Yaşam

Küçük T. aileden ayrılırsa ruh sağlığı bozulur

Başka aileye verilmek üzere koruyucu aileden alınan 2.5 yaşındaki B.'ye test uygulayan uzmanlar, ayrılık halinde küçük kızın ruh sağlığının etkileneceği sonucu

14 Kasım 2008 02:00

İzmir'de 2.5 yaşındaki T.'ye 11 aylıktan beri koruyucu ailelik yapan Sazar çifti, küçük kızın kendilerine verilmesi için açtıkları davada delil olarak kullanmak üzere psikolojik test uygulattı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 17 Ekim'de psikolojik muayeneye alınan ve 22 Ekim'de de oyun odasında testten geçirilen küçük kız için, Ege Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cahide Aydın ve Uzm. Dr. Burcu Özbaran tarafından hazırlanan raporda, T.'nin koruyucu ailesiyle bağlanmasının geliştiği, anneden ayrılmak istemediği, onlardan ayrılmasının ruh sağlığı açısından olumsuz etki yaratacağının düşünüldüğü vurgulandı. Karşıyaka Devlet Hastanesi'nde de psikiyatrik muayeneden geçirilen küçük T.'nin durumunu değerlendiren psikolog Şeyda Tunç, küçük kızın şimdiki ailesinden ayrılmasının sağlığı açısından olumsuz etki yaratacağını düşündüğünü söyledi. 
 
'Sütünü içti mi diye uyuyamadım'

Koruyucu annesi olduğu T. başka aileye evlatlık verilmek için alınan Sezgin Sazar, minik kıza her gece biberonla süt içirdiğini söyledi Sazar, "Sütünü içerken sarılıp yanağımı okşardı. Onsuz ilk gecede, 'Sütünü içti mi?' diye gözümü kırpmadım" dedi..

İzmir'de koruyucu ailesi oldukları küçük T. başka bir aileye evlatlık verilmek için geri alınan Sazar çifti, ilk geceyi uyumadan geçirdi. Kızı olarak kabul ettiği minik T.'ye her gece biberonla süt içirdiğini söyleyen Sezgin Sazar, "Sütünü içerken boynuma sarılıp yanağımı okşardı. Babası verdiğinde de beni isterdi. Onsuz geçen ilk gecede, 'Yuvada nasıl uyudu? Sütünü içti mi?' diye her saniye düşündüm. Gözüme bir türlü uyku girmedi. Mutlaka bizi aramıştır. Bana da yavruma da acı çektiriyorlar" dedi.

Abisi çok üzüldü

Minik T.'yi aldıkları ilk günden beri, evladı gibi sevdiğini anlatan Sezgin Sazar, "O benim evladımdı. Ben onu o gözle gördüm ve canımdan bir can gibi sevdim. Asla acıma duygusuyla sevmedim. Hâlâ da seviyorum ve hep sevmeye devam edeceğim. Kızım yeniden yuvamıza dönecek. Her saniye bunu düşünüyorum. İçimden bir ses adaletin bize bu acıyı çektirmeye devam etmeyeceğini söylüyor" diye konuştu. Büyük oğlu Hüseyin Sazar'ın (25) T.'yi çocuk yuvasına verirken son kez görmek için Karşıyaka'ya gelirken otomobiliyle Bornova'da kaza geçirdiğini de söyleyen koruyucu anne, "Askerde olan oğlum Şükrü daha kardeşinin elimizden alındığını bilmiyor. O da öğrenirse askerde depresyona girer" şeklinde konuştu. Koruyucu baba Hikmet Sazar da, T. gittikten sonra çok zor günler geçirmeye başladıklarını ve evin hiç tadının kalmadığını söyleyerek, "Onu lunaparka götürür, birlikte oyuncaklara binerdik. Ben kendi öz evlatlarımla bile lunaparka gitmemiştim. Şimdi burada olsa evin içinde dört dönerdi. T, bizim yanımızda çok mutluydu" dedi.

'Aileye dönemez'

T.'nin yeni ailesiyle uyum içinde olduğunu ileri süren Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileri, "T'nin koruyucu aileye geri dönmesi mümkün değil" dediler. Sezgin Sazar'ın kız kardeşi Seval Şadanoğlu ise Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkililerinin çocukları değil sırada evlat edinmeyi bekleyen aileleri düşündüğünü öne sürerek, "Çocuğu evlat edinmek için sıraya girelim dediğimizde, yetkililer evlat özlemiyle bekleyen onlarca aile olduğunu söylediler. Burada önemli olan sıradakiler değil küçük bir çocuğun hayatı" dedi.

Bakana çağrı

Koruyucu Aileler Yardımlaşma ve Yaygınlaştırma Derneği Başkanı Aysin Sidal ise Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'ya seslenerek, "Bundan sonra yapılacak Koruyucu Aile sözleşmelerine, 'Koruyucu ailedeki çocuk evlat edindirilecekse, önce koruyucu aileye sorulsun' diye bir madde koysunlar. Koruyucu aile kabul etmezse çocuk başka bir aileye verilsin" dedi. İki çocuğun koruyucu ailesi olan Sidal, İzmir'de 172 koruyucu aile bulunduğunu belirtti.