Dünya
Deutsche Welle

'Libya yok olabilir'

IŞİD, Suriye ve Irak’ın ardından Libya’daki etki alanını da genişletiyor. Uzmanlar, Libya'daki durumu ve neler yapılması gerektiğini DW'ye değerlendirdi.

03 Şubat 2015 22:58


Başkent Trablus'ta geçen hafta IŞİD'in bir otele düzenlediği saldırıda 5'i İngiliz 9 kişi hayatını kaybetmişti. Bu saldırının ardından İngiltere, ülkedeki tüm vatandaşlarına derhal Libya’yı terk etmeleri çağrısında bulundu. Almanya Dışişleri Bakanlığı da vatandaşlarını Libya’ya gitmemeleri konusunda uyardı ve bu uyarının ülkenin tamamı için geçerli olduğunu bildirdi.

Ancak Libya’da tırmanan şiddetin kurbanları sadece Batı ülkelerinin vatandaşları değil. Geçen Ocak ayında Libya’da çalışan Mısırlı Kıpti Hristiyan işçiler iki ayrı kentte kaçırıldı. İşçilerin nerede oldukları hala bilinmiyor. Beş ay önce kaçırılan iki Tunuslu gazetecinin akıbeti de belirsiz.

IŞİD etki alanını genişletiyor

Arap Dünyası ve Akdeniz Bölgesi Araştırma Merkezi’nden Libya uzmanı Hasni Abidi, IŞİD’in Libya’daki varlığı ile ilgili yaptığı değerlendirmede Libya’nın güneydoğusundaki grubun çok etkin olduğunu ve oradaki bazı bölgelerin artık yerel yönetimlerin kontrolünden çıkarak IŞİD'e geçtiğini ifade etti.

Libya, IŞİD açısından Suriye ve Irak’tan sonra en başarılı olunan üçüncü ülke. Georgetown Üniversitesi öğretim üyelerinden Ortadoğu uzmanı Daniel Byman'a göre bunda IŞİD’in izlediği stratejinin önemli bir rolü var. Byman, El Kaide'nin faal olduğu ülkelerde yerel gruplara eğitim verip maddi destek sağladığını ve karşılığında da El Kaide adına Batı ülkelerinde saldırılar düzenlenmesini istediğini belirtiyor. IŞİD ise yönetimlerle çatışan yerel gruplarla ittifak kurarak güçlenmeyi ve iktidarı devirmeyi hedefleyen bir örgüt. Arap Dünyası’nda geniş iktidar alanına sahip olmak isteyen IŞİD’in temel hedefi ise tek merkezden yönetilen bir hilafet devleti oluşturmak.

''Libya yok olabilir''

Libya uzmanı Hasni Abidi, IŞİD ve benzeri örgütlerin ülkede daha da güçlenmeden durdurulmaları için, Kaddafi sonrası iktidar savaşına giren yerel grupların bir an önce anlaşmaları gerektiğini belirtiyor. Abidi, uluslararası toplumun, Libya’daki siyasi aktörlere belli bir oranda baskı uygulaması ve eski Yugoslavya zamanında olduğu gibi Dayton Anlaşması’na benzer bir şeyin kabul ettirilmesi gerektiğini savunuyor. Abidi'ye göre aksi takdirde Libya diye bir ülke kalmayacak.

Sırbistan, Hırvatistan ve Bosna-Hersek arasında siyasi sınırları ve iktidar alanlarını belirleyen Dayton Anlaşması, Bosna Savaşı ile Hırvatistan Savaşı’nı sona erdirmişti. Libya’da ise kentlerde devriye gezen IŞİD birlikleri şimdiden halka şeriat kurallarını dayatmaya başlamış durumda. Tütün ürünlerinin satışına yasak getiren IŞİD, namaz saatlerinde de iş yerlerinin kapalı olmasını şart koşuyor. Çoğunlukla ülke dışından gelen militanların uyguladığı sözkonusu denetimler, halkın bir kısmı tarafından da benimseniyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle