Gündem

Kuddusi Okkır davası başladı

Okkır'ın ölümünde ihmali olduğu iddia edilen 15 doktorun yargılanmasına bugün başlandı.

11 Ocak 2010 02:00

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Kuddusi Okkır, kanser hastalığı nedeniyle tahliye edildikten 5 gün sonra ölmüştü. Okkır'ın ölümünde ihmali olduğu iddia edilen 15 doktorun yargılanmasına bugün başlandı.

Tekirdağ 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Kuddusi Okkır'ı tutuklu bulunduğu dönemde usulüne uygun muayene etmedikleri ve muayene sonuçlarını uygun kaydetmedikleri iddia edilen 15 doktordan 14'ü katıldı.

Mahkemede ifade veren doktorlar, Okkır'ın muayenesinde ihmalleri olmadığını iddia etti.

Sabriye Okkır, eşinin ölümünde doktorların hatası olduğunu ancak her doktorun aynı oranda hatalı olmadığını söyledi.

Eşinin ölümünde cezaevi idareci ve savcıları ile hakimlerin de ihmalinin bulunduğunu iddia eden Sabriye Okkır, "Kocamın ölümüne göz göre göre seyirci kalındı" dedi.

Olayda ihmali olduğu iddia edilen doktorlar hakkında, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Tekirdağ 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, sanıkların sayısının fazla olması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nda yapıldı. Mahkeme heyetince bazı doktorların savunmasının alınmasından sonra verilen 1,5 saatlik aranın ardından duruşmaya devam edildi.

Devlet Hastanesi'nde görevli psikiyatrist Ö.M.T, savunmasında, 22 yılık hekim olduğunu belirterek, Kuddisi Okkır'ı 18 Nisan 2008'de muayene ettiğini söyledi.

Okkır'ı depresif bir ruh halinde gördüğünü anlatan Ö.M.T, Okkır'a yatırarak tedavi etmeyi önerdiğini, ancak hastanede adli koğuşun yetersiz olmasından dolayı birlikte ayakta tedavinin daha uygun olacağına karar verdiklerini bildirdi.

Ö.M.T, 4 gün sonra Okkır ile yaptıkları görüşmede daha iyi tedavi olacağını düşünerek kendisini Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk ettiğini belirtti.

Duruşmada, doktorlar E.A, İ.H.T, A.G, H.I, A.T, Ş.T.A, B.U, O.T. de savunmalarını yaptılar.

Kuddisi Okkır'ın eşi Sabriye Okkır da eşinin 20 Haziran 2007'de gözaltına alındığını, 23 Haziran 2007'de tutuklandığını, 4 Temmuz 2007'de ise Tekirdağ Cezaevine getirildiğini kaydetti.

Eşini 2008 yılında, Mart ayının son Perşembe günü açık görüşte 15 kilo zayıflamış halde ve yürürken dengesini kaybettiğini gördüğünü belirten Okkır, kendisine eşinin sağlık durumuyla ilgili hiçbir bilgi verilmediğini iddia etti.

Nisan ayının ikinci haftasında eşiyle yaptığı telefon görüşmesinde ise Kuddisi Okkır'ın 10 dakikada sadece ''ben iyiyim'' diyebildiğini anlatan Sabriye Okkır, şunları kaydetti:

''Eşimin İstanbul'a sevk edildiğini öğrendim ama buruda eşimin izine rastlayamadım. Bir süre sonra 7 Mayıs 2008'de Bayrampaşa Cezaevi Müdürü bizi, eşimin sağlık durumuyla ilgili bilgilendirmek için görüşmeyi kabul etti. Burada eşimi gördüğümde pis bir yer sedyesinde yatıyordu. Saçları ve bıyıkları kazınmış, burnunda ve idrarda sonda vardı. Gözleri tepeye bakıyordu. İletişim kurmam mümkün değildi. Eşime uzun süre teşhis konulamadığından bu duruma geldi. Eşim buradan Tekirdağ Devlet Hastanesine, oradan da Edirne'deki Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi ve burada Temmuz ayında hayatını kaybetti. Eşim, gözaltına alındı, tutuklandı, iddianamesi bile hazırlanmadan cenazesi geldi. Suçluların cezasını çekmesini istiyorum.''

Sabriye Okkır'ın avukatı Devrim Taş da Kuddisi Okkır'ı 50 gün içinde 35 tane doktor görmesine rağmen sonuç olarak bir tanı konulamadığı gibi rahatsızlığında bir ilerleme kaydedilemediğini ileri sürdü.

Sanık doktorların savunmasının alınması ve Sabriye Okkır ile avukatının beyanının ardından sanık avukatları da savunma yaptı.

Mahkeme heyeti, sanıklar M.S.T, E.A, Ö.M.T, M.M, H.U, Ş.T.A, O.E. ve Tekirdağ Göğüs Hastanesi doktoru M.M'nin mahkemede sorgularını yapmaları nedeniyle duruşmadan vareste tutulmalarına karar vererek, sanık müdafilerinin delil ve beyanlarını yazılı olarak vermeleri için duruşmayı erteledi.