Birleşik Krallık'ın AB'den çıkma süreci olarak bilinen Brexit'te Başbakan Theresa May Brüksel'den yeni bir süre uzatma talep edecek. May ayrıca ana muhalefetteki İşçi Partisi ile işbirliğine gitmeyi planlıyor.Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması olarak bilinen Brexit sürecinde Brüksel tarafından 12 Nisan'a kadar tanınan ek süre yaklaşırken Londra'daki çıkmazı çözme çabaları devam ediyor.
Salı günü kabinesi ile bir araya gelen Başbakan Theresa May, yedi saatten uzun süren toplantının ardından bir açıklama yaparak AB'nin kendilerine tanıdığı ve 12 Nisan'a kadar geçerli süreye ek süre talep edeceklerini açıkladı.
Başbakan, "50'inci maddeye, mümkün olduğunca kısa ve anlaşmayı geçirdiğimizde sona erecek bir ek uzatmaya ihtiyaç duyacağız" ifadesini kullanırken, söz konusu uzatmanın Britanya'nın AB'den "vaktinde ve muntazam" bir şekilde ayrılmasını garanti etmesi gerektiğini belirtti.
Söz konusu 50'inci madde üye bir devletin AB'den ayrılma prosedürünü işletmesinin önünü açıyor ve süreci resmen başlatıyor.
Muhalefete çağrı
May ayrıca Brexit sürecinde muhalefete ortak bir plan hazırlama teklifinde bulundu. "Muhalefetin lideri ile oturup, ikimizin de sadık kalacağı ve AB'den anlaşma ile çıkmamızı sağlayacak bir plan üzerinde mutabakata varmayı teklif ediyorum" diyen May, bu planın çerçevesi ile ilgili somut bir açıklamada bulunmadı.
Ancak muhalefet ile oluşturulacak yeni bir planın AB ile Kasım ayında üzerinde uzlaşılan metni içermesi gerektiğini belirten May, kendi partisi içindeki anlaşmasız çıkış taraftarlarının da taleplerinin reddedileceğini bir kez daha yineledi.
Başbakan, muhalefet ile anlaşamaması durumunda izleyeceği yola ilişkin de konuştu. Ortak bir plan geliştirmede başarısız olunması durumunda AB ile gelecekte kurulacak ilişkiye dair birkaç seçeneklerinin bulunduğunu söyleyen May, bu seçeneklerin daha sonra Avam Kamarası'nda değerlendirileceğini kaydetti.
Corbyn: Memnuniyetle
May'in dillendirdiği teklif üzerine ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de ilk açıklamasını yaptı. Corbyn, Başbakan'ın ortak bir plan hazırlama düşüncesini memnuniyetle karşıladığını, May ile masaya oturacak olmanın kendisini "çok mutlu" ettiğini söyleyerek dile getirdi.
Muhalefet lideri, "En son seçimlerde İşçi Partisi'ni destekleyen ve desteklemeyen kişileri temsil etme sorumluluğumun farkındayım" ifadesini kullandı.
Ancak Corbyn, hükümetin Brexit için parlamentoda çoğunluğu sağlayamaması durumunda bir güven oyu ile düşürülme seçeneğini saklı tuttukları uyarısında bulundu.
AB'den ilk tepki
Britanya Başbakanı'nın Salı günkü açıklamaları üzerine Brüksel'den ilk tepki AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'tan geldi.
Twitter hesabı üzerinden ilk açıklamasını yapan Tusk, "Bugünden sonra sonucun ne olacağını bilmesek bile sabırlı olmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
Johnson: AB'ye teslim oluyoruz
Başbakan'ın açıklamalarına bir tepki de Brexit yanlısı Eski Dışişleri Bakanı ve ismi May sonrasında Muhafazakâr Parti liderliği için konuşulan Boris Johnson'dan geldi.
Johnson Twitter üzerinden verdiği tepkisinde kabinenin, Brexit'in nihai olarak kaderine Corbyn ve İşçi Partisi'nin karar verecek olmasını eleştirdi.
Aynı zamanda Londra'nın Eski Belediye Başkanı olan Johnson, hükümetin anlaşmasız ayrılma seçeneğine karşı bu kadar direnç göstermesinin ülkeyi AB'nin ellerine teslim edeceğini ileri sürdü.
Süre azalıyor
May'in AB ile vardığı anlaşmanın parlamentoda üç kere reddedilmesinin ardından 12 Nisan'a kadar verilen süre azalırken, Pazartesi günü yapılan oylamada da alternatif olarak sunulan seçenekler destek görmemişti.
Başbakan'ın 10 gün içinde parlamentoda da onaylanan yeni bir plan ile Brüksel'in kapısını çalmaması durumunda Britanya, AB'den bir anlaşma olmadan çıkacak.
DW,rtr/ÇÖ,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe