BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, "Kürtleri bu parlemantodan kovarsanız, bir daha Kürtler bu parlemantoya gelip gelmemeyi düşünürler" dedi.
Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, "Şimdi bir başka konu da 94'e benzemez tartışması. Evet benzemez. Bir daha Kürtleri bu parlamentodan kovarsanız, Kürtler bir daha bu parlamentoya gelip gelmemeyi düşünürler. Bunları bir hakikat bir gerçek içinde bulunduğumuz durum anlaşılsın diye söylüyoruz. Ne Türkiye 94'lerin Türkiyesidir, ne Kürtler 94'ün kürdüdür" dedi. Kışanak, "Başbakan BDP ’lilerin dokunulmazlığı konusunda fetvasını verdi. Anayasa dokunulmazlıkla ilgili grup kararı alamayacağını açıkça yazmasına rağmen, başbakan anayasa’yı da hiçe sayarak AKP grubunu toplamış, fetvasını okumuştur. Bu sürecin tamamı başbakan’ın talimatları konusunda gelişmiştir. Başbakan açıkça, 'ben yargıya gerekli talimatı verdim. Onlar da gereğini yapacak" sözünü söylemiştir. Kışanak’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
‘Hepsi bana biat etsin diye uğraşıyor Başbakan’
- Şimdi bu konuda aslında biz pratik adım atılmadan konuşmak istemiyoruz. Birkaç şeyi tartışma ihtiyacı ortaya çıktı. Bunlardan birisi, Başbakan, ‘Bunlar dokunulmazlık zırhına bürünerek olmadık işler yapıyorlar’ diyor. Biz anlıyoruz, siz Meclis’te olmamızdan rahatsızsınız ama biz bir yolunu bulur sizi rahatsız etmeye devam ederiz. Siz ve sizin temsilcisi olduğunuz darbe zihniyeti zaten Kürtler bu Meclis’e gelmesin, konuşulmasın diye yüzde 10 barajını koydunuz bugüne kadar da sıkı sıkıya arkasında duruyorsunuz. 12 Eylül faşist darbesiyle kan kardeşsiniz kankasınız. Ne yaparsanız yapın bu taleplerden vazgeçmeyeceğiz. Kürtler bu taleplerden vazgeçsinler, benim verdiğimle yetinsinler, hepsi bana biat etsin diye uğraşıyor Başbakan, beyhude bir iştir. Bunu biz değil tarih söylüyor.
- Şimdi bir başka konu da 94’e benzemez tartışması. Evet benzemez. Bir daha Kürtleri bu parlamentodan kovarsanız, Kürtler bir daha bu parlamentoya gelip gelmemeyi düşünürler. Bunları bir hakikat bir gerçek içinde bulunduğumuz durum anlaşılsın diye söylüyoruz. Ne Türkiye 94’lerin Türkiyesidir, ne Kürtler 94’ün kürdüdür. Eğer Başbakan, 94’teki tablonun sadece yaka paça kısmını ayıklarız, kibarca bunu göndeririz diye düşünüyorsa, yanılıyor. Açıkça, 94 tekerrür etmez. Herkes bunu çok iyi biliyor.
‘İyi niyetli olsun ve derhal görüşmelere başlasın’
- Bu açıkça siyasi bir operasyondur. Siyasi operasyona karşı biz de siyasi bir tutum almayı biliriz. Bunun dışında bizim üzerimizden bir polemik sürdürmeye kalkmasınlar. Bugün Başbakan, "Bir partinin genel başkanı halkı silahlanmaya çağıramaz" diyor. Koskocaman bir yalan söylüyor. Bu partinin iki eş başkanı var. İki eş başkan da halkı silahlanmaya çağırmamıştır. Medyanın yarın çıkıp başlık atması lazım. “Başbakandan büyük yalan" demesi lazım. Başbakan'a şunu öneriyoruz; 'Eğer Kürt sorunu konusunda iyi birşey yapmak istiyorsa, önce niyetini temizlesin, iyi niyetli olsun ve derhal görüşmelere başlasın.
- Ak Parti 'nin zihniyeti değişmedi. Sadece bazı maskeler takılmıştır. Tıpkı Roboski’de olduğu gibi bazen o maskeler artık sizi koruyamıyor. Tıpkı bu dokunulmazlıkta da olduğu gibi artık o maskeler sizi koruyamayacak. Onun için açıkça tavrınızı netleştirmeniz lazım. Çözüm mü istiyorsunuz, barış mı istiyorsunuz, kardeşlik mi istiyorsunuz, demokrasi mi istiyorsunuz? Bunların tamamına, BDP milletvekilleri; kürt siyaseti hazırdır. Ama bütün bunların dışındaki yollara, mücadele etme azmi ve kararlılığı içindedir. Teslim almak, yok etmek, etkisiz kılmak, saf dışı etmek, hak ve özgürlüklerini gasp etmek, oyalayan, öteleyen, zaman geçiştiren politikaların hepsine karşı da mücadele etme azmi ve kararlılığı içerisindedir. Şu anda cezaevlerindeki milletvekillerini parlamentoya getirememiş bir zihniyet var. Halkın iradesinin bu parlamentoya gelmesini engelleyen bir hükümet anlayışı var. Sonra, "Sorun değil, biz sadece dokunulmazlıklarını kaldıracağız, yargıda giderler hesaplarını verirler. Tutuklamada olmayacak" diye boş, beyhude bir tartışma yürütüyorlar.