Suriye'nin IŞİD denetimindeki bölgeden atılan roketler yüzünden tedirgin günler yaşayan Kilis'te halk, çaresizlikten evlerini roket menzillerin dışında kiralık ev aramaya başladı. “Atılan roketlerin 30 kilometrelik menzilleri var. Menzil dışında kalan yerlerde ev arıyoruz. Roket atışlarının saatleri bile aynı" diyen bir Kilisli vatandaş, "Gözlerimiz gökyüzünde yürüyoruz. Bomba düşmeyince neden atmadılar acaba, ne zaman atacaklar diye düşünüyoruz" ifadesini kullandı.
Karar'dan Hilal Öztürk'ün haberine göre, üç tarafı Suriye’de savaşan terör örgütleri ve muhaliflerle çevrili Kilis, son dört ayda 83 IŞİD bombasının hedefi oldu. Nüfusunun bir buçuk katı sığınmacıya kucak açan Kilis halkı, adeta ekmeğini, suyunu paylaştığı savaş mağdurlarının korkularına da ortak! Yağmur gibi yağan bombalara Kilisliler uzun süre dayandı ancak, roket mermileri evlerine, okullarına, camilerine düştükçe sabır taşı da çatladı.
Banka faizleri yükseldi
Kilis’te, habercilik klişesiyle “halkın nabzını tuttuk...” Saldırıların son dört günde kesilmesi, halkı yeniden sokağa ve hayata döndürmüş. Tedirgin ama umutlu bir bekleyiş var. Bombasız, yıkımsız, ölümsüz huzurlu günlerin geri gelmesi için dua ediyorlar. Sigortacı Ahmet Büyükköşker, kentin savaş tazminatı kapsamına girdiğini söylüyor ve ekliyor: “Birçok sigorta firması acentalarını kapattı. Sigorta teminatı vermiyorlar. Bankalar kredi faizlerini yükseltti. Alım satım, inşaat sektörü, alışveriş her şey durdu.”
Roket uzmanı olduk
Halkın çaresizlikten evlerini roket menzilleri dışına taşımaya başladığını belirten Büyükköşker’in “Roket uzmanı olduk” sözleri aslında durumun vehametini özetliyor: “Atılan roketlerin 30 kilometrelik menzilleri var. Menzil dışında kalan yerlerde ev arıyoruz. Roket atışlarının saatleri bile aynı. Ezberledi herkes ne zaman roket atılacağını. Sabah 9.00-11.00, akşam 18.00-20.00 sıralarında atıyorlar. Gözlerimiz gökyüzünde yürüyoruz. Bomba düşmeyince neden atmadılar acaba, ne zaman atacaklar diye düşünüyoruz.”
Herkesin sorusu aynı
Kilisliler’in ortak sorusu “Operasyon yapıldı mı, yapılacak mı?” TSK’nın Özel Kuvvetler ile Suriye sınırına girdiği ve IŞİD mevzilerinin imha edildiği haberi halkı heyecanlandırmış. Genelkurmay’ın bu haberi doğrulamadığını söylediğimizde ise “Yapacaklar mı peki?” diye yeni bir soru geliyor.
Devletin güçlü bir hamle yapması beklentisi var Kilislilerde. “Devlet gücünü göstersin, bombalar dursun, hayat normale dönsün...”
Görüştüğümüz herkesin yaşananlarla ilgili ‘derin’ analizleri var. Deyim yerindeyse Kilisliler strateji ve savaş uzmanı olmuş: “ABD, bizi YPG’yi sınırımızda kabul etmeye ikna etmek için IŞİD saldırılarına müdahale etmiyor. Tüm roketler IŞİD’den mi geliyor emin değiliz, sınır köylerindeki insanlar PYD tarafından atıldığını söylüyor. Nobel adaylığımız açıklandıktan sonra saldırılar yoğunlaştı, hedef olduk. Rus uçağı düşürülmeseydi Suriye’de operasyon yapardık, roketleri yağdırıyorlar ki halk ayaklansın. Yoksul halkın yaşadığı mahalleleri bilerek hedef alıyorlar...” Çoğu, komploya kayan ‘stratejik’ değerlendirmelerden bazıları bunlar...
Bomba düşmediği gün şükreden Kilislilerin derdi sadece hayatta kalmak değil. Kentin ekonomisi altüst olmuş durumda. Şarküteri dükkanı işleten Mehmet Ali Oğuz “Siftah yapmadığım gün oluyor. POS makinesi kullanmayı unuttum” diyor. Son bir haftadır kentin hayalet şehre döndüğünü anlatan Oğuz, “Bir iki gün önce burada olsaydınız sokakta kimseyi göremezdiniz. Ben dükkanımı hiç kapatmadım ama. 25 yıllık esnafım dört ayda yaşadığım gibi bir sıkıntı hiç görmedim. Hem can derdi, hem geçim derdi. Çok zararımız oldu. Şu an dükkanını devret desinler, hiç düşünmem” diyerek anlatıyor yaşadıklarını. Ardından da ekliyor: “Beklentimiz bize destek verilmesi. Faizsiz kredi, vergi affı, artık ne yapılacaksa bir an önce yapılmalı.”
