Suriye anlaşmazlığının Lübnanlı Sunni ve Alevi toplumlar arasında yol açtığı huzursuzluk 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışmalara yol açtı.
Trablus kentinde ikinci gününe giren sokak çatışmalarında 70'i aşkın kişi de yaralandı. Suriye'de hükümet güçleri ile isyancılar arasında süregiden çatışmaların, 15 yıl içsavaş yaşamış Lübnan'da Alevi-Sünni bölünmesini yeniden su yüzüne çıkarmasından endişe duyuluyor.
Suriye'nin Alevi Cumhurbaşkanı Beşar Esed, Sünnilerin çoğunluğu oluşturduğu muhalefete karşı savaşıyor. Lübnan'ın Sünni Başbakanı Necip Mikati, 200 bin kişilik nüfusuyla ülkenin ikinci büyük kenti olan Trablus'ta her iki tarafa da seslenerek ''bu saçma savaşa'' son vermelerini istedi.
Başbakan Mikati, ''Lübnan'ın etrafını saran ateşin içine çekilmememiz gerektiği uyarısını defalarca yapıyoruz.'' dedi ve Trablus halkına ''bir başkasının savaşı uğruna kendinizi cephaneliğe dönüştürmeyin'' çağrısında bulundu.
Trablus'un Sünni mahallesi Bab el-Tabbana ile Alevi bölgesi Cabal Muhsin arasında gece boyunca karşılıklı silah ve el bombası kullanılarak çatışma yaşandığı bildiridi.
Reuters ajansına konuşan doktorlar, ölenlerden ikisinin Cabal Muhsin sakini Aleviler olduğunu, diğer tarafta ise beş Sünninin öldüğünü söyledi.
Başkent Beyrut'tan bildiren BBC muhabiri Barbara Plett, Sünni çoğunluğun arasında Alevilerin yaşadığı Trablus'u, ''Lübnan'da mezhepler arası fay hatlarının en oynak olduğu yerlerden biri'' diye tanımladı.
Suriye krizi başladığından bu yana Lübnan'da yer yer olaylar çıkmış olsa da, hiçbirinin son iki gündür Trablus'ta meydana gelenler kadar yoğun geçmediğine dikkat çekiliyor. (BBC Türkçe)