ardından CHP'li İsa Gök'ün, "Alt komisyona diğer milletvekillerinin önceki tekliflerini verecek misiniz?'' sorusuna da kızan Burhan Kuzu, "Hayır vermeyeceğim, depo yapıp saklayacağım. Yazıklar olsun. Bunu da soruyorsun ya..." demesi komisyonda gülüşmelere yol açtı.
AKP Isparta Milletvekili Haydar Kemal Kurt'un, "Siyasette insan ilişkisi çok önemlidir. Süleyman Demirel, bunu yaptığı için siyasette 40 yıl var oldu. Hatırlıyorum Demirel'ler Isparta'ya geldiğinde, eşi başına yazmayı, ayağına kocadonu (şalvar) geçirir, halkın arasına karışırdı.'' demesi de komisyonda gülüşmelere neden oldu. Bazı vekiller de, "Neyi giyerdi, bir daha söyler misiniz?" diye Kurt'a takıldı.
Özbek: HSYK'nın hedefte olduğu netleşti
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek, değişiklik çalışmalarını eleştirdi. Pakette, HSYK'nın üye sayısının 7'den 21'e çıkarılması da yer alıyor. Düzenlemenin birinci hedefinin HSYK olduğunu savunan Özbek, gazetecilere şu açıklamada bulundu: "(Pakete ilişkin ayrıntılar) biraz daha netleşsin. Öyle sanıyorum ki sis bulutları dağılıyor. Daha netleşmeye başladı, daha da netleşecek. Birinci hedefin HSYK olduğu da görüldü, o da belli. Sanıyorum bundan sonra belki bizim de bazı şeyleri ifade etme imkanımız olacaktır."
MHP'ye göre iktidar değişikliklerde samimi değil
MHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Çakır, iktidar partisinin anayasa değişikliğinde samimi olmadığını savundu. Değişikliğin amacının toplumsal rant sağlamak olduğunu öne süren Çakır, "MHP 23'üncü dönemin başından beri anayasa değişikliği yapılması gerektiğini açıklamış, maddelerine kadar ayrıntılarını ifade etmiştir. Ama bugüne kadar olan süreçte maalesef karşılık bulamamıştır. 22 Temmuz'dan bu yana yaşanan süreç, AKP ile uzlaşmanın mümkün olmadığını, AKP'nin böyle bir kültürünün bulunmadığını ve toplumsal sözleşme niteliğindeki anayasa maddelerinin böyle bir zihniyetle asla yapılamayacağını çok net olarak ortaya koymuştur. " ifadelerini kullandı. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural ise anayasa değişikliğini ancak paketin getirilmesi halinde değerlendirebileceklerini söyledi.
12 Eylül'ün yargılanmasını zamanaşımı engelliyor
Hükümetin, anayasa değişikliği paketine 12 Eylül darbecilerini yargılama yolu açan düzenleme de girdi. CHP'nin daha önce gündeme getirdiği değişiklik ile Anayasa'nın geçici 15. maddesi değiştirilecek. Geçici 15. madde, başta dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren (sonradan cumhurbaşkanı seçildi) olmak üzere 1980 darbesine karışanların yargılanmasının önünü kesiyordu. Konuyla ilgili olarak değerlendirmede bulunan Demokrat Yargı Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can, yargılama konusunda zamanaşımına dikkat çekti. Can, "Belki pratikte pek bir anlamı olmayacak ama siyaseten verilecek mesaj açısından önemi olabilir. Ama bunların ürünü olan Anayasa ile yine bunların ürünü olan Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi yasası ve HSYK yasası yürürlükte. Bu mekanizmalar darbecilerin ortaya koyduğu ideolojilere göre zaten çalışıyor." dedi. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden ise amacın CHP'yi kandırmak olduğunu savundu. Özden, "Darbecilere yönelik yeniden yargı yolunun açılması hukuken pek mümkün görülmüyor." diye konuştu.
Ceza hukukçusu Yılmaz Yazıcıoğlu da değişikliğin siyasi anlamda heyecan verse de fiili olarak bir anlam taşımayacağını söyledi. Davada zamanaşımının 20 yıl olduğunu belirten Yazıcıoğlu, "20 yıl geçeli çok oldu." ifadesini kullandı.