27 Mayıs 2025 11:56
Güncelleme: 27 Mayıs 2025 14:53
T24 Haber Merkezi
Laiklik Meclisi son açıklamasında, 19 Mart'tan bu yana İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltı ve tutuklanma sürecine, beraberinde pek çok İBB'li bürokratın tutuklanmasına işaret ederek yaşananlara karşı tüm vatandaşları ve demokratik kitle örgütlerini ülke çapında mücadeleye davet etti.
19 Mart'ta İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi, gözaltına alınarak tutuklanması ile beraber belediyede çalışan pek çok kişi de tutuklanmış, gözaltı süreçleri protestocuları da kapsayarak çeşitli kesimleri kapsayacak biçimde devam etmişti.
Tüm toplumsal kesimlere seslendiğini dile getiren Laiklik Meclisi, laik hukuk sisteminin öneminin ve gerekliliğinin altını çizdi.
Demokratik, laik ve bağımsız Cumhuriyet'in önemine değinen meclis, eğitim politikalarının bağımsızlaştırılması amacıyla sendikalara seslendi.
Meclis'in taleplerini dile getirdiği maddeler şu şekilde:
"Gerici istibdat rejiminin hukuki, idari ve toplumsal temeli anlamına gelen “yeni anayasa” girişimi gayri meşrudur. Siyaset topluluğu içerisinde muhalefetin bütün kesimlerinin “yeni anayasa” girişiminin müzakereye açık olduğu izlenimini veren, teknik ve hukuki alana sıkıştıran yaklaşım ve eylemleri en hafif tabirle karşı devrim sürecini meşrulaştırmak anlamına gelmektedir. Laiklik Meclisi, karşı devrimin bu gayri meşru hamlesini boşa düşürecek bir mücadeleyi yükseltmek üzere bütün toplumsal kesimlere çağrı yapar.
Muhalif toplumsal kesimleri 'yeni hukuku ' etkisiz kılmayı, bu işleyişi normalleştirerek, karşı devrimini tamamlamayı hedefleyen ve hiçbir meşruiyeti kalmayan siyasi iktidarın “yeni hukuku” reddedilmelidir. Laiklik Meclisi, Türkiye Barolar Birliği ile tüm baroları ve hukukçuları, laik hukuk sistemini kazanmak üzere mücadeleye çağırır.
Laik Cumhuriyetin kuruluşuna, devrimlerine ve kazanımlarına yönelik eleştiri ve tartışmaların Cumhuriyetin tasfiye süreciyle eş zamanlı olarak gündeme getirilmesi siyasi iktidarın karşı devrim hamlelerinin önünü açmaktadır. Yasama, yürütme, yargının yanı sıra, hukuki ve idari yapı ile devletin ve toplumun bir bütün olarak temelinin ortadan kaldırılması anlamına gelen laikliğin tasfiyesine fırsat veren tüm siyasi girişim ve yaklaşımlar reddedilmelidir. Laiklik Meclisi laikliğin ve Cumhuriyet devrimlerinin ne olup ne olmadığı konusunda toplumu aydınlatıcı çalışmalarını büyütecektir.
Laiklik Meclisi, siyasi iktidarın 'barış ve demokrasi' hamaseti ardında gizlediği asıl projenin, inşasını tamamlamaya çalıştığı gerici, piyasacı ve işbirlikçi rejim olduğuna bir kez daha işaret eder. Laikliğin ve Cumhuriyet’in tasfiyesi anlamına gelen, kimi çevrelerin şeriat dâhil olmak üzere farklı özlemlerini de barındıran ve Genişletilmiş (Büyük) Ortadoğu Projesiyle bağlantılı bu sürece şu ya da bu şekilde dâhil olmaya niyetlenen bütün siyasi aktörleri ve kesimleri uyarmayı tarihsel bir görev olarak gören Laiklik Meclisi, laik, bağımsız, demokratik bir Cumhuriyet için örgütlü mücadeleyi yükseltmenin yaşamsal olduğuna bir kez daha vurgu yapar.
Türkiye, siyasi iktidar tarafından emperyalizmin politikaları doğrultusunda İslamcı-cihatçı anlayışı büyüten, gericilik ihraç eden bir ülke haline getirilmektedir. Laiklik Meclisi, laiklik mücadelesinin bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinden ayrı tutulamayacağını bilerek KKTC’deki laiklik mücadelesini yürüten eğitim sendikaları ve toplum kesimlerini yürekten selamlar ve dayanışma duygularını iletir.
Emperyalizmin yüzyılı aşkın süredir yürüttüğü politikalar sonucunda ortadan kaldırılan laik-üniter devletlerin sonuncusu olan Suriye'de kurulmak istenen garnizon devletçiklere ve yönetimi ele geçiren cihatçı terör örgütünün Alevilere ve Dürzilere yönelik katliamı ülkemizde de siyasi iktidar tarafından meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Laiklik Meclisi, emperyalizmin, Siyonizmin ve gerici İslamcı güçlerin ortak politikalarının sonucu olarak parçalanmanın, katliamların hedefi olan Aleviler ve Dürziler ile laik bir düzen ve ülkelerinin bütünlüğü için büyük bir tehdit altında direnen Suriye halkına dayanışma duygularını iletir.
Laiklik, hukuk, devlet kademeleri, siyaset ve toplumsal yaşamı kapsayan bütünlüklü bir zemindir. Laiklik Meclisi, laiklik mücadelesinin öznesi olarak; eşit ve özgür bir geleceğin zemini olan laikliğin toplumsal yaşamın, onurlu yaşam hakkının ve aydınlık bir geleceğin güvencesi olduğunu bir kez daha hatırlatır. Bu çerçevede, laiklik mücadelesinin ülke çapında yaygınlaşması ve derinleşmesinin bir zorunluluk olduğunu tespit ederek, Laiklik Meclisi’nin yerel kuruluş çalışmalarını başlattığını duyurur.
Son dönemde, geleceklerine sahip çıkarak toplumsal hakları ile birlikte yurttaşlık ve Cumhuriyet için ayağa kalkan üniversiteli ve liseli gençler laikliğin teminatıdır. Laiklik Meclisi, ülkemizin geleceği olan gençlik ile birlikte mücadelesini büyütecektir.
Laiklik Meclisi laikliğin toplumsal kesimler içerisinde en çok emekçiler için yaşamsal olduğu vurgusunu sözü ve eyleminde yükseltmeye devam eder. Buradan hareketle, laiklik mücadelesinin eşit ve özgür bir Cumhuriyet mücadelesinden bağımsız olmadığını vurgular.
Laiklik Meclisi, ülkemizdeki karşı devrim sürecine ve bölgemizdeki emperyalist tuzaklara karşı en geniş barikatı oluşturmak üzere; tüm yurttaşları ve demokratik kitle örgütlerini işbirliği içinde laik Cumhuriyet için ülke çapında mücadeleye çağırır."
© Tüm hakları saklıdır.