Sivas İdare Mahkemesi, Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürülen Madımak Oteli’nde oluşturulan anı köşesine, katledilen 35 kişinin yanında, 2 göstericinin de yazılmasına itiraz eden Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) başvurusunu reddetti. Bu konuda TBB’nin dava açma yetkisinin olmadığını öne süren mahkeme, “İki ismin kaldırılması talebinin reddi yönlü Sivas Valiliği işleminin, avukatlık mesleği veya davacı TBB’nin görev alanı ile bir ilgisinin bulunmadığı açıktır” dedi.
Sivas Valiliği, 2 Temmuz 1993’te yakılması sonucu 33’ü aydın, 2’si otel görevlisi olmak üzere 35 kişinin katledildiği Madımak Oteli’ni 2010 yılında kamulaştırdı. Oteli, Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştüren valilik, giriş kısmında ise anı köşesi oluşturdu. Valilik, anı köşesine 35 kişinin yanı sıra, olaylarda hayatını kaybeden göstericilerden Ahmet Alan ve Hakan Türkgil’in isimlerini de ekledi.
‘Bağrınıza basın’
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Barolar Birliği, iki eylemcinin isimlerinin anı köşesinden kaldırılması için Sivas Valiliği’ne başvurdu. Vali Alim Barut, talebi olumsuz karşılarken, “Sivas Valiliği’nin ölenlerin sağlıklarında nerede olduklarını tespit edip tasnife tabi tutup, sınıflandırmak gibi bir tasarrufu, amacı ve görevi olamaz” dedi. Olayları “savaş”a benzeten Barut, Atatürk’ün Anzaklar için kullandığı sözü örnek göstererek, “Milletimiz savaş meydanında ölen düşman için bile acısına tuz basıp, bağrına taş bağlayarak arkasından konuşmaz” dedi. TBB, valiliğin ret kararının kaldırılması için dava açmıştı.
Ehliyetin yok
Sivas İdare Mahkemesi, Barolar Birliği’nin açtığı davayı tartışma yaratacak gerekçeyle reddetti. TBB’nin bu konuda dava açma ehliyetinin bulunmadığını iddia eden mahkemenin gerekçesinde şöyle denildi: “Anılan düzenlemeye göre baroların ve Barolar Birliği’nin kuruluş ve örgütleniş amaçları doğrultusunda dava konusu Sivas Valiliği Bilim ve Kültür Merkezi anı köşesinde adı zikredilen 35 kişi içerisinden gösterici oldukları anlaşılan iki ismin kaldırılması talebinin reddi yönlü Sivas Valiliği işleminin, avukatlık mesleği veya davacı Türkiye Barolar Birliği’nin görev alanı ile bir ilgisinin bulunmadığı açıktır. Davanın ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.”
Barolar Birliği, karara karşı Danıştay’a başvurdu.