Kuzey Ormanları Savunması, Marmara Bölgesi'nde yer alan Kuzey Ormanlarının 'daha fazla tahrip edilmemesi' için bölgenin muhafaza ormanı ilan edilmesi hakkında Cumhurbaşkanlığı'na hitaben bir 'Muhafaza Et' başlıklı bir kampanya başlattı.
Kuzey Ormanları Savunması'nın 3 bin farklı bitki türünü, 46 ağaç türünü, 2.800 civarında otsu bitki türünü ve endemik bitki taksonlara ev olan ormanları 'rant için tahrip edilmemesi' çağrısıyla yayımladığı imza kampanyasında şu ifadeler yer alıyor:
"Trakya, İstanbul ve Anadolu'nun; su, nefes, yaşam kaynağı olan Kuzey Ormanları "Muhafaza Ormanı" ilan edilerek mutlak korumaya alınmalı, her türlü rant ve yağma projesine derhal kapatılmalıdır.
Eşsiz bir ekosistemler birliği olan Kuzey Ormanları, Marmara Bölgesi'nin en büyük ve en önemli yaşam kaynağıdır.
Kuzey Ormanları, Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyı kuşağı boyunca batıda Istranca Dağları'ndan doğuda Melen Havzası’na kadar uzanan; idari açıdan Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Düzce illerinin kuzey kısımlarını oluşturan ve bu illerin yerleşim alanları için yaşamsal önem taşıyan ekosistemler bütünüdür.
Bu bütüncül ekosistemler kuşağı, üç farklı iklim bölgesinin buluşma ve geçiş alanını oluşturmasıyla son derece zengin bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapmaktadır. Bu çeşitlilik, yaklaşık 3.000 farklı bitki türünü, 46 ağaç türünü, 2.800 civarında otsu bitki türünü ve endemik bitki taksonlarını barındırmaktadır. Kuzey Ormanları aynı zamanda 48 adet memeli, 350 adet kuş, 350 adet balık ve 45 adet sürüngen/kurbağa türünün yaşam alanı ve dünyanın önemli kuş göç yollarındandır. Orman, açık alan, sulak alan, kayalık, kumul, longoz gibi çok farklı ekosistemlere sahip Kuzey Ormanları'nda 15 adet Önemli Doğa Alanı (ÖDA) bulunmaktadır.
Marmara Bölgesi'nin kuzeyinde Neolitik dönemden bugüne uzanan yerleşim sürekliliği başlıca sonucunda, Kuzey Ormanları, zengin doğal varlıklarına ek olarak, önemli bir kültürel miras birikimine de ev sahipliği yapmaktadır. Orman köyleri, arkeolojik varlıklar, kaleler, köprüler, tarihi yollar, su kemerleri ve endüstri mirası yapıları Kuzey Ormanları'ndaki başlıca kültür varlıklarıdır.
Kuzey Ormanları; termik santrallerin; nükleer ölüm santralinin; baraj ve Hidro Elektrik Santrallerinin; Rüzgar Enerji Santrallerinin; taş ocakları ve beton santrallerinin; sanayi bölgeleri ve sanayi kirliliğinin; çöp tesisleri ve hafriyat döküm sahalarının; 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kuzey Marmara Otoyolu isimli doğa katili mega rant projelerinin; ulaşım, enerji, su, doğalgaz nakil ve iletim hatlarının; liman ve deniz dolgularının; iktidar destekli inşaat ağalarının; su şirketlerinin; hatalı orman “işletme” uygulamalarının; aşırı turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin, av çetelerinin; “Türk akım” isimli Rus doğalgaz boru hattının; askeri alanları yapılaşmaya açmak için çalışan rant odaklarının; iklim krizini yaratan dünya kapitalizminin tehdidi ve tahribi altındadır.
Gıda üretiminde, su kaynaklarında, hava durumunda vs binlerce yıldır görülmemiş şiddette sorunlara yol açacak ve daha şimdiden başlamış olan iklim krizi döneminde Kuzey Ormanları Ekosisteminin bir geleceği olabilmesi için korunması gerekmektedir. Atmosferdeki karbonu tutma, havayı filtreleme ve hava kirliliğini azaltma, su kaynaklarını destekleme ve doğal afetlerin etkilerini azaltma özellikleri ile Kuzey Ormanları’nın kendisi -eğer koruyabilirsek - önümüzdeki on yıllarda Trakya ve Anadolu’nun önemli koruyucularından olacaktır.