Üç gün üst üste bombanın düştüğü Yeni Beşevler Mahallesi’nde yaşayanların endişesi hat safhada. Manav Halil Akar’ın iş yerinin üç tarafına bomba düşmüş. Akar o anları şöyle anlatıyor: “Filmlerde gördüğümüz, dünyaya meteorların düştüğü sahneler var ya aynen öyle. Önce bir ses duyuluyor, üç saniye sonra bom diye patlıyor. Şarapnel parçaları 300 metre mesafede yayılıyor. Sitede yaşlı bir teyzemiz şarapnel parçasıyla öldü.”
Sahabeler hürmetine
Akar, IŞİD füzelerinin boş alanlara düşmesini ve hala hayatta olmasını “Bizim şehrimiz sahabeler diyarı. Dört bir yanımızda türbeler var. Biz inanıyoruz ki, daha büyük can kayıplarından sahabeler ve evliyalar hürmetine Allah bizi koruyor” diyerek açıklıyor.
Kilis'e sahip çıkılsın
Site sakinleri yaşadıklarını anlatırken, o anlara yeniden dönüyor sanki: “Önce keskin bir ses duyuluyor sonra patlamayla her yer sarsılıyor. Kendimizi yere atıyoruz. Nereye kaçacağımızı bilmiyoruz çünkü. Artık her seste bomba diye korkuyoruz. Kapı kapanıyor, bomba diye yere yatıyoruz. Bu apartmanlar tamamen boşaldı. 18 dairelik binalarda sadece bir-iki daire dolu. Bizi en çok üzen, biz burada cehennemi yaşarken Kilis’te olanların sadece bir alt yazı olarak geçmesi, duyarsızlık.
Belediye Başkanı, hoparlörden evlerinizin kuzeye bakan kısmında oturun, bombalar güneyden geliyor diye anons ediyor. Yani başınızın çaresine bakın demek bu. Bize sahip çıkılsın istiyoruz. Zararımızı bile kendimiz gideriyoruz. Görevliler gelip bomba parçalarını topluyor, çukurları kapatıp gidiyorlar.”
Karnemizi verecekler mi?
Ve çocuklar... Bomba sesleri ruhlarına işlenmiş çocuklar, sözlerle değil gözleriyle yansıtıyorlar korkularını... 14 yaşındaki Yusuf Kazaz da onlardan biri. “Karnelerimizi verecekler mi?” diye soruyor. Yusuf’un merakı bir buçuk aydır okula gitmedikleri için. Zira bombalar yoğunlaşınca okul müdürleri çocukları idari izinli sayıp, evlerine göndermeye başlamış.
Yusuf, “Bombalar düşünce, önce duvar kenarlarına diziyorlar bizi, sonra evlerimize gönderiyorlar. Sınavlara da giremedik. Acaba karnemizi verirler mi?” diyor. 10 yaşındaki Mehmet Emin Barut da anneannesinin evine bomba düştüğünü anlatıyor. Ne istiyorsun diye soruyoruz “Bomba atmasınlar” diyor.
Dünya inip kalktı sanki
IŞİD bombasının bir eve düştüğü Namık Kemal Mahallesi’nde Suriyelisi de Türk’ü de büyük korku içinde. Mahallenin kadınları evlerine yeni dönmüş. Çocuklarını da alıp Gaziantep’e, akrabalarının yanlarına gittiklerini anlatıyorlar. Bombalar düştüğünde yaşadıklarını “dünya indi, kalktı” diye anlatıyorlar. Bayılanlar, çocukların çığlıkları, ambulans sirenleri hala kulaklarında...
Suriyeliler şimdi daha iyi anladık
Emlakçı Mehmet Savaş, nüfusun yüzde 30’unun geçici olarak kentten ayrıldığını anlatıyor: Saldırılar devam ederse bu kalıcı olur. Antep ve yakın şehirlerdeki akrabalarına gidiyorlar. Öncelikle kadın ve çocuklar gitti, erkekler işlerinin başında kalmak için Kilis’te. Piyasada hiç iş yok. Ama Suriyeliler’i suçladığımız, tepki gösterdiğimiz doğru değil. Dört yıldır kardeş gibi yaşıyoruz. Birkaç provokatör var, insanları etkilemeye çalışıyor. Halkın çoğunluğu öyle düşünmüyor. Bombalar düşmeye başlayınca, onların yıllardır yaşadığı şeyi biz de burada yaşadık. Evlerimizi terk ettik, geçici bile olsa evden ayrılmak çok zor. Onlar çok daha ağır şeyler yaşadı, yurtlarını terk etti. Allah bizi yurtsuz bırakmasın.