Ankaraspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Fenerbahçe'ye teknik direktör olma konusunda net bir şey söylemesinin mümkün olmadığını belirterek, öncelikle işini iyi yapan bir teknik adam olmak istediğini kaydetti.
Ankaraspor'a geri dönüşünü 'Mahcubiyetimi gidermek için geri döndüm' diye açıklayan Teknik Direktör Aykut Kocaman, hedeflerini ve futbol felsefesini Futbol Extra'ya anlattı. Ankaraspor'a mahcubiyet duygusuyla geri döndüğünü belirten Aykut Kocaman, "Tekrar Ankaraspor'a gelmemin tek sebebi, geçen sezon 8. haftada ayrılmıştım ve mahcuptum. Bu mahcubiyet duygusuyla hareket ettim ve yeniden Ankaraspor'a geldim" diye konuştu.
Ankaraspor'un bu sezonki öncelikli hedefinin kaliteli futbol oynamak olduğunu belirten Kocaman, "İlk dakikadan son dakikaya kadar aynı ciddiyetle
oynayabilen, futbolun doğrularını mümkün olduğunca sahaya yansıtan bir takım olmak. Bu sezonki hedefi bu Ankaraspor'un. Bunu yaptığımız zaman zaten ileriyi görmek daha kolay" dedi.
Öncelikle işini iyi yapan bir teknik adam olmak istediğini söyleyen Kocaman, "Ben Fenerbahçeliyim. Fenerbahçe'ye teknik direktör olma konusunda ise net bir şey söylemek mümkün değil tabii ki. Belli kriterler var ve o kriterlerin yerine gelmesi lazım. Bu kriterlerden en önemlisi, kaliteli iş yapabilen bir teknik adam konumuna gelmek. İkincisi ise büyük takımların iyi iş yapabilen yerli teknik adamlara sorumluluk verebilecek mantaliteyi yakalaması. Türkiye'de şu anda bu iki koşul da pek sağlıklı olarak işlemiyor. Benim öncelikli hedefim kendi kriterlerimi yerine getirmek, yani işini iyi yapan bir teknik adam olmak" dedi.
"Bugünkü koşullarda Fenerbahçe dışında diğer büyüklerde çalışmam çok zor" diyen Kocaman, "Bugünkü koşullar altında düşündüğümüz zaman benim Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'da çalışma şansım sıfır değilse bile sıfıra yakın demek mümkün. Çünkü bu camiaların teklifini kabul ettiğiniz andan itibaren kendi camianızdan dışlanmak durumunda kalıyorsunuz. Bundan önemlisi de gittiğiniz takımda yabancı olarak görülüyorsunuz. Bunu aşmak için çok başarılı olmak gerekiyor. Ancak teknik adamlıkta başarı için de önemli bir süre lazım" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de 5. şampiyon çıkar mı ?" sorusuna Kocaman, "Bunu 3-4 sene önce sorsaydınız 'çıkmazdı' demek çok daha kolay bir yol olurdu, ama artık 5. şampiyonun çıkması yolunda ilerlediğimizi gözlemliyorum. Önümüzdeki 5-10 senelik periyot içerisinde Anadolu takımları daha kalıcı adımlar atabilecek diye düşünüyorum. 5. şampiyona doğru gitmek zorunda Türk futbolu. Bunun bence futbolumuza önemli bir katkısı olacak. 5 sene önce 'Kesinlikle hayır' diyordum, ama bugün gelinen noktada bunun olacağına inanıyorum" şeklinde cevap verdi.
Fenerbahçe'nin bu sezonki kötü gidişiyle ilgili olarak ise Kocaman, "Son 5-6 yıllık periyoda baktığınız zaman Fenerbahçe hep üstüne koyarak gitti. Sağlıklı çıkışlar, hafif inişler ve üzerine konulan çıkışlarla olur. Fenerbahçe'nin bu inişi umarım böyledir. Bu iniş olacaktı ama bu sezon yapılan hataların fazlalığı bu inişi biraz daha sert ve sarsıntılı hale getirdi diye düşünüyorum. Bu hataların içine antrenörü de koyabilirsiniz, yanlış oyuncu tercihlerini de koyabilirsiniz. Fenerbahçe, bu sıkıntıları da atlatabilirse çok daha sağlıklı büyümenin yollarını öğrenecektir diye tahmin ediyorum" dedi.
Faal futbolculuk hayatını düşündüğünde Milli Takım kariyerinin parlak olmamasının içindeki en büyük yara olduğunu ifade eden Kocaman, "Bunun neden böyle olduğunu anlamak için ilk olarak o döneme bakmak lazım. Dönem gerçekten kaliteli futbolcuların olduğu bir dönemdi. Tanju gibi, Rıdvan gibi, hemen sonrasında gelen Hakan Şükür, Hami gibi önemli isimlerin olduğu bir jenerasyondu bu. İkincisi ve bence daha önemlisi tam Milli Takım oyuncusu olma döneminde birçok sakatlık geçirdim. Bu sakatlıkların tam bu döneme gelmesi bir anlamda şanssızlıktı" diye konuştu.
A Milli Takım'ın 2010 şansıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Kocaman, "Son maçlardan sonra 2010 şansı biraz kendi inisiyatifimizin dışına çıkmaya başladı. Milli Takım son şampiyonalarda genel olarak inisiyatifi elinde tutan bir takım olarak gözüküyordu. Son dönemde biraz çalkantı oldu ama yine de ben Milli Takım'ın 2010 Dünya Kupası'na gidecek kadar kaliteli oyunculardan oluştuğunu düşünüyorum" dedi.
"Meslektaşınız Fatih Terim'e karşı medyanın acımasız olduğunu düşünüyor musunuz ?" sorusu üzerine Kocaman, "Bizim işimiz performans işi ve gösterdiğiniz performansa göre zaman zaman olumlu veya olumsuz eleştiriler olacaktır. İşin doğasında bu var. Ne benim ne de bir başka kişinin bu işi yaparken hem olanaklarından faydalanıp hem de eleştirilere karşı çıkma lüksü yok. Bu eleştiriler olumlu olduğu zaman ne kadar hoşumuza gidiyorsa, olumsuz olduğunda da hazmetmesini bilmeliyiz. Bizim profesyonelliğimizin gerektirdiği en önemli özellik bu. Ancak bizim ülkemizde bu eleştiri sınırları aşılıyor. Bu hem benim ve meslektaşlarım için tepki verme anlamında geçerli, hem de aynı şekilde eleştirilerin kasıtlı, art niyetli olması sonucunda basın mensupları için geçerli" ifadelerini kullandı. Türkiye'de yabancı teknik direktörlerin ve futbolcuların kollandığı fikrine katıldığını söyleyen Kocaman, Galatasaray'da Ümit Davala'nın görevden alınma şeklini ise doğru bulmadığını sözlerine ekledi.
