Koç Üniversitesi kütüphanesinde F.K. adlı bir öğrencinin, bir başka kadın öğrenciye yönelik fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığı iddiasının ardından, F.K. hakkında disiplin süreci ve hukuki süreç başlatıldı. Soruşturmanın süresinin uzunluğuna tepki gösteren öğrenciler, “Kampüste güvende değiliz” diyerek bir eylem gerçekleştirdi. Okul yönetimi ise soruşturmanın detaylı bir şekilde devam ettiğini, iddianın örtbas edilmesi gibi bir durumun olmadığını bildirdi.
Yaklaşık 2 ay kadar önce Koç Üniversitesi’nde, öğrenci F.K.’nın bir kadın öğrenciyi darp ve taciz ettiği iddia edildi. Olaya ilişkin disiplin süreci ve hukuki süreç başlatıldı. Henüz sonuçlanmayan disiplin süreci devam ederken kadın öğrenci, kendisini taciz ettiğini söylediği F.K’nin oyuncusu olduğu spor takımının antrenörü S.O tarafından da tehdit edildiğini öne sürdü. Öğrenciler, iddiaların üniversite yönetimi tarafından dikkate alınmadığını savunarak bir eylem gerçekleştirdi.
Eylem için bir araya gelen kadınlar rektörlük binasına yürüyüş yaptı. Rektörlük binasının önünde açıklama yapan kadınlar “Okulumuzun olay karşısında kasıtlı bir hantallıkla uzatmış olduğu süreç, arkadaşımızı yeniden mağdur etmiş ve biz kadınların haklı davasına bir darbe daha indirmiştir” dedi.
2018 yılında 440 kadının erkek şiddeti sonucunda hayatını kaybettiğine, 317 kadının ise cinsel saldırıya maruz bırakıldığı anımsatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Toplumumuzda kadına karşı şiddet ve ayrımcılık bu noktadayken; ne okulumuzun, ne bütün olarak akademinin, ne de yaşamın içindeki herhangi bir alanının var olan koşullardan bağımsız olduğuna inanmak büyük bir yanılgıdır. Yetmezmiş gibi; Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinde okuyan arkadaşlarımızın, olay karşısında mağduru suçlayıcı bir tavır takınmış olmaları, içselleştirilmiş toplumsal cinsiyet yargılarının toplumun her kesimine derinden sirayet ettiğini gösterir niteliktedir.
Koç Üniversitesi idaresine çağrımızdır;
Öğrencilerin gündemi olmuş bu mühim konu hakkında, sürecin niçin bu kadar uzadığına dair Koç Üniversitesinden bir açıklama beklemekteyiz. Ülkemizde alışıla gelmiş unutturma ve susturma politikası Koç Üniversitesi’nde yeniden üretilmemelidir. Mağduru daha da mağdur eden düzenin yardakçılığını yapmak; özgür, bilimsel eğitim yoluyla eşitlikçi bireyler yetiştirmesi gereken üniversitelerin yegâne amacıyla düpedüz çelişmektedir. Bu, çıkmaza giren döngüyü kırmak hepimizin elindedir. Şayet okulumuz bünyesinde taşıdığını iddia ettiği değerlere sahip çıkmak niyetindeyse, iki aydır uzatılan disiplin sürecini yöneten yetkililerin; fail hakkında 6284 no’lu kanun kapsamında çıkarılan, 3 aylık uzaklaştırma kararını göz önünde bulundurmaları gerektiğinin altını çizeriz. Sürecin şeffaf ve tarafsız yönetilmesi önemli olduğu gibi, mağdurun fiziksel ve ruhsal iyiliğinin gözetilmesi elzemdir. Şimdiye kadar sessiz kalmış ve aynı şahıs tarafından mağdur edilmiş başka kadınların varlığı ve beyanlarının göz önünde bulundurulması, adaletin yerini bulması için büyük önem taşımaktadır. Failin yanı sıra, faili koruyan, mağduru suçlayan ve olayı örtbas etmeye çalışanların da; bu olayda en az fail kadar sorumlu olduğunu ve onlar hakkında da gereken sürecin başlatılması gerektiğini hatırlatırız. Üniversitemizi çeşitli alanlarda temsil eden toplulukların ve onlardan sorumlu “eğitimci” sıfatındaki kişilerin, ne bir sporcu ne bir eğitimciye yakışan, insanlığa sığmayan tutumları kabul edilemez!
Sürecin takipçisi olacağız!
Kadın arkadaşımızın yanındayız!
Koç Üniversitesi’nin son zamanlarda öğrencilerine yollamış olduğu “Kadın Dostu Kampüsler Anketi”ne yanıtımızdır: Hayır, güvende hissetmiyoruz çünkü güvende değiliz!
T24’e bilgi veren bir üniversite yetkilisi, iddiaların gözardı edilmediğini belirtirken soruşturmanın etraflıca devam ettiğini söyledi. Yetkili, "İddialar gözardı edilmiyor. Soruşturma devam ediyor, taraflar dinlendikten sonra karar verilecek. Böyle bir şey yanıtsız kalmayacaktır" dedi.