AB-Türkiye Karma Parlamentosu Komisyonu Eşbaşkanı Lagendijk, Ergenekon soruşturmasında kanıtların kesin olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek "Usul hataları, içerikten de bir şeyler götürür” dedi.
NTV'de Can Dündar’ın hazırladığı “Canlı Gaste” programına katılan AB-Türkiye Karma Parlamentosu Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Ergenekon'un 12'nci dalgasını değerlendirdi ve soruşturmaya Avrupa'nın bakışını anlattı.
Lagendijk, şunları söyledi:
AB önemsiyor
“Ergenekon’u anlayabilmek bazen bizim için de çok zor. Bence AB’nin bu soruşturmayı anlayabilmesi için iki yol var. İlk önce, herşeyden önemlisi, biz bunca yıl sonra soruşturmanın gerçekleştirilmesini önemli buluyoruz. Türkiye’nin geçmişinde karanlık sayfalar var, bunlar gün ışığına çıkamıyor. Yasadışı ve öldürmelere ilişkin olayların ortaya çıkması önemli. İkinci olarak ise bu hukukun üstünlüğü çerçevesinde ele alınmalı. Bütün sanıkların kesin bir kanıt yokken cezaevine konulmaması gerekiyor. Bu gibi hatalar önlenmeli.
Bugün gözaltına alınan kişileri ve neyle suçlandıklarını bilmiyorum. Usule ilişkin hatalar mümkün olduğunca az olmalı. Ergenekon soruşturmasında usule dair hatalar, soruşturmanın içeriğinden bir şeyler götürecektir.
Türkiye’deki kamuouyunda iki grup var; Ergenekon soruşturmasında olan biten herşeyi ‘iyi’, ya da ‘kötü’ olarak nitelendirenler. Ben ortalarda bir yerlerdeyim. Bütün bunların sonunda, olup bitenler demokrasi için ileriye doğru bir adım mı? Öyle bir adım olmasını umut ediyorum. Kanıtlar varsa bu kişiler cezavine konulmalı, eğer yoksa bu insanlar serbest bırakılmalıdır.
AKP'nin muhalefetle savaşı değil
‘Avrupa’nın Müslüman Komşuları’ isimli kitapta, Ergenekon soruşturmasını da ele aldık. Kitabı yazmaya başladığım da soruşturma yeni başlamıştı. İnsanların tutuklanıp, daha sonra serbest bırakılması gibi hataların olduğunu gördük. Şahsen Ergenekon davasını AKP’nin, muhalefete karşı yürüttüğü bir savaş olarak görmüyorum. Böyle ele alınmasının basit olacağını düşünüyorum. Çünkü geçmişte bir takım olaylar var. Yargının da AKP’nin de, Ergenekon davasının muhalifleri etkisi altına almak ve onları vurmak için kullanması da çok büyük bir hata olur.
Sağlam kanıtlar bulunmalı
Savcıların iddianamelerinde kesin ve sağlam birtakım deliller olması gerekiyor. Birinci iddianameyi okudum, çok da sağlam kanıtlar yoktu. Ama ikinci iddianamede daha iyi kanıtlar olduğunu gördüm. Sağlam kanıtlarla suçlu olanlar gerçekten cezaevine girebilsin. O kadar da sağlam olmayan kanıtlarla aradaki fark ortaya konulsun. Ergenekon davası da bu şekilde çözülebilsin.”
