Türkiye'nin lokomotif sektörleri krizde ağır darbe yerken altın, kıymetli taş ve mücevher sektörü milyar dolar sınırını aşarak otomotiv ihracatıyla yarışıyor.
Özellikle yastık altından çıkan altınların yeniden işlenmesi ile külçe haline getirilmesi ihracata yeni bir dinamizm kattı. Krize rağmen inci, kıymetli taş vb. ürünlerin ihracatında da yükseliş var. Referans gazetesinin haberine göre, geçen yıl toplam 5 milyar doları bulan kıymetli maden ve taş ürünleri sektörü, bu yılın ilk iki ayında 2.6 milyar dolarlık ihracata ulaştı.
Türkiye krizde değerli maden ve taş işlemeciliğinin merkezi haline geliyor. Son yıllarda hızlı bir çıkış yakalayan mücevherat ve altın sektörü, krize rağmen bu hızından çok fazla şey yitirmedi. Şubat ayında çoğunluğu altın olmak üzere toplam 1.6 milyar dolarlık ihracata imza atan sektör, özellikle Asya ve Ortadoğu gibi alternatif pazarlar sayesinde Avrupalı rakiplerine fark atıyor.
Türkiye'nin kıymetli maden ve kuyumculuk sektöründe 200 ile 1500 arası kalifiye eleman çalıştıran 50'den fazla büyük şirket bulunuyor. Sektör yaklaşık 250.000 kişiye istihdam olanağı sağlarken, en önemli üretim merkezi olarak İstanbul ön plana çıkıyor. Ancak Ankara ve İzmir'de de sektör üretimi yoğun bir şekilde devam ediyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bulunan bazı şehirlerde de yine altın mücevherat üretimi yapılıyor. Sektörün 2001 krizinden sonra hızlı bir ihracat ivmesi yakalamasının en önemli nedeni saf altın ticaretinde vergi muafiyeti olmasının payı büyük. Sektörün önde gelen firmalarının hükümetten talebi diğer kıymetli taşlarda uygulanan yüzde 20'lik Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) indirilmesi. Firmalar, bu vergi indiği taktirde altında gösterilen başarının diğer kıymetli madenlerde de rahatlıkla yakalanacağı görüşünde.
Kriz dönemi sektörün gösterdiği ihracat başarısını yorumlayan Altın Borsası Takas Uzmanı Murat Güvenç, 2009 yılında krizin ortaya çıkardığı hurda altın arzı sayesinde Türkiye'nin geleneksel altın ithalatçısı kimliğinden sıyrılıp önemli bir ihracatçı haline geldiğini belirtti. "TÜİK ihracatı ile TİM'in ihracatı karşılaştırıldığında aradaki 960 milyon dolarlık farkın önemli bir kısmı külçe altın ihracatından kaynaklandı. Bu da borsa üyeleri tarafından gerçekleştirildi" diyen Güvenç, vatandaşın sayısı 40 bini aşan kuyumcuda bozdurduğu altınların İstanbul Altın Borsası'nda işlem gören altın rafinerilerinde külçe altın haline dönüştürüldüğünü, borsada işlem gördüğünü ve daha sonra da yurtdışına ihraç edildiğini anlattı. Güvenç, vatandaşın yastık altından çıkarıp sattığı altınların en çok ihracat edildiği ülkelerin başında İngiltere ve İsviçre geldiğini belirtti.
Türkiye'nin kuyumculuk ve mücevherat alanında çok büyük kapasiteye sahip olduğunu ifade eden Güvenç, Türkiye'nin krizle birlikte İtalya'nın hemen ardından altın ihracatında ikinci sıraya yerleştiğine dikkat çekti.
Mücevherat sektörü altın kadar hareketli bir dönem yaşamasa da, özellikle petrol ve doğalgaz zengini Asya ülkelerinden kriz döneminde gelen büyük siparişler sayesinde bu alanda da önemli gelişmeler yaşanıyor. Halen en büyük ihracat pazarı olarak ABD ön plana çıksa da, ABD'nin mücevheratı gümrük vergisine tabi tutmasıyla bu pazara yapılan ihracat yüzde 45 oranında daraldı. Buna karşın Türkmenistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan gibi ülkelerden değerli maden ve taş ürünlerine yönelik önemli bir talep söz konusu.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) ihracat verilerine göre, ABD ve Avrupa hala en büyük ihracat pazarı olmasına rağmen özellikle Kafkasya ve Asya pazarı krizle birlikte Türk ihracatçısının gözde ihracat rotası haline geldi. Bu pazarda dikkat çekici siparişler veren ülkelerin başında Azerbaycan, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan geliyor. 2007'de 31 milyon dolarlık ürün ihraç edilen Kazakistan'a, 2008 sonunda 50 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Kazakistan'a bu yılın ilk ayında yapılan ihracatın toplamı ise 5.8 milyon doları buldu. Büyük sıçrama gösteren pazarların birisi de Türkmenistan. 2006'da sadece 19 bin dolarlık ihracat yapılan Türkmenistan'a 2008 sonunda satılan kıymetli maden ve taş ürünü 22 milyon doları buldu. Bu ülkeye 2009'un ocak ve şubat ayında yapılan ihracatın toplamı ise 1.8 milyon dolar.
Altın takıların ihracatında en önemli pazarları Birleşik Arap Emirlikleri, ABD ve Rusya oluşturuyor. Ancak bu pazarlara ihracat krizle birlikte azalma gösterdi. Gümüş takıların ihracatında ise ABD 13.5 milyon dolar ile yine başı çekerken, Romanya ve Polonya da önemli bir pazar olarak öne çıkıyor. Taklit mücevherin ilk beş pazarı içinde 600 bin dolara yıkan ihracatla Suriye, 800 bin dolar ihracatla da Yunanistan dikkat çekiyor.
