Koç Üniversitesi, 2015–2016 öğretim yılının başlamasına günler kala ondan fazla akademisyenin işine son verdi. Hiçbir gerekçe gösterilmeden senelerdir çalıştıkları üniversiteden çıkarılan tarih bölümü okutmanlarına ise kıdem tazminatı ödemeleri ve diğer hak edişleri bir gerekçe gösterilmeden yapılmadı.
Nisan 2013’te taşeron işçilerin herhangi bir bildirim yapılmadan işten atılmasıyla başlayan protesto ve eylemlerle gündeme gelen Koç Üniversitesi’ndeki güvencesiz çalışma koşulları bu sefer akademisyenleri hedef aldı. Yeni öğretim döneminin başlamasına iki hafta kala üniversite yönetimi birçok akademisyenin sözleşmelerini yenilemedi, senelerdir Türkiye Devrim Tarihi dersleri ile çeşitli servis dersleri veren 8 okutmanı ise hiçbir sebep göstermeden işten çıkardı.
'En çok, içi boşaltılmış derslere mahkum edilen öğrenciler etkilenecek'
Senelerdir Türkiye Devrim Tarihi derslerini eleştirel bir yaklaşımla işleyen okutmanlar, işten çıkarılmalarının yanı sıra tazminat ve diğer hak edişlerinin verilmemelerine tepkili. İşten çıkarılan akademisyenler arasında yer alan Osman Şahin, yaşanan sürecin Türkiye’de akademisyenlerin derinleşen güvencesiz ve ağır çalışma koşullarına güçlü bir delil olduğunu belirtirken bu süreçten en çok etkilenecek olan kesimlerin başında kalabalık sınıflara ve içi boşaltılmış derslere mahkum edilen öğrencilerin olduğunun altını çiziyor.
1 Eylül Salı sosyal medya hesapları üzerinden bir açıklama yayınlayan Efe Baysal ise okul yönetiminin akademik hayatı, öğrenci ve işçileri etkileyecek kararlarda tepeden inme kararlarının son dönemde arttığını belirterek, üniversitedeki eğitim kalitesindeki düşüşten ve üniversite bileşenlerinin yaşadığı güvencesizliklerden Koç Üniversitesi yönetimini sorumlu tuttu.
İşten çıkarılan Tarih Bölümü okutmanları güz yarıyıl derslerinin başlangıcı olan 14 Eylül Pazartesi günü 12.30’da üniversite girişinde yaşanan süreç ve işten çıkarmalar hakkında bir basın açıklaması gerçekleştirecekler.
Ne olmuştu?
2 Nisan 2013’te taşeron işçilerin Koç Üniversitesi’nden çıkarılmasıyla başlayan ve bir hafta devam eden eylemler kazanımla sonuçlanmış, taşeron işçilerin işe geri iadelerinin yanı sıra işçilerin asgari insani çalışma koşullarının korunması amacıyla öğrenciler, işçiler ve akademisyenlerden oluşan Taşeron İzleme Kurulu kurulmuştu. Bu süreç içinde üniversite bileşenlerinin dayanışmasıyla kurulan “Koç Üniversiteliler Dayanışması” iki seneyi aşkın süredir yönetimin karar mekanizmasının şeffaflaşması, akademisyen ve işçilerin artan iş yüklerinin azaltılarak iş güvencesi sağlanması, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine sigortalı ve güvenceli çalışma haklarının verilmesi gibi konularda eylemler düzenliyordu. Son olarak taşeron direnişinin ikinci yıldönümünde Koç Üniversiteliler Dayanışması yüzlerce öğrenci, akademisyen ve işçi ile üniversite dışından bir araya gelen demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı bir eylem gerçekleştirmiş, taleplerini bir kez daha gündeme getirmişti. Ayrıca geçtiğimiz Mayıs’ta Dayanışma’nın talepleri 1000’i aşkın imzayla Rektör Umran Inan’a iletilmiş, ancak Inan bu taleplerin hiçbirisine bir cevap vermemişti.