Yaşam

Kürtler'in yüzde 23'ü açlık, yüzde 53'ü yoksulluk sınırı altında

KONDA Araştırma şirketinin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de Kürtlerin yüzde 23'ü açlık, yüzde 53'ü yoksulluk sınırının altında yaş

04 Aralık 2010 02:00

T24 - KONDA Araştırma şirketinin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de Kürtlerin yüzde 23'ü açlık, yüzde 53'ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Kürt sorununda çözüm yönünde hareketlilik artarken KONDA, Kürtlere dair demografik bilgilerin güncelenmesi, açılım süreciyle başlayan ve halkoylaması süreciyle devam eden gelişmeler ışığında yeni bir değerlendirme yapılabilmesi amacıyla ‘Kürtler ve Çözüme Bu Kadar Yakın Dururken’ adlı diziyi hazırladı. Çalışma, KONDA’nın her ay yapılan Barometre araştırmalar dizisi ve daha önce Kürtlerle ilgili yaptığı araştırmaların ışığında hazırlandı. Bekir Ağırdır ve Eren Pultar imzalı çalışma, Kürt nüfusunda artışı belirlerken, yoksulluğun ve bölgeler arası farklılıkların boyutlarını da çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.


Kürt nüfusu

Toplumdaki 18 yaş üstündeki nüfus içinde etnik dağılıma göre, yüzde 76,74’ü Türk, yüzde 14,74’ü Kürt ve Zaza, diğer etnik kökenlerden olanlar da yüzde 8,5 oranında. Türklerin oranı 2006 araştırmasında yüzde 78,1 iken şimdi 76,7’dir. Kürt ve Zazaların beraberce toplam oranı 2006 araştırmasında yüzde 13,4 iken şimdi yüzde 14,7. Diğer etnik kökenler ise her iki araştırmada da yüzde 8,5.

TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde her 67,1 yetişkin için 32,9 çocuk varken, doğurganlık oranları daha yüksek olduğu bilinen Kürtler için bu oranın farklı olduğu varsayılmalıdır.

Tüm Türkiye nüfusu içinde Türklerin yüzde 73,6 ile 53 milyon 377 bin, Kürtlerin yüzde 18,3 ile 13 milyon 261 bin, diğer etnik gruplar toplamının ise yüzde 8,2 ile 5 milyon 915 bin olduğu sonucuna varılmıştır.

2006 araştırmasında toplam Türkiye nüfusu içinde Türklerin yüzde 76,03, Kürtlerin yüzde 15,68, diğer etnik grupların ise yüzde 8,3 olduğu hesaplanmıştı.

Hem nüfus artış hızlarındaki farklılık, hem de son dört yıldır Kürtlerin kimliklerini daha rahat söyleyebilmelerinin etkisiyle, toplam içindeki Kürtlerin göreceli yüzdesinin artmış görünmesi doğal kabul edilmelidir.


Anadili Türkçe olanlar yüzde 84, Kürtçe yüzde 12,7, Zazaca yüzde 1,4 , diğer diller yüzde 1,9.
Eğitim seviyelerine bakıldığında Kürtler ile Türkler arasında oldukça farklı bir tablo ortaya çıkmaktadır. Hiç eğitimi olmayanlar Türklerde yüzde 6,5 Kürtlerde yüzde 26. Lise ve dengi okul mezunu olanlar Türklerde yüzde 27,3, Kürtlerde yüzde 18,4, üniversite ve üstü eğitim seviyesinde olanlar Türklerde yüzde 13,3, Kürtlerde yüzde 7,3 oranında.


Hanede yaşayan kişi sayısı

Kürtlerin yüzde 18,5’i 9 ve daha fazla kişinin bir arada olduğu hanelerde yaşıyor. Kürtlerin yüzde 35,8’i 6-8 kişilik hanelerde yaşamakta.

