T24 - Güney Kore ile Türkiye arasında Sinop nükleer santralının kurulması için anlaşma imzalandı. Sinop'ta nükleer santral kurmak üzere ön anlaşmaya imza atan Güney Koreli enerji şirketi KEPCO, yapacağı santralin sağlamlığını kendi yaptıkları bir santrala Boeing 707'yi çarptırarak göstermek istiyor.
Milliyet gazetesinden Murat Sabuncu'nun (12 Mart 2010) haberi şöyle:
Perşembe sabahı saat 9.00. Enerji Bakanı Taner Yıldız ile ekonomi müdürlerinin Yeşilköy’de buluşması var.
Her zaman yaptığım gibi buluşma saatinden 5 dakika önce gidiyorum. Aslında umutsuzum. Çünkü bakanlar genelde söz verdikleri saatten en az 30 dakika sonra gelirler. Ama beklediğimin tersi oluyor. Bakan bu kez “ev sahibi sıfatıyla” benden bile önce gelmiş. Zamanla ile ilgili hassasiyetine şaşırdığımı söylüyorum, gülüyor: Hiç bekletmem...
Tam saatinde bizim de sohbetimiz başlıyor. İlk soru Sinop Korelilere niye ihalesiz verildi? Önceki günkü imza burayı kesin Koreliler yapacak anlamına mı geliyor?
Meclis’in onayı gerekiyor
Bakan Yıldız tane tane anlatıyor:
“Biz nükleer ile ilgili bir çalışma yapacağımız zaman dünyada bu işi yapan bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar grup hemen başvurur. Onlara şartlarımızı söyleriz. Onlardan teklif isteriz. Sinop’taki santralda da böyle oldu. Koreliler geldi. Fiyattan inşaata güvenliğe kadar üç ay içinde çok geniş bir çalışmayı bize sunacaklar. Biz de inceleyip kararımızı vereceğiz. Bu sürede başka ilgilenen olursa onlara da açığız.”
Peki nükleer santralda Türkiye örneğinde “ihalesiz olarak gidilirken” süreç nasıl işliyor?
Bakandan aldığım bilgilerle anlatayım:
- Önce teklif alınıyor. Sonra ön mutabakat imzalanıyor. Ön mutabakatta sonra fizibilite çalışması yapılıyor. Hazırlanan öneri yaptıracak hükümete sunuluyor. Ardından ismi “devletten devlete ya da hükümetlerarası” olarak değişebilen anlaşma imzalanıyor. Bu anlaşmanın her iki ülkenin meclisinde çoğunlukla kabul edilmesi gerekiyor. Eğer kesinleşirse, Sinop için mutabakattan sonra hem Türkiye’nin hem Güney Kore’nin meclislerinin bu anlaşmayı onaylaması gerekiyor.
Hedef seçimden önce başlamak
Bakan’ın verdiği bilgiye göre Akkuyu’ya teklif veren Ruslar “daha ileri bir aşamaya geçmiş durumda.” Ve Yıldız’ın verdiği bilgiye göre AK Parti Hükümeti meclisten nükleer ile ilgili anlaşmayı seçimden önce geçirmek istiyor.
Nükleer santralda halen mevcut yasa çerçevesinde hareket edildiğini anlatan Yıldız, fiyat konusunda ise ihalede oluşan 21 sentlik fiyatın altında olacağını söyledi Ancak Yıldız o dönemden sonra nükleerde elektrik birim fiyatlarının arttığına da işaret ederek fiyatın çok da ucuz olmayacağının sinyalini verdi. Yıldız, mevcut yasada 15 yıl olan alım garantisinin yasa değişikliği ile uzatılabileceğini anlattı.
Nükleerde kamunun payına gelince. Türkiye Akkuyu’da Ruslarla isterse yüzde 25 ortak olabilecek. Ancak Sinop’ta Güney Koreliler bunu şart koşmuş. Yani devlet Akkuyu’da opsiyonel Sinop’ta yüzde 25 kesin ortak.
Koreliler nükleerde test için Boeing 737 çarptıracak
Toplantının şüphesiz en ilginç kısmı nükleer santralın güvenliğiyle ilgili Bakan Yıldız’ın söyledikleriydi. Ne de olsa masanın etrafında oturanlar “Çernobil kazasını” yaşamış, mevcut hükümet tarafından ülkenin üzerine gelen radyasyon için “bir şey olmaz denilerek” kandırılmış bir kuşaktı. Güvenliği uzun uzun sorguladık. Hala tam ikna olmuş değilim. Özellikle “nükleer atıkların taşınması ve depolanması” aşaması beni endişelendiriyor. Bakana bu kaygılarımı anlattım. Depolanacak yer ile ilgili henüz bir netlik yok ama santral güvenliğiyle ilgili ilginç bir bilgiyi Bakan Yıldız paylaştı:
“Nükleer santralın içinde bulunduğu beton bir kabin var. Bu, 120 santim kalınlığında betondan yapılıyor. Betonun içi 5.26’lık nervürlü demirle (çapı 5.6 santimetre olan demir) adeta örülmüş. KEPCO nükleer santrallarda güvenliğe ne denli önem verdiğini ve dış etkenlerden kaynaklanan bir patlamanın neredeyse olanaksız olduğunu kanıtlamak için nükleer santralı içine alan bu beton kabinin bir benzerini yaptırıp sonra da Phantom savaş uçağını kabine çaktırmış. Kabindeki betonun bir kısmının hasar gördüğünü tespit edince bu kabini daha da sağlam hale getirmişler. 12 Eylül’de New York’ta İkiz Kulelere yönelik uçaklı saldırının ardından benzer bir deneyi kendi nükleer santrallarında yapmaya karar vermişler. Yani bu beton kabinin bir benzerini yapıp ona Boeing 737’i çarptıracaklar. Kendilerine bu kadar güveniyorlar ve ülkelerinde de kimi zaman ortaya çıkan güvensizliği böylece gidermeyi düşünüyorlar. Biz de herhalde bu olayın görüntülerini Türkiye’ye getiririz.”
Çevre Bakanlığı ile müsteşar takası olacak
Enerji Bakanlığı’nın Karadeniz’deki hidroelektrik santral inşaatlarına yönelik tepkiler nedeniyle bölge halkıyla başı dertte. Sadece vatandaşlarla değil. ÇED raporları nedeniyle de Çevre Bakanlığı ile karşı karşıya gelen Enerji Bakanlığı yeni bir uygulama daha başlatıyor. Müsteşar yardımcılarından Zafer Benli’yi Çevre Bakanlığı’na göndereceklerini söyleyen Bakan Yıldız, “Oradan da bir müsteşar yardımcısı bize gelecek. Üç ay boyunca kurumsal taassubun aşılmasını sağlayamaya çalışacağız” dedi.