Tüm bu nedenlerle, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Düzce’de sanayi ve yapılaşma baskısı altında bulunan Kuzey Ormanları’nın tümüyle “Kuzey Marmara Muhafaza Ormanı” adı altında en üst seviyede korumaya alınmasını talep ediyoruz. Bu talep aynı zamanda 23 Mart 2019’da Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi, Kuzey Ormanları Savunması ve Sarıyer Belediyesi’nin İstanbul, Sarıyer’de ortaklaşa düzenlediği bilimsel nitelikteki “Ekosistem, İklim ve Kentsel Büyüme Perspektifinden Kuzey Ormanları Çalıştayı" Sonuç Bildirgesi’nde de yer almaktadır.
Marmara Bölgesi’ndeki yeraltı ve yer üstü su varlığının istisnasız tümünün kaynağı olan, Bulgaristan sınırından Melen Havzası’na kadar Karadeniz kıyı kuşağı boyunca uzanan ve Kuzey Ormanları ekosistemini oluşturan tüm ormanlık alanlar, 6831 Sayılı Orman Kanununun 23. Maddesi ve “Muhafaza Ormanlarının Ayrılması ve İdaresi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine dayanarak “Muhafaza Ormanı” kapsamına alınmalıdır.
Kuzey Marmara illerinin etki alanında bulunan Kuzey Ormanları için, ilgili Yönetmeliğin 3. Maddesinde belirtilen (*) ; a, b, c ve d maddelerinde belirtilen gerekçeler mevcut olup bunlar içerisinde b ve d maddeleri mutlak öncelikli maddelerdir. Bu yüzden Kuzey Ormanları ekosistemi sınırları kesinleştirilerek “Kuzey Marmara Muhafaza Ormanı” ilan edilmeli ve muhafaza ormanı hükümleri kati bir sekilde uygulanmalıdır.
Muhafaza Ormanı kavramı Kuzey Ormanları için yeni değildir. İstanbul şehrinin milli savunma güvenliği, şehrin su ihtiyaçlarının karşılanması, Avrupa’da doğal yapısını koruyamayan doğal orman ağacı cinslerinin korunması, Orman Fakültesinin eğitim ve uygulama çalışmaları, erozyon ve yaban hayatı yaşamının varlık yaşam alanlarının korunması, endemik bitkilerin varlığı, Avrupa da savaş vs. nedenlerle korunamayan doğal ormanların yapay (suni) gençleştirme ile tesisi edilerek kazanımına karşı, Türkiye'de doğal olarak varlığını sürdüren ormanlarımızın bekası gibi bir çok nedenle Belgrat Ormanı 02.12.1950 tarih ve 3/12073 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Muhafaza Ormanı olarak ayrılmış ve 12.12.1950 tarih ve 7680 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan bu karar sayesinde Belgrad Ormanı bugüne kadar, bugünkü haliyle bütünlük içerisinde doğal Ormanı statüsü ile varlığını koruyabilmiştir.
Bu nedenle Kuzey Ormanları’nda yetkili tüm Orman Bölge Müdürlükleri sınırları içinde kalan ormanlık alanlarının Belgrat Muhafaza Ormanı Statüsünün korunarak sınırları genişletilerek Kuzey Ormanları adı ile tanımlanmalı ve “Marmara Kuzey Ormanları Muhafaza Ormanı” statüsündeki sınırları Kuzey Ormanları olarak genişletilmeli, orman alanları biraz önce sözünü ettiğimiz baskılara karşı ancak korunabilir. KORUNMALIDIR.
Istrancalar'dan Melen çayına kadar olan coğrafyada Türkiye nüfusunun %25’i yaşamaktadır. Marmara Kuzey Ormanları’nın korunması, yani Trakya, İstanbul ve Anadolu’nun su ve nefesinin korunması tek başına Marmara bölgesinin değil tüm ülkenin sorunudur.
Biz aşağıda imzası bulunan kişi ve kuruluşlar olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Kuzey Ormanları’nı tümüyle "Muhafaza Ormanı" ilan ederek mutlak korumaya almasını, her türlü rant ve yağma projesine derhal kapatmasını talep ediyoruz."