Ekonomi

Kriz ilk önce kadınları vuruyor

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu, yeniden yapılandırma sürecinde kadın çalışanların etkilendiğini belirtti.

07 Mart 2009 02:00

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu, yeniden yapılandırma sürecinde kadın çalışanların etkilendiğini belirtti.

Yapılan araştırmalar kadınların ne yazık ki, sadece bir gün hatırlandığını ortaya koyuyor. Bu negatif ayrımcılık, kriz zamanlarında ise kendini önemli ölçüde hissettiriyor. Kriz zamanında en fazla etkilenen kısmın kadın çalışanlar olduğunu söyleyen Avrupa Komisyonu iç işlerinden sorumlu komiseri Vladimir Spidla'ya göre bunun nedeni kadınların çoğunlukla part-time veya düşük ücretli görevlerde çalışıyor olmaları.

İşten çıkarmalarda kadınlar ön planda

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ( ITUC ) Kadın Komitesi'nin yaptığı çalışma da bu durumu gözler önüne seriyor. ITUC Kadın Komitesi, dünyanın dört bir yanındaki kadın işçilerin özellikle işten çıkarmalarda ön planda olduğunu belirtiyor. Komite , "Kriz ortamında hane halkı gelirlerindeki beklenen düşüşün, toplumsal cinsiyet ayrımını ve kadına karşı ayrımcılığı güçlendireceğini, birçok kadını enformal sektörde çalışmaya iteceğini ve aile içi şiddetin artmasına neden olacağını" kaydediyor.

Kadın erkek eşitsizliği AB müktesebatınında tüm başlıklarını ilgilendiren bir konu. AB istatistikleri, kadınların gelir düzeyinde erkeklerin gerisinde kaldığını ve iş dünyası ile siyaset hayatında yeterince temsil edilmediğini ortaya koyuyor. Bugün AB ' de kadınların istihdama katılım oranı yüzde 57. Türkiye ' de ise bu oran yüzde 25 seviyesinde. İstatistiklere göre Türkiye ' de kadınlar 1 verilen günlük ücret 47 TL iken, erkeklerin ücret ortalaması 100 TL.

Avrupa Komisyonu İçişlerinden sorumlu komiseri Vladimir Spidla, kriz zamanında en fazla etkilenen kısmın kadın çalışanlar olduğunu ifade ediyor. Spidla'ya göte bunun nedeni kadınların çoğunlukla part-time veya düşük ücretli görevlerde çalışmaları . Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ( ITUC ) Kadın Komitesi dünyanın dört bir yanındaki kadın işçileri temsil eden kadınların çalışma piyasasındaki dezavantajlı durumunun, yeniden yapılandırma sürecinde özellikle işten çıkarmalarda kadını ön plana çıkardığını belirtiyor. Komite , " Kriz ortamında hane halkı gelirlerinde beklenen düşüşün, toplumsal cinsiyet ayrımını ve kadına karşı ayrımcılığı güçlendireceğini, birçok kadını enformal sekimde çalışmaya iteceğini ve aile içi şiddetin artmasına neden olacağını " kaydediyor.

ITUC Kadın Komitesi tarafından hazırlanan ve küresel krizde kadınların durumunu değerlendiren bildiride, " Küresel krizin sonuçlarının cinsiyet gözetmediği " varsayımına karşı çıkılıyor. Bildiride, " Kadınların çalışma piyasasındaki dezavantajlı durumu, yeniden yapılandırma sürecinde özellikle işten çıkarmalarda kadını ön plana çıkarmaktadır.

Cinsiyet ayrımı güçleniyor

Ekonomik durgunluk özellikle kadınların yoğun olarak istihdam edildiği giyim sanayi, perakende, hizmet ve ihracat sektörlerinde daha şiddetli hissedilmektedir " yorumuna yer veriliyor . Sosyal güvenliğin hemen hiç olmadığı gelişmekte olan ülkelerde, krizin istihdama yönelik olumsuz etkisinin, kadınların daha az ücret, daha uzun çalışma süreleri ve kötü istihdam koşulları ile çalışmaya zorlayabileceği uyarısında bulunulan bildiride , "Hane halkı gelirlerindeki beklenen düşüş, toplumsal cinsiyet ayrımını ve kadına karşı ayrımcılığı güçlendirecektir, birçok kadını enformal sektörde çalışmaya itecek ve ayrıca aile içi şiddetin artmasına neden olacaktır" görüşüne de yer veriliyor.

Önceki deneyimlerin, kamu yardımlarının kesilmesi durumunda en olumsuz etkileneceklerin kadınlar olacağım gösterdiği vurgulanan bildiride, şu noktalara dikkat çekiliyor: "Bu koşullarda kamu harcamalarının kesilmesine yönelik baskının artacağı gibi, gelişmekte olan ülkelerin ulusal bütçelerine olan baskı da önemli oranda artacaktır, Kadın ve genç kızların kamu hizmetlerine girişi, aile içindeki görevlerinin artması nedeniyle azalacaktır. Devam eden gıda krizi, kadın ve genç kızların bu fiyat artışlarından daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Bu durum kadın ve genç kızlara, aile içinde ek sorumluluklar yüklemekte ve daha çok özveride bulunmalarına neden olmaktadır. Düşük gelirli ailelerin sorumluluğunu alan kadınlar, büyük bir yoksulluk içinde yaşama riski de taşımaktadır."