2006 araştırmasıyla karşılaştırıldığında Türklerde daha küçük hanelerde yaşamaya doğru bir eğilim gözlenirken Kürtlerde tersi bir eğilim gözlenmektedir. Bu eğilimi köylerden kentlere doğru gönüllü veya zorunlu göçün aile üstüne aile şeklinde bir yığılmanın ürettiği söylenebilir.


Çalışma durumu ve işsizlik

Toplam yetişkin nüfus içinde Türklerin yüzde 42’si, Kürtlerin yüzde 40,3’ü çalışmaktadır. Türklerin çalışabilir nüfus içinde yüzde 11,8’i işsiz iken Kürtlerin yüzde 18’i işsizdir.

Emekliler Türkler arasında yüzde 14,2, Kürtler arasında yüzde 4,6 oranındadır. Yine Kürtler aleyhine olan göstergelerden birisi olarak, Türklerde kadınların yüzde 61,5’i, Kürtlerde ise kadınların yüzde 75,3’ü ev kadınıdır.


Hane geliri

Haneye giren gelir bakımından bakıldığında, Türklerin yüzde 28’i ayda 300-700 TL arası, yüzde 34’ü 701-1200 TL arası gelirle yaşıyor. Türklerin yüzde 10’u ise en üst iki gelir grubunda.

Gelir dağılımındaki Kürtlerin aleyhine durum net gözlenmektedir. Kürtlerin yüzde 17,1’i 300 TL veya daha düşük aylık hane geliriyle yaşarken, yüzde 61’i 300-1200 TL arası gelirle yaşıyor. Kürtlerin yüzde 7’si ise en üst iki gelir grubunda. Türklerin yüzde 4.8’i 300 TL ve altı gelirle yaşıyor.


Yoksulluk

Hane geliri açısından Kürtlerin durumunu daha da ağırlaştıran başka bir faktör vardır. Kürtlerin kalabalık hanelerde yaşadıkları bilinmektedir. Bu nedenle hane gelirini kişi başına gelire çevirerek bakmak daha da çarpıcı bir dengesizliği gösterecektir.

Kürtlerin yüzde 36’sı 6-8 kişilik hanelerde yaşıyor. Bu kümedekilerin beşte biri en alt gelir diliminde, beşte ikisi ikinci alt gelir diliminde. Kürtlerin beşte biri 9 ve daha fazla kişilik hanelerde yaşarlarken bu hanelerin beşte biri en alt gelir dilimindedir.

Aylık hane geliri ve hane kişi sayısı verileri ve TÜİK’in de açlık ve yoksulluk sınırı hesaplamasında kullandığı günlük 1 dolar, 2,15 dolar, 4,3 dolar dilimleri kullanıldığında çıkan aylık kişi başı gelir hesabı da durumun çarpıcılığını göz önüne sermektedir.

Kürtlerin yüzde 23,4’ü aylık 64 TL ve altı gelirdedir (günlük 1 dolar ve altı), yüzde 29,4’ü de aylık 65 -138 TL gelir dilimindedir (günlük 2,15 dolar). Bu oranlar Türklerde ise 64 TL ve altı gelir diliminde yüzde 4, 65 – 138 TL gelir diliminde yüzde 15,1 şeklindedir.

Kişi başı gelir üzerinden, Kürtlerin yüzde 23’ü açlık sınırı altında. Türklerde bu oran yüzde 4. Kürtlerin yüzde 53’ü de yoksulluk sınırı altında.


Yedi ülkede aç nüfus çok büyük

FAO verilerine göre dünyada bu yılki aç insan sayısı 925 milyon.

Dünyada açlık sınırının altında kalan nüfusun üçte ikisi Bangladeş, Çin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Hindistan, Endonezya ve Pakistan’dan oluşan 7 ülkede yaşıyor.

Açlık sınırının altında kalan nüfus 578 milyonla en yoğun Asya ve Pasifik bölgesinde yaşıyor.

Açlık sınırının altında kalan nüfusun toplam nüfusa oranının yüzde 30 ile en yüksek olduğu yer Sahra altı Afrika ülkeleri. Bu bölgede 239 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor.