Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye'nin Kürt gruplarla ilgili yaptığı itirazların, Suriye'de siyasi çözüm için önerilen ve hükümet ile muhalif grupların temsilcilerini bir araya getirmesi öngörülen kongrenin toplanmasına engel teşkil etmeyeceğini açıkladı.
Soçi'de gazetecilere bir açıklama yapan Peskov, "Türkiye'deki ortaklarımızın kendi ulusal güvenliklerine tehdit oluşturduğunu düşündüğü bazı silahlı gruplara yönelik belli çekinceleri olduğunu biliyoruz. Ancak bunlar, bu işlerin hayata geçirilmesine engel oluşturmuyor. Önümüzdeki dönemde bu konunun uzmanları mutabakat sağlamak ve katılımcı listesini oluşturmak için yoğun bir şekilde çalışacaklar" dedi.
Peskov, söz konusu kongrenin "yakın bir gelecekte" toplanacağını belirtti ancak tarih vermekten kaçındı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Suriye'de siyasi çözüm çabalarını değerlendirmek üzere Soçi'de bir araya geldi. Zirvenin ardından yapılan açıklamada, Suriye'de hükümet ile geniş bir yelpazede muhalif grupları bir araya getirecek "bir kongre"nin toplanması kararı alındı.
Erdoğan ise Türkiye'nin "milli güvenliğine kasteden terörist unsurların süreçten dışlanması gerektiğini" söylemiş ve "Milli güvenliğimize kasteden bir terör örgütü ile aynı çatı altında olmamızı, aynı platformda yer almamızı bizden kimse beklememelidir" demişti.
Rusya daha önce farklı grupları bir araya getirmeyi amaçlayan Suriye Halkları Kongresi'ne "Suriye'nin kuzeyindeki Kürtleri" de davet etmiş ve Türkiye buna tepki göstermişti.
Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren Demokratik Birlik Partisi'ni (PYD) ve onun silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri'ni (YPG) PKK'nın bir kolu olarak görüyor ve "terör örgütü" olarak tanımlıyor.
Diğer yandan Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bir araya gelen farklı silahlı muhalif grupların temsilcileri, "ön koşulsuz olarak" hükümetle doğrudan müzakerelere başlamayı kabul etti.
Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, "Muhalefet bloku, herhangi bir siyasi geçiş sürecinin başlangıcında Devlet Başkanı Beşar Esad'ın görevinden ayrılmasının önem taşıdığını bir kez daha yineler" denildi.
