Lice'deki, Medeni Yıldırım'ın hayatını kaybettiği, 9 kişinin de yaralandığı, karakol inşaatına karşı yapılan eyleme askerin müdahalesini araştıran Türkiye Barış Meclisi, raporounu tamamladı.
Bahar Kılıçgedik Budancir'in Taraf'ın haberine göre, raporda en dikkat çeken kısım, Başbakan Erdoğan'ın dile getirdiği, yöre halkının geçimini esrardan sağladığı iddialarına karşılık, bölgede görevli askerlerin mal varlıklarının incelenmesi talebi.
Türkiye Barış Meclisi, Lice’de yaşanan olayın ardından, kamu görevlileri, tanıklar ve mağdurlarla görüşmeler yaparak bir rapor hazırladı. Raporda, vurulanların çoğunun sırtından yaralanmasının, 'Karakolun saldırı altında kaldığı ve meşru müdafaaya başvurduğu' iddialarını yalanladığı iddia edildi. Metinde, uzaklaşmakta olan grubun üzerine ateş açıldığı tesbitine yer verildi. Kaymakamın da kitle içinden karakola yönelik silahlı saldırı olmadığını çok net ifade ettiğinin belirtildiği raporda, görüşülen kişilerin uyuşturucu iddialarını yalanladığı ve gösteri yapanlardan ziyade bölgedeki bazı güvenlik güçlerinin kaçakçılıkla ilişkili olduğunu öne sürdüğü ifade edildi. Görüşmelerde, ilçede görev yapan askerlerin malvarlıklarının araştırılması halinde sonuçların bunu doğrulayacağı da belirtildi.
Aile özür bekliyor
Olaylarda yaşamını yitiren 18 yaşındaki Medeni Yıldırım’ın ailesine hiçbir kamu yetkilisinin başsağlığı dilemediğine dikkat çekilen raporda, yaralıların da Diyarbakır’a kendi olanaklarıyla taşındığı anlatıldı. Aileler ile köylülerin kendilerinden özür dilenmesini beklediğine ve olayla ilgili kamu idarecilerinin “gizli tanık” yaratma çabasında olduğuna da dikkat çekildi.
Grup arasında silahlı yoktu
Jandarma tarafından ağır silahlarla ateş açılmasına, gaz bombalarının atılmasına gerekçe olarak kitlenin içinde silahlı kişilerin bulunduğu ve bunların havaya ateş ettiği gibi iddiaları tek bir kişinin bile doğrulamadığına dikkat çekilen raporda, “Yetkililere protesto öncesi katılımcıların arasında silahlı şahısların bulunduğuna dair istihbarat geldi ise buna yönelik tedbirlerin neden önceden alınmadığı konusuna herhangi bir açıklık getirilmediği” belirtildi.
Görevliler açığa alınmalı
Öneriler kısmında ise soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi için olay anında görev yapan karakol yetkililerinin görevlerinden el çektirilmeleri gerektiği belirtildi. Dosyaya savcılık tarafından gizlilik hükmünün getirilmiş olmasına da değinilerek “Roboski katliamı ve hakkında gizlilik kararı verilen diğer dosyaların üzerinin kapatılmış olması ise bize bu olayda da aynı sonuçla karşılaşacağımızı düşündürmektedir” dendi.
'Olay, karakol protestosu'
Raporda; Lice olayının uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantısı olup olmadığı sorulduğunda Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç’ın bunun bir iddia olduğunu ve sonucun soruşturma sonucunda belli olacağını söylediği ifade edildi. Lice Kaymakamı Özer Özbek’in ise kesin bir dille “Olay karakol protestosudur” ifadesini kullandığı belirtildi.
Askerler araştırılsın
Görüşülen kişilerin uyuşturucu iddialarını yalandığı, gösteri yapanlardan daha çok, bölgedeki bazı güvenlik güçlerinin kaçakçılıkla ilişkili olduğunun iddia edildiği anlatıldı. Görüşmelerde, ilçede görev yapan askerlerin malvarlıklarının araştırılması halinde sonuçların bunu doğrulayacağı ifade edildi.
Boş kovan bulunamadı
Raporda, “Savcının delil toplaması sırasında karakol bahçesi dışında, kitlenin bulunduğu alanda ateşli silaha ait tek bir boş kovan bile bulunmaması bu iddianın gerçek olmadığını gösterir niteliktedir. Delil toplama sürecinde bir dizi sorun yaşandığı ve delillerin karartılabileceği dillendirildi” ifadeleri kullanıldı.
Meşru müdafaa yok
Yaralananların çoğuna kurşunların vücutlarının arka kısmından girmiş olması, karakolun saldırı altında kaldığı ve meşru müdafaaya başvurduğu iddialarını doğrular nitelikte olmadığı ifade edilen raporda, bu durumun açıklamaların tam tersine karakoldan uzaklaşmakta olan kitlenin üzerine ateş açılmış olduğunu gösterdiği tesbitine yer verildi.
