T24 - Libya'nın 42 yıllık hükümdarı Kaddafi ülkede kendisine karşı ayaklanma başlatan halka karşı acımzasızca cevap vermeye devam ediyor. Bu isyanın arasında kalan Türk vatandaşlar ise Bingazi yakınlarındaki bir hangara sığınarak kurtarılmayı bekliyor.
‘Bizi hangar gibi bir binaya getirdiler’
Kaddafi’ye karşı ayaklanmaların en şiddetli yaşandığı Bingazi’de mahsur kalan Türk vatandaşları, Bingazi havaalanındaki durumu önceki gece NTV’ye bağlanarak anlattı.
Erdinç Şimşek, durumu şöyle özetledi: “Havaalanına geldiğimizde ciddi çatışmalar vardı ve mermiler başımızın üstünden geçiyordu. Yaklaşık 1.5 saat süren sessizlikten sonra 1-2 kişi geldi ve 1500 kişilik bir grubun havaalanına doğru yürüdüğünü ve önlerine çıkan her şeyi yıktıklarını söyledi. Bizi koruyan 40-50 kadar asker vardı ve sürekli çatışma hali söz konusuydu. Birden ateş kesildi; öldürüldüler mi bilmiyoruz. Daha sonra muhalif güçlerden 2 kişi Bingazi’de yönetimi ele geçirdiklerini söyledi. Bizimle sorunları olmadığını, kardeşleri olduğumuzu belirttiler. Bize yemek vereceklerini ve sabah Türkiye’ye göndereceklerini söylediler. Fakat daha sonra binaları ateşe verdiler ve bizi hızlı bir şekilde dışarı çıkardılar. 1.5 km yürüdükten sonra, hacıların sevki için kullanılan hangar gibi bir binaya getirdiler.”Jalu’da mahsur kalan Hüseyin Alkan ise yaşadıklarını “Yetkilier doğru söylemiyor, kampımız basıldı ve şu an proje müdürümüzü istiyorlar. Polis ve güvenlik yok, yemek yok, çölün ortasındayız” diye anlattı.
Türk işçilerinin yiyecek ve su ihtiyaçlarını, “Sizler bizim kardeşlerimizsiniz. Sizin canınız bizim canımızdır” diyen isyancılar karşılamaya çalışıyor, ancak yeterli olmuyor.Hürriyet gazetesinde yer alan haber şöyle:
Libya’da 42 yıldır iktidardaki Muammer Kaddafi’ye ayaklanan ülkenin doğu kentlerinde çalışan binlerce Türk, iki ateş arasında kaldı. Bölgedeki tek havaalanının bulunduğu Bingazi’ye akın eden Türk işçileri bir hangara sığındı. Kaddafi’nin iki oğlu Sadi ve Hami liderliğindeki orduyu püskürten isyancılar, Türklere yardım elini uzattı. İsyancılar, Türklere yiyecek ve su taşıyarak, ‘Siz Osmanlı’nın torunlarısınız’ diyerek hürmet gösteriyor. Ancak bu yardımlar 4 bin kişinin ihtiyacını karşılamaktan çok uzak. 5 gün önce Derne kentinde başlayan isyan ve ardından Kaddafi’nin özel kuvvetler ile kanlı saldırısı, bölgedeki Türk şirketlerinde çalışan binlerce vatandaşımızı iki ateş arasında bıraktı. Türk şirketleri hemen işçileri tahliye edebilmek için seferber oldu. Binlerce Türk, 5 gün boyunca bölgenin tek havaalanının ve en büyük deniz limanının bulunduğu Bingazi’ye taşındı. Ancak çatışmaların şiddetlenmesi ve Bingazi’ye de sıçraması nedeniyle havaalanı ve limandan ulaşım kesildi. Bingazi’nin dışında bir yerde toplanan Türklerin sayısı kısa sürede 4 bine ulaştı. Bingazi’deki Türk Başkonsolosluğu’nun organizasyonunda bölgede mahsur kalan diğer Türklerin de havaalanına gelmesi için çalışmalar sürüyor.
