Gündem

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır: AKP, başarılı olamadı çünkü sahiciliğini yitirdi

"Seçim sonucu belirleyen birkaç dinamik var"

26 Haziran 2019 08:05

KONDA Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin değerlendirmede bulundu. “AKP, 31 Mart’tan önce kullanılan sert dili, 23 Haziran sürecinde hizmete ve Binali Yıldırım üzerine üretilen bir dile çevirmeye çalıştı, ama başarılı olamadı" diyen Ağırdır, "Çünkü AKP, sahiciliğini yitirdi” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet'ten Leyla Kılıç'a konuşan Ağırdır, AKP’nin seçimi kaybetmesinde Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 6 Mayıs’ta aldığı seçim yenileme kararı sonrasında tüm kesimlerin adalet ve vicdan duygusunun zedelenmesi olduğunu söyledi. AKP’nin YSK kararından sonra seçimi kazanma şansı olmadığını belirten Ağırdır, “Biz 23 Haziran seçimlerinde sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını seçmedik. İnsanlar ülkenin gidişatı için oy kullandılar. AKP, 31 Mart’tan önce kullanılan sert dili, 23 Haziran sürecinde hizmete ve Binali Yıldırım üzerine üretilen bir dile çevirmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Çünkü AKP, sahiciliğini yitirdi” dedi.

Ağır'dır ayrıca şunları kaydetti:

"Seçim sonucu belirleyen birkaç dinamik var. Birincisi AKP seçmeninin zedelenen adalet ve vicdan duygusu. İkincisi mağlup olan CHP ve İyi Parti seçmeni ilk defa bir seçimi kazanma umuduyla sandığa gitti. Üçüncüsü, Kürt seçmen iktidar blogunun kurduğu bütün bu nefret diline karşı geçmişte yaşanan kırgınlıkları bir kenara bırakarak Ekrem İmamoğlu’na oy verdi. Dördüncüsü, İstanbul’un gençleri de İmamoğlu’na destek oldu. Herhangi bir partinin insanı olmayan, ülkenin siyasi aktörlerine güvenmeyen ve 31 Mart’ta oy kullanmaya gitmeyen gençler bu kadar disiplinli hayata, hangi internet sitesine girip girmeyeceklerine karar verilmesine, filmlerdeki bir şakanın bile sansürlendiği bir hayata itiraz etderek sandığa gitti ve İmamoğlu’na oy verdi."

"Yaratılan kutuplaşma yeni bir dinamik ortaya attı. O da şu: İnsanlar hangi partiyi sevdiklerini değil, hangi partiye karşı olduklarını belirledi. Karın çok olduğu yerlerde tabelalar vardır: ‘Çok bağırmayın çığ düşebilir’ diye. İktidar o kadar bağırdı ki çığ, YSK kararının ardından düştü ve AKP bunu çok geç farketti. Bu nedenle 31 Mart’tan önce kullanılan sert dili, 23 Haziran sürecinde hizmete ve Binali Yıldırım üzerine üretilen bir dile çevirmeye çalıştılar. Ama işe yaramadı. Çünkü AKP, sahiciliğini yitirdi. 5 yılda 8 kez sandığa gittik ve 23 Haziran seçimi dışında kalan tüm seçimleri AKP kazandı. AKP, bunu yaparken tüm sorunları çözeceğini vaat etti. Ama ne oldu? Hiçbir sorun çözülmediği gibi aksine bugün ekonomik, siyasal, demokratik, toplumsal kutuplaşma, bürokratik ve devlet krizi gibi çok derin problemlerimiz var. Dışarıya döndüğümüzde de birçok devletle kavgamız sürüyor. Bu sorunlarda iktidarın payını seçmen artık görüyor. Bu yüzder de tepki gösteriyor. Ama gösterilen tepki yeterli değil. AKP’ye eleştiriler ağırlaşıyor evet doğru ama bir yandan da Ekrem İmamoğlu meselesini dışarıda bırakırsak- henüz CHP aday üzerinden ürettiği bazı sihirler dışında radikal bir değişim, toplumun bütün kesimlerinin taleplerini, sorunlarını, varlığını tanımış, saygı duyuyormuş gibi yeni bir dil üretmiş değil. Sadece bazı adaylar üzerinden girişimleri, hamleleri var diyebiliriz."