CHP, bir dizi toplantıyla izlenecek yol haritasını önümüzdeki günlerde belirleyecek. Kulislerden edinilen bilgilere göre, CHP’de referandumun ardından merkez sağda bir boşluk olduğu ve bu boşluğun tamamlanması gerektiği görüşü ağır basıyor. Örgütler yakalanan ivmenin korunması için MYK kontrolünde Anadolu’yu tekrar gezecek.
CHP ilk olarak 22 Nisan Cumartesi günü Genel Merkez’de kapalı grubu toplayacak. 25 Nisan Salı günü Parti Meclisi (PM) ile yapılacak toplantının ardından da 26 Nisan Çarşamba günü MYK’nin olağan toplantısı gerçekleşecek. Cumhuriyet gazetesinden İklim Öngel'in haberine göre, toplantılarda raferandum öncesinde yaşananlar ve referandum günü devlet günü yapılah ihlaller masaya yatırılacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, ihlallere yönelik il il hazırladığı raporu partililerle paylaşacak. Toplantıların ardından önümüzdeki süreçte izlenecek strateji belirlenecek.
Uzlaşmacı dil sürecek
MYK toplantısı ile gerek örgütlerin gerekse kurmayların sahadan çekilmemesi kararı alındı. Toplantının ardından bazı MYK üyeleri vakit kaybetmeden bölgelerine giderek, teşekkür ziyaretlerinde bulunmaya başladı. Bu süreçte, CHP kurmaylarıyla birlikte milletvekilleri, PM üyeleri ve tüm örgütler, referandum çalışması sırasında gittikleri yerleri tekrar ziyaret edecek. Ev ev, kahve kahve tekrar dolaşılarak, halkın bundan sonraki beklentisi öğrenilecek. Partililer gerek Anadolu’da gerek İstanbul, Ankara ve İzmir’de çalışmalarını bu yönde sürdürecek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da başta hayır cephesinde olan parti liderleri olmak üzere sivil toplum, sendika ve meslek odası yöneticilerine nezaket ziyaretlerinde bulunması bekleniyor.
Referandumda özellikle kullandığı uzlaşmacı dil ile de dikkat çeken CHP, aynı üslubunu sürdürecek. Partililer saha çalışmalarında ılımlı, kavgadan uzak, ötekileştirmeyen ve kucaklayıcı bir dil kullanacak.
Merkez sağ ihtiyacı
CHP’de referandum sonucunda Türkiye’de bir merkez sağ parti ihtiyacı olduğu yönündeki görüş ağır bastı. Bu bağlamda gerek gündemi sıcak tutmak, gerekse referandum sürecinde halkla oluşan bağı daha da derinleştirmek amacıyla partililerin alanda olması öngörülüyor.