Gündem

Kusturica: Hakkımdaki suçlamalar gerçek değil

Sırp yönetmen Kusturica'nın Altın Portakal Festivali'ne davet edilmesi tartışmaları bu yıl festivale damgasını vurdu.

09 Ekim 2010 03:00

T24 - Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica'nın juri üyesi olarak 47'nci Antalya Altın Portakal Festivali'ne davet edilmesi tartışmaları bu yıl festivale damgasını vurdu.



Ünlü yönetmenin Bosna savaşı sırasında sivillere yönelik katliam yapan Sırp milisleri destekleyen sözler sarfettiğine dair iddialar tepkileri de beraberinde getirdi.

Kusturica'ya tepki gösteren bazı sanatçılar, festivale katılmama kararı aldı. Tartışılan yönetmen Can Dündar'ın sorularını yanıtladı.

Kusturica'nın yanıtlarından satırbaşları şöyle:

"Bu suçlamalar hiçbir gerçekle uymuyor. Bu birilerinin propagandası.

Ben devrimciyim, düşüncelerimi yüksek sesle dile getiririm. Benim ailem melez. Balkanlar'ın tam anlamıyla temsilcisiyim. Damarlarımda Müslüman kanı, Hıristıyan kanı dolaşıyor. Ben Hıristiyanım doğru. Bütün bunların Bosna'daki savaşla hiçbir ilgisi yok.

Savaş başladıktan sonra Fransız basınından "tecavüzler hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sordular. Beyanımda şu yönde; herşeyin abartıldığını söyledim. Kızılhaç savaşta bütün taraflardan öldürülmüş insan sayısının 110 bin olduğunu söylüyor. Ama savaş başladıktan sonra 250 bin insanın öldürüldüğünden bahsediyorlar. Ben de bununla ilgili "Biraz daha rasyonel davranmamız gerekiyor ve her konuda biraz abartılıyor" dedim. Ama asla kadınlardan bahsetmiyordum.

Bosna'daki bazı Müslüman siyasetçilere karşıyım ama bu Müslümanlara karşı olduğum anlamına gelmiyor.

Filmlerimde benim insaniyetimi, duygularımı, insanlara nasıl baktığımı görürsünüz. Beni suçladıkları şeylerin hiçbirini göremezsiniz. Ben bir sanatçıyım. Benim için özgürlük çok pahalı, çok ağır bir bedeli var.

Başbakan'ınız Sırbistan'a geliyor, Miloseviç'in partisinin üyeleriyle el sıkışıyor. Bugün benim hakkımda bahsediyorlar. Bunu biraz uygunsuz, biraz garip bulmuyor musunuz?

Ben bir sanatçıyım, ben de Maradona gibi aklıma geleni, inandığım şeyleri söylerim. Osmanlılar Kosova'ya gelmeden önce o insanlar Ortodoks Hıristiyandı. Bazıları Müslümanlığı kabul etti, bazıları etmedi. Ben de bunun yaşayan örneklerinden birisiyim. Benim Hıristiyanlığımın kökleri 16. yüzyıla dayanıyor."