Muzaffer Gençdoğan / ANKARA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen “Torba Kanun Tasarısı” ile külçe altın ve külçe gümüş teslimlerine yüzde 18 KDV uygulanmasını öngören düzenlemeden vazgeçildi.
Tasarının görüşmeleri sırasında AKP’li üyelerin verdiği bir önerge ile, külçe altın ve külçe gümüş teslimlerinde yüzde 18 KDV uygulanmasına ilişkin madde, geri çekildi. Böylece, külçe altın ve gümüş teslimlerinin dünya fiyatları üzerinden işlem görmesi, bu kapsamdaki altın ve kıymetli madenlerin tesliminde sadece Özel Tüketim Vergisi uygulanması sağlandı. Önergenin gerekçesinde “Yüzde 18 KDV uygulanması halinde altın ve gümüş fiyatlarının aynı oranda artacağı, bunun da kaçak altın girişini körükleyeceği” ifade edildi.
Tasarı metninden çıkarılan madde, külçe altın ve külçe gümüş teslimleri ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda tanımlanan kıymetli taşlar ve kıymetli madenlerin Sermaye Piyasası Kanunu'na göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsada el değiştirmesi, döviz, para, damga pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi, tahvil, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt, cam hurda ve atıklarının tesliminde ÖTV’nin yanı sıra yüzde 18 KDV uygulanmasını öngörüyordu.
Sınai mülkiyet haklarında KDV istisnası
Tasarıdaki “Sınai mülkiyet haklarına KDV istisnası” uygulanmasını öngören maddesi de Komisyon'da kabul edildi. Buna göre,Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların; kiralanması sonucunda elde edilen kazanç ve iratlar (gelirler), devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançlar, Türkiye’de seri üretime tabii tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançlar, Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının yüzde 50’si kurumlar vergisinden istisna olacak. Bu oranı sıfıra kadar indirmeye ve yüzde 100’e kadar arttırmaya Bakanlar Kurulu yetkili olacak. Bu istisna, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar için de uygulanacak.
Patent veya faydalı model şartı
Kurumlar Vergisi istisnasının uygulanabilmesi için, istisna uygulamasına konu olan buluşun, 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması şartı gerekecek.
İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanacak ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan faydalanabilecek. Her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarı; değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 50’sini, bu düzenleme kapsamında yararlanılabilecek toplam istisna tutarı ise değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 100’ünü aşamayacak. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı ayrıştırılmak suretiyle fiyatlandırılması esaslarına göre tespit edilecek.
Buluşlardan KDV de alınmayacak
Komisyonda kabul edilen başka bir maddeyle de, buluşlar için KDV istisnası getirilmesi öngörülüyor. Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun “Sınai mülkiyet haklarında istisna” kapsamında gerçekleştirilen araştırma geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı KDV’den muaf tutulacak.