Süddeutsche Zeitung (SZ) "Washington'un Ortadoğu politikasının Batı'nın çıkarlarına ters düştü" yorumunu yapıyor:
"Suriye'deki Kürtler Türkiye'nin müdahalesini önlemek için rejim birliklerini Menbiç'e çağırdıktan sonra kendilerini tutmak zorundalar. Şimdi Esad rejimiyle her zamankinden daha iyi geçinmeleri kaçınılmaz oldu. Bolton ve Pompeo'nun görevde kalıp sözünü geçireceklerini sanmaları akılsızlık olur. Birçok hükümet Washington'da alınan şok kararların bir sonraki kurbanı olup olmayacağını merak ediyor. ABD'nin en sıkı müttefikleri Suudi Arabistan ve İsrail Kremlin'e kur yapıyor. İran Rusya ile ortak tatbikatlara katılıyor. Terör milisi IŞİD ise faaliyetlerini yeraltına kaydırıyor. Bütün bunlar ABD ve Avrupa'nın çıkarlarına ters düşen gelişmeler. IŞİD'in yeniden toparlanma riski büyüyor. İran ile bölgesel savaş tehlikesi artıyor. Lübnan zaten endişe verici şekilde sendeliyor. Moskova, Washington, Riyad, Tahran ve Ankara'nın benimseyebilecekleri kapsamlı siyasi çözüm bulunmadan Suriye barış ve istikrara kavuşamaz. Barış ve istikrar milyonlarca Suriyeli mültecinin ülkesine dönmesinin ön şartıdır.”
Neue Osnabrücker Zeitung ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu politikasına şu satırları ayırmış:
"ABD Başkanı'nın dış politikadaki hatalarını düzeltmek yine başkalarına düşüyor. Trump'ın alelacele Suriye'den çekilmeye karar vermesinden sonra Kürtler kendilerini yarı yolda bırakılmış hissediyorlar. Güvenlik Danışmanı John Bolton bunu dikkate alarak, askeri birliklerin Suriye'den çekilmesini Kürtlerin Türkiye'den korunması ve IŞİD'in kökünün kazınması şartlarına bağladı. Cihatçı örgüt şimdilik hesaplanamaz bir tehlike oluşturmaya devam ediyor. IŞİD askeri bakımdan yenilmiş olabilir ama radikalizme zemin hazırlayan ortam henüz bertaraf edilemedi.”
Almanya'da çeşitli nedenlerle eleştirilen Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) adlı çatı kuruluşunun olağan genel kurulunda yeni genel başkan seçildi. Avrupa'da yaklaşık 900 cami derneğinin bağlı olduğu DİTİB'in yazılı açıklamasında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Alman toplumu ile uzlaşı içinde çalışılacağı belirtildi. Kölnische Rundschau gazetesi Türkiye tarafından finanse edildiği ve siyasi faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle DİTİB'i eleştirdiği yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisi Avrupa'nın özgürlükçü demokrasisini ve çoğulcu toplum yapısını tartışmaya açıp yıpratmak amacıyla giderek artan bir şekilde din üzerinden Avrupa toplumlarına nüfuz etmeye çalışıyor. Almanya'daki diğer İslam birliklerinin buna açıkça karşı çıkmalarının zamanı gelmiştir. İslam kuruluşları toplum anlayışının tanrı anlayışından çok dünyevi iktidar peşinde koşan siyasi motivasyonlu ideologlar tarafından yorumlanmasına izin vermemelidirler.”
Wiesbadener Kurier gazetesinin yorumunda Almanya'da faaliyet gösteren DİTİB'in Ankara'ya olan bağımlılığının sona ermesi gerektiği belirtiliyor:
"Ankara tarafından yönlendirilen ve mali bakımdan Türk hükümetine bağımlı olan DİTİB'in yöneticileri kendilerini bütün Müslümanların temsilcisi olarak görerek, İslam dininin özelliği olan çeşitliliğe yer bırakmıyorlar. DİTİB kibir ve azametiyle, şikâyet ettiği İslam karşıtlığını teşvik etmiş oluyor. Türk hükümetinin serumuna bağımlı İslam anlayışına Almanya'da yer olmamalıdır.”