*Mahfi Eğilmez
2017 yılında en yüksek düzeyine çıkan dış borç stoku 2018 yılından itibaren düşüşe geçmiş bulunuyor. Bir başka ifadeyle Türkiye 2018 yılından itibaren dış borçlandığından daha fazla dış borç ödüyor. Buna karşın dış borç yükü azalmıyor. Bu ilginç konuyu inceleyelim.
Türkiye’nin dış borçlarının gelişimi 2000 yılından 2020 yılı ortasına kadar aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tabloda son sütunda yer alan GSYH TCMB’nin uyguladığı beklenti anketinden çıkan beklentiler esas alınarak hesaplanmış ve Dış Borç Stoku / GSYH oranı, II. Çeyrek dış borç stokunun yılsonunda aynı kalacağı varsayımıyla dış borç stoku bu tahmini GSYH’ye bölünerek bulunmuştur (Bu iki kalem dışındaki bütün kalemler için kaynak: https://www.hmb.gov.tr/kamu-finansmani-istatistikleri.)
Ele alınan dönemde dış borçların miktarı 2018 yılına gelinceye kadar artış göstermiş ve en yüksek artış da özel kesimde gerçekleşmiş. 2018 yılından itibaren dış borç miktarlarında azalma ortaya çıkarken Dresdner Bank hesabını yavaş yavaş tasfiye ederek 2015 yılında dış borcunu sıfırlamaya çok yaklaşmış olan Merkez Bankası’nın borçlarında son dönemde swap işlemleri nedeniyle yeniden bir artış ortaya çıkmış. Tabloda en çok dikkat çeken nokta 2017 yılından 2020 yılına geçişte dış borç miktarı 453,8 milyar dolardan 32 milyar dolarlık azalışla 421,8 milyar dolara düştüğü halde dış borç yükünün (dış borç stoku / GSYH) yüzde 52,8’den yüzde 61,6’ya yükselmiş olmasıdır. Bunun nedeni TL’de yaşanan hızlı değer kayıplarının dolar cinsinden GSYH’yi geriletmiş olmasıdır. Dış borç yükü şöyle bir formülle hesaplanıyor:
Dış Borç Yükü (Dış Borç Stoku / GSYH) = Dış Borç Stoku / GSYH
Dış borçlar döviz cinsinden olduğu için kurdaki değişimden etkilenmiyor, GSYH ise TL ile hesaplanıp yıllık ortalama kur üzerinden dolara çevrildiği için kurdaki değişimden etkileniyor ve TL’de ortaya çıkan değer kayıpları GSYH’yi küçültüyor. Yukarıdaki denklem üzerinden ifade edecek olursak; bölünen (dış borç stoku) küçülse de bölen (dolar cinsinden GSYH) daha hızlı küçüldüğü için dış borç yükü artıyor.
2020 yılı ikinci çeyreği itibarıyla mevcut 421,8 milyar dolarlık toplam dış borcun 123,7 milyar doları kısa vadeli, 298,2 milyar doları da uzun vadeli borç. Toplam 421,8 milyar dolarlık dış borç stokunun 116,7 milyar doları tahvil borcu.
Eldeki son projeksiyonlara göre 2021 yılında kamu kesimi 24,6 ve özel kesim de 34 milyar dolar olmak üzere toplam 58,6 milyar dolarlık dış borç ödemesi yapacaklar. Bu projeksiyon yeni kısa vadeli borçlanmaların tabloya eklenmesiyle değişecektir.
Dış borç yükünü düşürebilmek için TL’nin değer kaybını önlemekten başka çare görünmüyor. Bunun da yolu riskleri düşürmekten geçiyor.
Bu yazı Mahfi Eğilmez'in kişisel blogundan alınmıştır