Samsun'un Vezirköprü ilçesi Oymaağaç Köyü sınırlarındaki höyükte geçen yıl başlatılan ve Hititler'in dini merkezi Nerik'in izlerini bulabilmek için yapılan kazıların bu yılki bölümü başladı.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Rainer Czichon,kadar sürece kazıları Almanya'nın Freie Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi'nden 20 kişilik bir ekiple sürdüreceklerini belirterek, Hititler'in kutsal kenti Nerik'in izlerini aradıklarını söyledi.
Kazılara başlamadan önce 2006 yılında yaptıkları yüzey araştırmasında ve jeomagnetik haritada toprak altında bir mabede rastladıklarını anlatan Czichon, söz konusu binanın güneyinden başlatılan kazılarda yapının kerpiç kireçli topraktan yapılmış bir duvarını ortaya çıkardıklarını bildirdi.
Nerik'in, Hititler'in en önemli dini merkezi olduğuna inanıldığını ve bu merkezi bulmaya çalıştıklarını belirten Czichon, şunları söyledi:
"Mabedi ortaya çıkarmayı düşünüyoruz. Mabette çivi yazılı arşivlere ve seramik mühürlere ulaşacağımızı umuyoruz. Geçen yıl, Hititolog Prof. Dr. Jörg Klinger, bir hafta için Oymaağaç'a geldi ve Samsun Arkeoloji Müzesinde olan ve 2006 yılında yüzey araştırması yaparken bulunan çivi yazılı tablet parçaların bazılarını okudu. Okunan bir tablette, 'Nerik'in hava tanrısı için bir fedakarlık' diye yazıyor. Bu tablet, bizim için çok önemli, çünkü ilk defa 'Nerik', yani Hitit ismi geçiyor."
Zalpa ülkesi
Hitit İmparatorluğu'nda kralların tahta çıkmadan önce Nerik'e gelip gök tanrıya ibadet ettiklerini anlatan Czichon, "Oymaağaç Höyük, Zalpa ülkesi içindedir. Eğer Oymaağaç Höyük'te Asur ticaret kolonileri ya da eski Hitit tabakaları içinde çivi yazılı tabletler bulursak, belki Hitit
İmparatorluğu'nun kuruluş dönemini tarihsel kanıtlar ile aydınlatabiliriz" dedi.
Czichon, Oymaağaç Höyük'ün Tunç Çağı'ndan Demir Çağı'na kadar, en az 2000 yıl boyunca tercih edilmiş bir yerleşim yeri olduğunu belirtti. Geçen yıl kazılarda dini törenlerde kullanılan küçük kaplar ve höyüğün üstünde Roma dönemine ait olduğu düşünülen mezarlar bulduklarını
söyleyen Czichon, mezarlardan çıkarılan 63 insan iskeletinin Hacettepe Üniversitesi antropologları tarafından incelenmeye alındığını bildirdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile Gerda Henkel Vakfı, Freie Üniversitesi, Deutsche Orient-Gesellschaft, Bilkent Üniversitesi, Knödler Decker Vakfı, Dresden Teknik Üniversitesi, Tepe Knauf ve özel sponsorların desteğiyle sürdürülen kazının 10 yıl sürebileceği ifade
ediliyor.