3 kadın, 3 çocuk
“Sizler Osmanlı’nın torunlarısınız. Sizler bizim kardeşlerimizsiniz. Sizin canınız bizim canımızdır” diyen isyancılar, sayıları giderek artan Türk işçilerinin daha rahat edeceği başka yerler arıyor. Başkent Trablus’tan telefonla ulaştığımız Bingazi’deki Türklerden Serdar Korucu, önceki akşam Kaddafi’ye bağlı askerlerin bölgeden çekildiğini ve denetimin tamamen isyancıların eline geçtiğini söyledi. Havaalanında ufak çaplı da olsa yangın çıktığını belirten Serdar Korucu, can güvenliklerinin olmadığını, isyancıların yiyecek ve su getirdiğini belirtti. Korucu ayrıca, 12 Türk şirketine ait 4 bin kişi içinde 3 kadın, 3 de çocuğun bulunduğunu sözlerine ekledi.
Sahra Çölü’nün ortasında, Bingazi’nin 500 kilometre güneyindeki küçük Jalo kentinde mahsur kalan 400 Türk işçi açlık tehlikesi altında. Jalo şehir merkezine 30 kilometre mesafede 400 Türk, çöl bölgesindeki bir inşaat alanında kaldı. Dünden itibaren yiyecek ve içeceği tükenen Türkler, şehir merkezinden elde ettikleri az miktarda kahvaltıyla yetindiler. Jalo’daki Türklerden ulaştığımız, Deniz Lük, son durumla ilgili ayrıntılı bilgi elde etti. Meammararabi şirketinde görevli olan Deniz Lük, mazotlarının çok az kaldığını, jenaratörün ancak kendilerine bugün yetebileceğini söyledi. Hiç bir şirket yetkilisinin orada bulunmadığını belirten Deniz Lük, bulundukları alana Libyalı milislerin gelerek inşaattaki malzemeleri götürdüklerini, herhangi bir sorun çıkmaması için müdahale etmediklerini söyledi.
Küçük uçaklar inebilir
Can güvenliklerinin bulunmadığını kaydeden Deniz Lük, soygunla karşı karşıya kalmaktan korktuklarını belirtti. Yakın bölgede petrol şirketlerine ait bir havaalanının bulunduğunu ve buraya küçük uçakların inebileceğini belirten Deniz Lük, yine bölgeye yakın Kufra’da büyük uçakların da inebileceği havaalanı olduğunu, gerekirse oralara uçakların inebilmesi ve kendilerine garanti verilmesi halinde toplu olarak oraya gidebileceklerini kaydetti. Jalo’daki Türkler, resmi makamlardan kendilerine gelecek haberin ümidi içinde beklediklerini söylediler.
Derneliler evlerini açtı
Çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Derne kentinde ise 170 kadar Türk ile Türkiye’ye tahliye olmayı bekleyen 110 kadar Vietnamlı’nın mahsur olduğu öğrenildi. Hürriyet’in ulaştığı Türklerden Muammer Zenginer, kent içindeki değişik evlerde kaldıklarını, birçok Libyalının kendilerini misafir ettiğini, bir çoklarının ise kentteki düğün salonlarında kaldıklarını belirtti. Bingazi’ye gidemediklerini, orada bekleyen Türklerin daha yoğun olması nedeniyle bir izdiham yaşandığını duyduklarını belirten Zenginer, buna rağmen hava veya deniz yoluyla Türkiye’ye ulaşmak için ancak Bingazi’ye gitmek zorunda olduklarını kaydetti. Aralarında 4 kadın ve iki de çocuğun bulunduğunu belirten Muammer Zenginer, birçoklarının karayoluyla Mısır’a geçerek, oradan tahliye olmayı düşündüğünü belirtti. Halen Derne’de şehir içinde çatışma olmaması nedeniyle şimdilik can güvenliği yaşamadıklarını, ancak çevrede yaşananların her an şehir merkezine sızabileceğinden endişe ettiklerini söyledi.