24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için öğretmen atamalarının ertelenmesinin ardından Haziran’daki liselere giriş sınavına ilişkin “Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu” da 25 Haziran gününe ertelendi.
Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre, merkezi sınav hazırlıklarını 1 Haziran’a kadar tamamlayacağını duyuran Bakanlık, tercih kılavuzunu sınavdan 23 gün sonra açıklama kararı aldı. Üniversiteye giriş sınavlarının da seçimler nedeniyle bir hafta ertelenmesiyle beraber, lise ve üniversite sınavlarına girecek toplam 3 buçuk milyon öğrenci okul tercihlerini seçim karmaşası içinde yapmak zorunda bırakıldı.
Eğitim İş Genel Sekreteri Ebru Sungar ve Eğitim Sen Genel Sekreteri Özgür Bozdoğan, MEB’in takvimine tepki gösterdi.
‘Çocukları siyasete alet etmesinler’
Eğitim İş Genel Sekreteri Sungar, “Sınava girecek çocuklar 13-14 yaşlarında. Pedagojik açıdan da çocukların ruh sağlığını direkt etkileyen kararlar alınıyor. Kızlarım, ‘Biz bu ülkenin çocukları değil miyiz?’ diye soruyor bana. Çocuklarımızı kendi siyasetlerine alet etmesinler” diye konuştu.
Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Bozdoğan da takvime tepki gösterdi. Bozdoğan, “Kılavuz yayımlandığında göreceğiz ki adrese dayalı yerleşecek öğrenciler ciddi mağduriyetler yaşayacak” diye konuştu.
Bozdoğan, seçimlere gidilirken kamuoyunun tepkisini çekmemek adına öğretmen ve idareci görevlendirmelerine ilişkin mülakat sonuçlarının açıklanmasının seçimlerin ardına ertelediğini hatırlatarak, “Kılavuz da benzer kaygılarla seçim sonuna ertelenmiş görünüyor” ifadesini kullandı. “Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu’ açıklanamaz bir sır mı?” diye soran Bozdoğan, şöyle devam etti:
“1 milyon 200 bin civarında 8’inci sınıf öğrencisinin gelecek öğretim yılında öğrenim hayatına nasıl devam edeceği tam bir bilinmezlik içerisinde. Çünkü MEB yayımlayacağı kılavuzla pek çok yeni sorunun ortaya çıkacağı, yaşanan kaygı ve bilinmezlik ortamının derinleşeceğinden çekiniyor. Bu hamle, kamuoyundan gelecek tepkilerin en aza indirilmesi ve bunun seçimlere etki etmemesi için yüz binlerce öğrenciyi mağdur etme pahasına kendilerince bulunan bir çözüm olarak görünüyor.”