Madımak katliamının 22. yılında CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan “Katliamın temelinde siyasi bir hesaplaşmanın yanında, bilime, aydınlanmaya ve bu iki değerin en güçlü sahiplenenleri arasında olan Alevi topluluğuna duyulan nefret yatmaktadır” dedi.
TBMM, 33 aydının yanarak ya da dumandan boğularak öldüğü 2 Temmuz 1993’de yaşanan Madımak katliamının 22. Yılında iki önemli isimle temsil ediliyor. Şair Metin Altıok’un kızı CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok ile siyasi cinayetlerin aydınlatılması mücadelesini sürdüren avukat CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan. Mağdur aileleri ve yakınlarıyla 22 yılı geride bırakan Sarıhan, T24’ün ‘Zeynep Altıok’la bu olay yaşanmadan önce tanışıyor muydunuz’? sorusuna, “Anne ve babasını basından ve sosyal etkinliklerden tanıyor olmama karşın Zeynep benim için bir yabancı idi. Şimdi “ailem” dediğim yitirdiğimiz tüm canların yakınları gibi” diyor ve ekliyor: “Olay bir siyasi katliamdır. Katliamın temelinde siyasi bir hesaplaşmanın yanında, bilime, aydınlanmaya ve bu iki değerin en güçlü sahiplenenleri arasında olan Alevi topluluğuna duyulan nefret yatmaktadır.”
7 Haziran genel seçimlerinden sonra TBMM’ye CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, T24’ün sorularını yanıtladı:
-2 Temmuz 1993 tarihinde sizler ne yapıyordunuz? 21 yıl önce kaç yaşındaydınız? Birbirinizi tanıyor muydunuz?
2 Temmuz tarihinde Çağdaş Hukukçular Derneği’nde toplantı halindeydik. Şube temsilcilerimizin de katıldığı bir toplantı idi. Derneğin lokal bölümünde haberi izlemiş olan arkadaşlar, Sivas’ta kalkışmanın başladığı haberini verdiler. Ben derneğin Genel Başkanı idim. Hemen toplantıya ara verip televizyonu izlemek üzere lokale geçtik. Aynı anda orada olduğunu bildiğimiz dostlarımıza ulaşamaya ve bilgi almaya çalıştık. Hemen hepsi, durumun giderek daha vahim hale geleceğini ifade ederek, hükümet yetkililerine ulaşmamızı istediler. Sakin olmaya çalışmamıza karşın panik içinde idik. Yetkililer, bilgi sahibi olduklarını, korkulacak bir durum olmadığını söylediler. Gerçekten korkulacak bir durum yokmuş!35 insanın yakılarak ve dumandan boğularak ölümüne neden olan bu kalkışma, yetkililerce sıradan bir olay imiş!
Olay tarihinde 45 yaşında idim. Anne ve babasını basından ve sosyal etkinliklerden tanıyor olmama karşın Zeynep benim için bir yabancı idi. Şimdi “ailem” dediğim yitirdiğimiz tüm canların yakınları gibi…
-Bu davanın hani derler ya ‘yılmaz savunucusu’ olarak Şenal Hanım, size göre bu bir katliam mı? Faili meçhul mu? Kasten adam öldürme mi? Nefret ya da ırkçılık mı?
Olay bir siyasi katliamdır. Katliamın temelinde siyasi bir hesaplaşmanın yanında, bilime, aydınlanmaya ve bu iki değerin en güçlü sahiplenenleri arasında olan Alevi topluluğuna duyulan nefret yatmaktadır.
- Madımak’ta, kaç aydın öldürüldü?
Otelde yaşamını yitirenlerin sayısı 35’tir. 33 kişi etkinliğe katılmak için Sivas’a gitmiş olanlardır. 2 kişi ise otel çalışanıdır.
-Adalet hakkında ne düşünüyordunuz? Hangi noktaya geldiniz?
Adalet, her zaman güçlü olan ve iktidarda bulunan hizmet etmiştir. Biz gerçek adaleti yani halk için ve halkın adaletini arama mücadelesi verenler, bir hayale doğru koşuyoruz. Ama koşan elbet varacaktır.
- Madımak davası kapandı mı? Ölen öldüğü ile mi kaldı?
Madımak Davası kapanmadı. Bu dava insanlık tarihinin en önemli davalarından biri olarak devam edecek. Tarih, gerçek suçluları tek tek sayacak. Suça yataklık edenleri de …
Bugün içinse dava, ilk karadan sonra salınmış, ancak Yargıtay’ın bozma ilamından sonra haklarında TCY’nın 146/1. Maddesi gereğince ( O yıllarda bu maddenin karşılığı olan ceza idam idi.) yargılanmaları gerekir diye haklarındaki karar bozulmuş olan ve daha sonra yurt dışına çıktıkları ya da ülke içinde olmalarına karşın “yakalan-a-madıkları için haklarında dava dosyası tefrik edilenler yönünden küçük gruplar halinde devam ediyor.
Üç gıyabi tutuklu sanık davası 10 Kasım’da
Son olarak TCK 146/1. Madde gereğince ceza almaları istenen üç gıyabi tutuklu sanık hakkındaki dava 10. Kasım 2015 tarihine bırakıldı.
Ayrıca İbrahim Erçakmak (TCK 146/1) ve 7 kişi (146/3) hakkındaki dava, iki kişinin ölümü diğerleri içinse zaman aşımı nedeni ile düştü. Bu davaya dayalı olarak Anayasa Mahkemesi’ne geçtiğimiz Ağustos ayında başvuruda bulunduk. Henüz bir sonuç alınmadı.
Polis tutanağına göre olaya
katılanların sayısı 15.000
Bu olaya katılan sayısı polis tutanağına göre 15.000 kişi. Ancak yargı önüne gelen sayısı yaklaşık 160 kişi. Bunlarda 39’u beraat etti. 38 kişi 146/ 1 den ceza aldı (Bunlardan dördü yaş küçüklüğü, biri akli dengesindeki bozukluk nedeni ile daha az cezalar aldılar.) 29 sanık TCK 146/3. Maddesi gereğince 7 yıl 6 ay ceza aldılar. Bir grup sanık da Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefetten ceza aldılar. Olaydan hemen sonra alınanlar dışında ortada sayısız fotoğraf ve video olmasına karşın 15.000 kişinin tamamlanması için en küçük bir çaba gösterilmedi.