AB ' de kadın-erkek gelir düzeyinde eşitsizlik hâkim

Kadın-erkek eşitsizliği AB müktesebatının tüm başlıklarını ilgilendiren bit konu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde, AB istatistikleri yansıttığı bir gerçek, kadınların gelir düzeyinde erkeklerin gerisinde kaldığı ve iş dünyası ve siyaset hayatında yeterince temsil edilmediğini onaya koyuyor.

Bugün AB' de kadınların istihdama katılım oranı yüzde 57. Türkiye ' de ise bu oran yüzde 25 seviyesinde . Avrupa Birliği is piyasasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek için 3 milyar Euro ayırmış durumda . Fakat AB içinde de istihdamda kadın-erkek eşitsizliğine, yönelik sorunlar hâlâ mevcut . Bu sorunların başında , kadınlar arasındaki işsizliğin erkeklere oranla daha fazla olması ve ücret eşitsizliği geliyor . AB genelinde kadınlar erkeklerden yüz de 17 . 4 oranında daha az kazanıyor. AB genelinde yapılan araştırmalar, kadın ve erkek maaşları arasındaki farkın büyük ölçüde kadın işgücüne yeterince değer verilmemesinden ve kadınların özel hayatlan ile profesyonel hayatlarını dengelemekte karşılaştıkları sorunlardan kaynaklandığını ortaya konuyor . Kadın ve erkeklerin gelir düzeylerinde eşitsizliğin en fazla izlendiği ülke Fstonya. Estonya ' da kadınların ortalama gelir düzeyi erkeklerin yüzde 30.3 altında. Rstonya'yı Avusturya, Slovakya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti , Kıbrıs ve Almanya izliyor . Kadın-erkek gelir düzeylerinde eşitsizliğin en az olduğu ülkeler ise İtalya, Malta ve Polonya . İtalya ' da kadınların gelir düzeyi erkeklerin yüzde 4 . 4 altında . Bu oran Malta ' da yüzde 5 . 2 , Polonya ' da yüzde 7.5 . Fakat bu ülkelerde kadınların istihdama kanlım oranı da çok düşük . Türkiye ' de ise kadınlara verilen günlük ücret ortalaması 47 TYL iken, erkeklerin ücret ortalaması 100 YTL Kadınların gelecekte fakir olma fikri daha fazla Gelir eşitsizliği, kadınların ileri yaşlarda daha büyük bir fakirlik riski ile karşı karşıya oldukları anlamına geliyor , çünkü gelir düzeyinin düşük olması , emeklilik maaşının da düşük olmasına neden oluyor . Bugün AB genelinde 65 yaş üzerindeki kadınların yüzde 21 ' i fakirlik riski ile karşı karşıya .

Eşit iş için eşit ücret

"AB’de l n sat eşitliğinin başlangıç noktası, üye devletlerde kadın ve erkeklerin eşit iş için eşit ücret almaları gerektiğini hatırlatan 1957 Roma Anlaşması oldu. Avrupa Komisyonu'nun Avrupa sosyal politikasına ilişkin 1994 tarihli Beyaz Kitap ' ta, kadınların iş yaşamlarını kolaylaştırmayı amaçlayan öneriler sunuldu. Bunlardan birisi de 1996 yılından itibaren her yıl yayınlanmasına karar veriler Eşitlik Raporu oldu. AB Konseyi 1995 yılında kadın ve erkek arasında fırsat eşitliğine yönelik yeni bir program kabul etti 19962000 yıllan arasını kapsayan bu program, fırsat eşitliği konusunu hem AB hem de ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde tüm politika ve programlara dahil etmeyi amaçladı . 1997 yılında imzalanan Amsterdam Antlaşması, kadın ve erkek eşitliğini AB' nin temel görevlerinden birisi olarak belirledi . Avrupa Komisyonu'nun 1 Mart 20O6 ' da kabul ettiği ve 2006-2010 dönemini kapsayan Yol Haritası da cinsiyet eşitliğini her alanda sağlamayı hedefliyor. Bu kapsamda, ekonomik ve sosyal hayatta fırsat eşitliğini desteklemek, kadınlar ve erkekler için aile hayan ve meslek hayan arasında uzlaşma sağlamaya yönelik politikaları teşvik etmek, kadınların ve erkeklerin karar alma sürecine dengeli kanlı mini teşvik etmek , eşitlik hakkını kullanma koşullanın güçlendirmek amaçlanıyor.

Kadın işsiz daha çok, ücretler daha düşük

Öncelikle işsizlik kadınlar arasında daha yoğun izleniyor. 2007 başında AB-27’de kadın işsizlik oranı yüzde 8,5 iken, erkek işsizlik oranı yüzde 6,5. Romanya ve İngiltere dışında tüm AB ülkelerinde kadınların işsizlik oranı, erkeklerden daha fazla. Yunanistan’da kadınlar arasındaki işsizlik yüzde 13, 3. Türkiye’de ise kadın işsizliği sorunu çözüme ulaşmaktan çok uzakta. Her geçen gün kadın işsizlerin sayısı artıyor. Türkiye’de 1994 yılında yüzde 8,3 seviyesindeki kadın işsizliği 2008’de yüzde 12. 7’ye ulaştı. Bugün Türkiye’de çalışan her 100 kadından 75’i kayıt dışı. Tarım dışında çalışma yaşındaki her 100 kadından 17.4’ü ise işsiz.