Mücevherde merkez ülke olabiliriz
İmam Altınbaş - Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkanı: Türkiye değerli maden ve mücevherat konusunda son 20 yılda istikrarlı bir büyüme ile bugün dünyanın sayılı üretim ve ihracat merkezlerinden biri haline gelmiştir. Dünyada bu alanda rakibimiz olan ülkelerle karşılaştırdığımızda başlangıçta ucuz işçiliğe dayalı rekabetin yerini tasarım, kalite, lojistik, pazarlama gibi alanlarda edinilen kalıcı avantajlar almaktadır. Bütün bu dinamikler ülkemizin mücevher sektörünün üretim ve katma değer yaratma azmi ve girişimci ruhu ile birleştiğinde ihracatımızın istikrarlı artışı bir sürpriz sayılmamalıdır. Sektörün temel girdisi olan saf altın ticaretinde vergi muafiyeti olmasının sektörümüzün büyümesinin ve dünyaya açılmasının önemli bir itici gücü olduğunu belirtmek isterim. Pırlantada ise, tam aksine çıplak taşlara uygulanan yüzde 20'lik ÖTV sektörümüzü uluslararası rekabet karşısında büyük ölçüde zaafa uğratmaktadır.
Yastıkaltı altın ihracata da yansıdı
İsmet Koçak - Koçak Gold: Geçen 2008 senesinde toplam 1.5 milyar dolar bir ihracat söz konusuydu. Altın fiyatlarının yükselmesi nedeniyle vatandaş elindeki altınları satmaya başladı. Dolayısıyla, yurtdışından saf altın ithal etmek yerine piyasadaki altın dönüştürülmektedir. 1 -1.5 milyar dolarlık has altının ilk 3 ayda ihraç edildiği tahmin ediliyor. Türkiye dünyada altın işleme merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Hindistan ve İtalya ile birlikte altın işlemeciliği konusunda ilk 3 ülke arasında yer almaktadır. Teknolojik gelişmeler takip edilmekte ve yeni, modern takılar üretilmekte. Büyük bir üretim kapasitesine sahip. Komşularımız, Balkanla, Ortadoğu, Rusya ve Batı Avrupa ülkelerine müthiş derecede bir ihracat da söz konusu. Önümüzdeki beş sene sonunda yıllık 5 milyar dolarlık bir ihracat hedeflenmekte.
KIYMETLİ TAŞ VE MADEN İHRACATI (bin dolar) |
YILLAR |
OCAK |
ŞUBAT |
2009 |
1.035 |
1.643 |
2008 |
1.092 |
903 |
2007 |
150 |
214 |
2006 |
98 |
139 |
2005 |
72 |
79 |
2004 |
68 |
51 |
2003 |
57 |
43 |
2002 |
45 |
36 |
2001 |
31 |
33 |
TOPLAM İHRACAT (bin dolar) |
YILLAR |
TOPLAM |
2009 |
2.659 * |
2008 |
5.383 |
2007 |
2.623 |
2006 |
1.824 |
2005 |
1.325 |
2004 |
1.063 |
2003 |
810 |
2002 |
641 |
2001 |
473 |
* Sadece ocak ve şubat toplamı |
MÜCEVHER İHRACATI |
2002 |
595.410.000 |
2003 |
787.055.000 |
2004 |
933.500.909 |
2005 |
1.078.943.911 |
2006 |
1.172.433.902 |
2007 |
1.478.801.108 |
2008 |
1.507.165.664 |
NOT: Külçe ve hurda altın hariç |
MÜCEVHER İHRACAT PORTFÖYÜ |
Altın grubu |
1.32 milyar dolar |
Gümüş grubu |
81.3 milyon dolar |
Kıymetli metal |
37 milyon dolar |
Saat ve aksamı |
15.1 milyon dolar |
Taklit mücevher |
13.1 milyon dolarla |
İnci grubu |
7.2 milyon dolar |
ALTINDA İLK 5 |
BAE |
302.8 milyon dolar |
ABD |
145.4 milyon dolar |
Rusya |
134.4 milyon dolar |
Almanya |
74.9 milyon dolar |
İtalya |
58.1 milyon dolar |
GÜMÜŞTE İLK 5 |
ABD |
13.5 milyon dolar |
Romanya |
9.5 milyon dolar |
Almanya |
6.2 milyon dolar |
Rusya |
4.2 milyon dolar |
Polonya |
3.5 milyon dolar |
TAKLİTTE İLK 5 |
Almanya |
2.2 milyon dolar |
İtalya |
2.1 milyon dolar |
Yunanistan |
818 bin dolar |
ABD |
622 bin dolar |
Suriye |
594 bin dolar |
Kuyumculuk sektörünün profili • Yılda yaklaşık 400 ton altın ve 200 ton gümüş işleyecek kapasite bulunuyor.
• Mücevherat üretiminde Türkiye dünyada ilk 5 ülke arasında yer alıyor.
• Otoriteler Türkiye'yi en önemli üretici İtalya'ya rakip olarak gösteriyor.
• 2001500 arası kalifiye eleman çalıştıran 50'den fazla büyük şirket var.
• Mücevherat sektörü yaklaşık 250 bin kişiye istihdam olanağı sağlıyor.
• En önemli üretim merkezi İstanbul. Ankara ve İzmir de hızla gelişiyor.