Koronavirüs salgını nedeniyle insanların dışarı çıkmaması ve trafik yoğunluğunun azalması hava kalitesini iyileştirdi. İstanbul'da hava kirliliği yüzde 30 azaldı. İTÜ’den Prof. Dr. Hüseyin Toros, ocak ayında partikül madde değerlerinin 50 mikrogram olarak ölçüldüğünü şu anda ise yüzde 30 azalarak 30 mikrograma düştüğünü söyledi.
Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle insanlar evlerine kapandı. Toplu taşıma, özel araç kullanımının azalması, kafeterya gibi birçok işyerinin kapalı olması, fabrikaların üretim hızının düşmesiyle fosil yakıt kullanımı büyük oranda düştü. Bütün bu etkenlere bağlı olarak hava kalitesi arttı, İstanbul’da 10 gün içinde hava kirliliği yüzde 30 azaldı.
"Orta seviyeden iyi seviyeye"
Sanayi tesislerinin varlığı, trafik yoğunluğu ve havaların soğumasına bağlı olarak ısınma araçlarının artmasıyla hava kirliliğinin yoğun yaşandığı İstanbul’da hava kalitesi 1 hafta içinde orta seviyeden iyi seviyeye yükseldi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Hüseyin Toros, atmosfere çıkan kirleticilerin üç ana nedeni olduğunu söyleyerek, “İlki ulaşım, ikincisi sanayi tesisleri, üçüncüsü ise ısınma amaçlı kullanılan araçlar. Dolayısıyla havayı kirleten üç etken azalınca havanın kalitesinde de ciddi iyileşmeler oldu” dedi.
Prof. Dr. Toros, “Ocak ayında partikül madde değerleri 50 mikrogram olarak ölçülürken şu anda yüzde 30 azalarak 30 mikrograma düştü. Artık daha temiz bir havayı soluyoruz. Hava kirliliğinin en fazla olduğu ilçeler, Gaziosmanpaşa, Başakşehir, Esenyurt, Kartal. En temiz havaya sahip ilçeler ise Sarıyer, Şile, Beykoz diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Hava kirliliği nasıl ölçülüyor?
İBB Hava Kalitesi İzleme Merkezi sorumlusu Muhammet Doğan ise, ölçüm istasyonlarının nasıl çalıştığını anlatarak, hava kirliliğine yönelik bilgi verdi. Doğan, “Cihazlar ortamdaki zararlı partikül maddelerinin erişimini ölçüyor. Avrupa Birliği standartları kapsamında ölçülmesi gereken 2 partikül madde parametresi bulunuyor. İlki PM10 dediğimiz 10 mikronun altındaki parçacıklardır. İkincisi ise PM2.5 yani 2.5 mikronun altındaki parçacıklardır. Bu partikül maddeler insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Yalnız bunların sınır değerleri var bu sınırın altında kaldıkları sürece herhangi bir olumsuz etkileri yok. İşte o sınırı takip etmek için İstanbul’un çeşitli noktalarına bu ölçüm cihazlarını yerleştirdik” diye konuştu.